Gazetemiz imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni Servet Töz, 2010 yılında yayın hayatına başlattığı Aydın 24 Haber’i tökezletmeden doğru, ilkeli habercilik anlayışıyla bugünlere getirdi, devam ettiriyor.

Sayın Töz’ün, “Haber kutsal, yorum hürdür”  ilkesiyle, farklı dünya görüşlerine sahip güçlü, deneyimli yazarları bir araya getirmesini çok önemsiyorum. Evet, güçlü ve deneyimli. Çünkü Aydın 24 yazarlarının çoğunun basılı, bazılarının da basıma hazır eseri var. Bunlardan biri de sevgili Nermin Akkan…

Hece Mavisi’nden sonra Nermin Akkan’ın 2. kitabı Ayrıksı Çiçekler okurlarıyla buluştu. Kitaplarıyla ilgili yorumları okuyunca, böyle bir kadro içinde yer bulmaktan, Aydın 24 ailesinin bir ferdi olmaktan gurur duydum.

Sözü fazla uzatmadan kitap yorumuna geçelim:

Nermin Akkan, bir fenomen. Onun şiiri Dağlarca'da rahvan giden deveyi tırısa kaldırır.

Sözcükleri eğip büker, sivriltir. Bakarsın, böyle olur mu dersin. Sözcükler gülümser, ben buradayım, bak oturmuşum der. Müthiş bir Türkçe tufanı… Sözcük sözcüğü kovalar, savrulur gider, sonra yumakların önüne dikilir. Her telden çalar ama akordu hiç bozulmaz. "Çise yağ /Gün doğ / Çöl gönlüme yerleş.

..."Yürek istiyorum/Güneş/İç iç kanma/Dön dön yanma/"..."Bırak çocuk bırak açık kalsın muslukların / Aksın depondaki acımtırak yoksunlukların"...Bu ne güzel Türkçe. İşte ses bayrağımız Dağlarca’yla birlikte. Anadolu onun şiirinde her rengiyle pırıl pırıldır. Bir kaynayan gözedir ki taşdelen suyudur.

"Ben hâlâ /Direncindeyim inadına buluta uçmanın /İnancındayım inatla umuda tutunmanın /

Nermin Akkan'ın Çiçekleri buraya sığmaz, onları okuyup gönüllerinize nakşetmelisiniz.

Nermin arkadaşımızın isteği, kitabı üzerine eleştirilerimiz olunca; “Ayrıksı Çiçekler”i geçen ay ilk, bu ay ikinci kez okudum, algılamaya çalışarak.

60’lı yaşlarının olgunluğunda, kendini sürekli aşmayı amaçlamış ve başarmış olan Nermin Akkan; doğu ve batı kültürlerini özümsemiş, yurtiçi ve yurtdışı gezileriyle pekiştirmiş, şiir üretimleri ve sunumlarıyla şiir ortamlarında içsel derinliklerin de dışsal açılımların da gözlemcisi olmuş, kimin şair ve neyin şiir olup olmadığını kendi ölçütleriyle belirlemiş bir değer. Sözcük ve konu dağarcığının genişliği, dilini özgürce kullanımı, vezinli / vezinsiz her ürettiğinde başarılı olabilmesini sağlıyor.

Temren Yayınları’ndan çıkmış “Hece Mavisi” adlı ilk kitabını edinmekte gecikmişlerimin eksikliğini, ikinci kitabındaki 38 şiiri okuyuşlarım ardından daha çok duyumsuyorum.