Şıracı Abdullah Amca

Aydın’da yaz mevsimi zor geçer. Sıcaklar bastırdı mı sığınacak bir gölge arar insan köşe bucak. Çine Çayı’nı özlersin, söğüt gölgelerini düşlersin. Yazın yakıcı sıcağını zihninde yenmeye çalışırsın.

Yaz günlerinde şehir boşalır. Yaylaya, bağa, tarlaya, yazlıklara atar insanlar kendilerini. Esnaflardır orta yerde görünen. Yorgun, bitkin, uykusuz sallanır dururlar. Sıcaklar geceleri de işgal etmiştir kenti. Aşırı sıcaklar kış gecelerini özletir de özletir. Her şeye rağmen hayat devam eder.

Sabahtan başlar sıcağın bunaltıcı etkisi. Daha kuşluk vakti,  çarşıda özlersin buz gibi soğuk şırayı. Biraz sonra köşe başından çıkıverir “Şıracı Abdullah amca”. Onun nefesidir sanki sokağı serinleten. Soğuk şıra alışılmış bir nidadır. Herkesçe bilinir. Bilir herkes Abdullah amcanın geldiğini. Yolunu özleyenler zaten vardır. Bembeyaz tertemiz giysiler içinde, mütevazi haliyle insana güven veren, arı ve pak kimlikli bir Aydınlıdır Abdullah amca. Temmuz, Ağustos sıcaklarında bir teselli olur insanlara.

Karlı soğuk şırası yanık gönüllere bir muştudur.

Buz gibi pırıl pırıl, kıpkırmızı şifa dolu şırasını yudumlarken, güvenirsin şıranın saflığına, temizliğine. Gönül rahatlığı ile içersin. Şıraya serinliği veren üzerindeki kar değildir. Kalitesi benzersizdir şıranın. Kaliteyi yaratan sadece şıranın yapımındaki ustalık, yılların bilgi ve becerisi değildir. Şırasını üstün ve benzersiz kılan, Abdullah amcanın o tertemiz vicdanı, işine olan sevgisi ve kendine olan saygısıdır.

İşini güzel yapan, güzel insanlar erkenden günü fethedenlerdir. Abdullah amca, öğle ezanından önce işini bitirmiş, yorgun argın evinin yolunu tutmuştur bile. O mutludur. Gözlerinde parlar mutluluğu ve sevinci. Görevini yapmış insanların rahatlığı ile döner yuvasına.

Bütün bunlar mazide kalmış, yok olmaya yüz tutmuş, güzel çocuksu anılarımızdır. Hala yaşar anılar dünyamızda. Geçmişin güzelliklerine özlemler sürer gider. Aydın’ın sıcak yaz günlerinin yakıcılığı içerisinde.

Şıracı Abdullah amca Aydın’da iz bırakanlardan yalnızca birisidir. Belleklerde yitirilmeyen anısı temizliği, dürüstlüğü, işine olan esnaf ciddiyeti ile bütünleşen toplumsal duruşu ile simgelenir.

Kolay değildir bir Abdullah amca olmak. Hafızalardan silinerek, yitip gitmemek.  Abdullah amcayı kulaklarımızdaki ”soğuk şıra”  nidasıyla damaklarımızdaki şırasının benzersiz lezzetini, özlemle hep anacağız.

Asıl bize unutturmadığı ise, hayat boyu sürdürdüğü ilkeli, haysiyetli ve tertemiz kimliği ile Aydın’a kattıklarıdır.

Ruhu şad olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum