İmamoğlu’nu sevmiyordum

Evet, cümle ; " İmamoğlu'nu sevmiyordum aslında." diye başlıyor.

Sonra da ama diyerek bohçanın içindekileri birer birer boşaltıveriyor.

İmamoğlu, benim babamın oğlu değil.

Oy da vermedim.

Bu başkanı ister sev, ister sevme, adam üç defa İstanbul gibi 15-16 milyonluk metropol bir şehirde seçim kazandı.

Hatta büyük oy farkı ile kazandı.

Atalarımız ; "Bükemediğin bileği öpeceksin demiş."

Sezer’ın hakkını Sezar'a vereceksin arkadaş diye içindekileri sıralıyordu yan masadaki guruba doğru.

Ben de Eskişehir’e misafirdim. Büyükşehir Belediyesinden emekli bir bürokrat dostum ile bir çay içelim diye gitmiştik.

Meğerse bu çay kahve içilen yer Eskişehir B.Şehir Belediyesinin emekliler için hizmete sunduğu bir eğlenme veya dinlenme amaçlı bir kafe türü sosyal tesismiş.

Çay; 7 TL, Kahve 15 TL, su 5 TL diğer içecekler de oldukça uygun fiyatla emekliye hizmet olarak veriliyor.

Piyasada çay 10 TL, kahve 25 TL -30 TL arası.

Sosyal tesis tıklım tıklım dolu.

Çarşının da tam merkezi bir yer.

Belediyeye ait Taşdöner pasajının üst katı.

Bir çay parasından 3 TL lik, bir kahve ücretinden 15 TL gibi rakam farkı, demek bir emeklinin günlük yaşamındaki tercihlerini dahi etkilemiş olduğunu gördüm.

Bizim Aydın'daki Turistik park ve Menderes Parkındaki emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın hizmet ihtiyaçları ve sosyal ilişkiler için buluşma, görüşme yeri gibi.

İşte ;

Aslında İmamoğlu'nu sevmiyordum muhabbeti bu yerde sürdü İstanbul’dan Eskişehir’e bayram ziyaretine gelen bir emekli vatandaş tarafından. Adamın önce 30-33 yıl önce aldığı üniversite diplomasını eften püften sebeplerle iptal ettiler.

Yetmedi hırsızlık, yolsuzluk itham ve iddiaları.

Bir de gözaltı derken, şimdi de tutuklanıp mahpusa attılar.

Tamam bunlar doğru ise, hak hukuk, adalet için bugüne kadar yapılan yolsuzluklara bir şey diyen, bir şey yapan oldu mu?

Meclis Başkanlığı yapmış Bülent Arınç bile ; " Ankara B.Ş.B.Başkanı Melih Gökçek için : " Ankara'yı parsel parsel sattığı ve pek çok "ANKA " park vb. gibi kamuoyunca ayyuka çıkan iddialar varken hukuken ne yapıldı? diye eleştiri ve tepkisini koyarak bu yapılanlar İmamoğlu’na hak değil. Adalet ve hukuk çifte standart olamaz.

Demek ki, kimse sütten çıkmış ak kaşık değil...

Minvalinde İstanbul Saraçhane mitinglerini heyecanla etrafındakilere anlatıyordu.

Bu İmamoğlu olayı, ülkenin ve toplumun değişik kesimlerine çok farklı etkilemiş olduğunu görüyoruz.

Mesela ;

Eskişehir Ak Parti İl Başkanı Gürhan Albaysak; İl Başkanlığı bayramlaşma töreninde CHP'li belediyelere yüklenerek "Belediyeler kimsenin tapulu malı değildir" dedi.

Çok doğru bir söz ve önemli bir saptamada bulunmuş başkan.

" Mahkeme kadıya mülk değildir." değişmeyen genel bir gerçek gibi.

Yani seçimle gelenler seçimle gitmeli demokrasi kültürü benimsenmesi gibi.

Son bir iki haftada yaşanan olaylar gösteriyor ki, toplumsal dinamikler, eğitim, üniversiteler, okul bitirme, iş,aş, kariyer ve diploma gibi vasıf ve belgeler, sanki bir işe yaramayan bir kağıt parçası durumuma düşmesi,emeğin,ehliyet ve liyakat bir ölçü ve hak olarak görülmemesi...

Uzun yıllar uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle orta sınıfın silinmesi, emekli, yoksul dar gelirli kesimin daha çok geçim şartları altında yaşam mücadelesi...

Çarpık bir gelir dağılımı...

İktidarın 23 yıllık yorgunluğu, yeni umut ve heyecan verecek bir gelecek hikâyesi yazamaması...

Muhalefetin kendi içindeki kısır iç çekişmeleri...

Gittikçe ekonomik yaşam koşullarından bunalan halk,iki cendere arasında sıkışıp kaldı.

Konu, basit bir İmamoğlu meselesini çoktan aştı.

Her şey politize oldu.

Her sorun, her problem kendi gerçeği ve objektifliği içinde değil de, siyaset bulaştırılarak işler çığırından çıkarıldı.

Siyaset kurumu ;

Halka hizmet yolunda rekabet içinde daha iyi ve kaliteli hizmet sunmak yerine, dost taraflar ve düşman taraflar haline dönüştü.

Ya da hainler veya vatanseverler tasnifi ile siyaset kurumu, adeta bir husumet mecrası oldu.

Şu hiçte hoş olmayan bu manzara aklıselim sahibi her vatansever vatandaşımızı derinden üzmektedir.

Daha yeni yaşadık rahmet, bereket, barış kardeşlik ayı ve Bayramı Ramazan Bayramını.

Pek çok salon ve televizyon konuşmalarında liderler: Hacı Bektaşi Veli' nin :

"Bir olalım, diri olalım.

Hep beraber iri olalım.

Ve birlikte Türkiye olalım. "

Demediler mi ?

Gönül Sultanı Yunus Emre 'nin ;

"Elif yaptım ötürü,

Pazar yaptım götürü,

Yaradılanı hoş gördüm

Yaradan 'dan ötürü.."

Veciz, anlamlı sözünü ne çabuk unuttuk ?

Daha üç gün öncesi kaybettiğimiz Kardeniz’in ayrı bir rengi,çok farklı bir sesi olan rahmetli sanatçı Kuzeyin Oğlu Volkan Konak için bir din görevlisinin toplumu çok üzen nefret söylemli ayrıştırıcı açıklamaları....

Hâlbuki inandığımız yüce İslam dininin Peygamberi Hz.Muhammed diyorum;

" Eğer bir cenaze geçerken bir Yahudi, bir Hıristiyan dahi olsa, ayağa kalkarak ona saygı gösteriniz diyor.

Çünkü o bir insandır, diyor.

İdeolojik kırılma o hale getirmiş ki, cennet, cehennem bazı kör kurşun haline gelen kişilerin tasarrufuyla toplumun fay hatlarına dinamit koyarak barış ve kardeşliğe gölge düşürülmüştür.

Ne bileyim işte şeytanın değirmenine sutaşıma yarışı var?

Beyler...baylar..dostlar ; başka bir ülke yok.

Hepimizin vatanı bu ülke.

Çağrım her tarafadır;

Kayanın tepesinde kavga eden iki inatçı keçi misali.

Bırakın şu kavgaları.

Toplumu daha fazla germeyin.

Malum bu iki inatçı keçi, kavga sonrası biri buyurunuz kırar, yardan dereye düşermiş.

Diğerinin de kafa, göz kan revan içinde iyice hırpalanırmış.

İçinde bulunduğumuz Vatan coğrafyası ve bölgemiz üzerinde hain emperyalist planları olan devletlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayacak bir kavga son bulsun.

Son sözüm ;

En az yarım asırdır bu toplumsal acı olayların, her siyasi görüş ve taraftan bedeller ödemiş bir millet olarak, yeterli dersi alamaz mıyız?

İşte ;

Belki, dört eğilimi birleştiren, elleri havaya kaldırarak sevgi, hoşgörü içinde çağdaş yeni siyasi iklimi estiren Anavatan Partisi Genel Başkanı, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı bu nedenle çok seviyorum ve yeri dolmaz büyük siyaset, halk ve devlet adamını rahmetle anıyorum.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum