Yeni bir yıl geliyor, bir yandan yaşlanmanın ayak seslerini duyuyoruz. Her yaşın bir güzelliği var derler, yaşlanıyoruz.

"Erdi her günüm düne
Kocadım günden güne
Kız o taze göğsüne
Bir çiçek takıp geçme"

İskender Doğan'ın yıllar öncesi söylediği bir şarkıdan aklımda kalan tınısını mırılandım...
**
İzmir 'de ömrümün yarısını, hatta okul dönemiyle birlikte fazlasını geçirdim. Bir arkadaşın Eşrefpaşa'da yalnız yaşayan amcasının TV antenini yağmur altında ayarladık, ıslandık, illaki yabancı yayınlar için diğer anteni de ayarlamamızı ısrarla istedi. O zamanlar serde gençlik vardı, üfürüyorduk. "Kuşun uçmaz, sandalyeden kıçın kalkmaz" diye takılmıştım. İhtiyarın cevabı anlamlıydı."Ah! Gönül var ya bu gönül, hiç yaşlanmıyor" dediğinde kalakalmıştım. Rahmetli dedem yaşlılıkta "papucumun burnuna işememeye çalışıyorum" diye şakalaşırdı...
**
İzmir'de arkadaşlarla öğle yemeğindeyiz, yan masada yaşlı amca rakısını, kuru fasulye ve pilavını koymuş, cep telefonunun ilk dönemlerinde tuşlu telefona bir dokunuyor, hoparlöründen bir müzik,

"Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un.
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinden..."

Telefondaki müzik sesi bitmesine yakın amca kadehi dikiyor. Kuru fasulyeye dalıyor. Birkaç dakika sonra boş kadeh doluyor, yine tuşa dokunuyor, müzik başlıyor...Biz ihtiyarı alkışladık. Ayağa kalktı, ellerini göğsüne götürerek bizi selamladı. Ben etkileyici buldum, kuru ile rakı...
**
İzmir Fuarı İzfaş Genel Müdürü hemşerimiz rahmetli Selami Gürgüç ile yeni bir havaya büründü. Fuar zamanı Konserler, Konuk il, Marble Fuarı, lunapark, sergi salonları, çay bahçeleri. Hiç unutmam Kurtalan Ekspres eşliğinde bir Cem Karaca konseri izledik, yıllar geçti hala tadını unutamadım. İzmir Fuarı şehrin nefesi, kalbi, yeşilliği, Kültür alanıdır.
**
Zaman geçti,

Mekan değişti,

Olduk emekli,

Ver elini,

Aydın eli...

2014 yılında Aydın Tekstil alanının Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu önderliğinde bu şehre kazandırılması bence Aydın iline, insanına yapılan en önemli kazanımlardan birisidir. O yüzden "Tekstil Park" olarak düzenlenmesinde İzmir Kültür Park Fuarı baz alınabilir. Böyle olmasını arzu edenlerdeniz. Yeşillikler oluşumu, kültür, sanat, sergi salonları yanında, bir kent müzesi...
**
Olanın kötüsü olmaz derler. Sayın Fatih Atay'ın Efeler Belediye Başkanlığı döneminde Valilik arka sokağında, Tireli Tarihçi Ali Özçelik'in emekleriyle yıllar sonra bu şehre nihayet bir "Kuvayı Milliye Anı Evi" kazandırılmıştır.
**

Şu Aydın şehrinde ilk sırada yer alan dünya kalitesinde incirimiz için bir "Uluslararası İncir Festivali",
üretiminde ilk sırada yer aldığımız "Uluslararası Kestane Şenliği" niye düşünülemez ki? Oysaki, konu var, ilk sırada yer alan ürünlerimiz, malzememiz var, kültürümüz var, efelerimiz var, müziğimiz, eşi benzeri olmayan Kuvayı Milliye fikrimiz, ocağımız, idealimiz var. İş sadece helva karmaya kalmış.
**
Şehrin her yerinden görünen bir zeybek heykeli ve silueti ile Aydın ili bir başka anlam kazanır, geçmişe saygı, geleceğe anı olur. Bu hizmeti yapacak yerel ve idari bir makam olmalıdır diyenlerdeniz.
**
Halkımız sıkıntılı dönemler yaşıyor, ekonomik sıkıntı, asgari ücret, Emekliye %16-17 civarındaki artış memnuniyetsizliği, bir aylık ev kirasının Emekli maaşından yüksek oluşu, işsizlik, atanamayan öğretmenler, Adalet, Suriye'ye sevinenler yanında, burnumuzun dibindeki Fırat'ın doğusu tezatları, çelişki yumağı oluşturmaktadır...

Herkes vergisini versin, silkeleyin sözlerini işitmek de üzücüdür.
**
Bir yandan da yöremizde, doğamızdaki çelişkiler sıkıntı vericidir. Aslında o kadar şanslıydık ki...
Menderes Ovamız vardı, beyaz altınımız markaydı, ekilmez oldu. Bir zamanlar suyunu içtiğimiz Büyük Menderes nehrimiz vardı, kirlilikten yaklaşılmıyor. Madran Baba Dağı'nın kaynak suları vardı, gün güne kurudu. Maden için delik deşik ediliyor. Kartallar, Ak Babalar, türlü canlılar vardı, nesli tükendi. Gelecekte ilk çölleşecek yerin, yöremiz olduğundan söz edilmekte. Hal böyle iken, nereden nereye geliyoruz hele bir düşünelim.

Mutlu ve huzurlu yıllar dileriz...