Rusya ile Batı arasındaki bilek güreşi devam ediyor.

Beklenen oldu.

Rusya, iki gün önce Avrupa’ya giden Kuzey Akımı 1 gaz vanalarını kapattı.

Doğal gaz tedariki konusunda anlaşma imzalamak için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Azerbaycan'dan alınan doğal gaz miktarının birkaç yıl içinde iki katına çıkarılmasını planladıklarını duyurdu.

Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev: Trans Anadolu Doğal Gaz Boru (TANAP) hattı üzerinden Avrupa'ya gaz sevkiyatını 16 milyar metreküpten 32 milyar metreküpe çıkarmayı planladıklarını, “Avrupa'ya doğalgaz ihracatını artırmak için önemli adımlar atılmalı, siyasi kararlar, güvenlik ve teknik önlemler alınmalı ve elbette yatırım yapılmalı" dedi.

Azerbaycan'da başlayan TANAP, Hazar Denizi gazını Gürcistan ve Türkiye üzerinden Yunanistan sınırına taşıyor. Yunanistan sınırına ulaşan Azerbaycan gazı, Trans Adriyatik Boru Hattı'ndan (TAP) Avrupa ülkelerine taşınıyor.

Görüşmeler sadece Ursula hanımla sınırlı kalmadı.

AB ile Azerbaycan arasında başka kritik görüşmeler de yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Aliyev ve Paşinyan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in ev sahipliğinde, 6 Nisan, 22 Mayıs ve 5 Ağustos 2022’de Brüksel’de bir araya gelmiştir. Görüldüğü gibi Şubat 2022’de başlayan Ukrayna-Rusya savaşından ve de arkasından gelen Rusya’ya yaptırımlar sonrası görüşme trafiğinin sıklığı dikkat çekicidir

Üç kez gerçekleştirilen görüşmelerin gündeminde, Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış anlaşmasının hazırlanması, sınırların belirlenmesi, iletişimin ve ulaşımın açılmasıyla ilgili komisyonlarda müzakerelerin yapılması konuları yer alıyor.

Ayrıca, mayın sorunu da dahil olmak üzere insani meseleler, 1’inci Karabağ Savaşı'nda kaybolan Azerbaycan ve Ermenistan vatandaşları, Ermenistan’daki Azerbaycan halkına ait toplu mezarlar, tarihi ve kültürel anıtların durumunun ele alınması bekleniliyor.

Mezarların bulunması ve iadesi işi de AB Konseyi Başkanı Charles Michel’e kalmış görünüyor.

AB’nin önüne gelen doğal gaz krizinin bir sonucu bütün bunlar;

30 yıl Ermenistan safında yer alıp Minsk raflarında beklettikleri Karabağ sorununu çözmek istemeyen Batılılar, TANAP’tan aldıkları doğal gazın miktarını artırmak için Bakü’nün kapısında yatıp kalkacaklar.

Paşinyan’ı iktidara taşıyan onlar olduğu için Ermenistan’ı da manivela olarak kullanacaklar.

Avrupa Birliği Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak için bu yatırımı yapmak ve Rus enerjisine alternatif olarak daha güvenilir enerji tedarikçilerine yönelmek zorunda olduğunu gördü.

Amerikancı politikalara gönül veren AB liderlerinin, yaptırımlar yoluyla Rus halkının, yönetime karşı isyan edeceğini düşünme hakları vardı ve o hakkı kullandılar.

O zaman; karşı tarafın da ambargoya katılmanın bedeli olarak gaz vanası kapatma hakkı doğmaz mı?

Rusya’nın da hepsi olmasa bile, bir kısım Avrupa insanının hükümetlerine tepki vermesini bekleme hakkı olabilecektir.

Burada garip olan nedir biliyor musunuz?

Rusya, savaştığı Ukrayna’nın gazını hiç kesmemiş;

Avrupa Birliği (AB) Enerji Bakanları, kıtada artan enerji fiyatlarını görüşmek üzere, AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da 9 Eylül’de toplanıyor. Avrupa Komisyonu, Avrupa enerji pazarı kurallarını değiştirerek tüm üye ülkelerde yüzde 15 oranında gaz tasarrufu yapılmasını öngören iki ayrı planı toplantıya sunacak. Diğer taraftan, her ülke kendi şartları çerçevesinde hazırlayacağı tasarruf planının detaylarını açıklayacak.

Rus gazına bağımlı olan ülkelerin Hükümetleri gelecek kışı atlatmanın kolay olmayacağını belirterek elektrik ve gaz tasarrufu yapılması konusunda vatandaşını ikna etme peşindeler. Her ülke tasarruf konusunda değişik tedbirleri tartışıyor. Sokak lambaları, 19 derecelik oda sıcaklıkları (salon ve koridorlar ısıtılmayacak), reklam panoları ve anıtlar aydınlatılmayacak, odun sobalarını elden geçirilmesini isteyenler, nükleer ve kömürle çalışan santralların yeniden devreye sokulması için çalışma yürütenler vd.

Avrupa Komisyonu, gaz ve elektrik fiyatlarının yükselmesine yol açan Avrupa enerji piyasası yapısını ve kurallarını değiştirmeye hazırlanıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa'da piyasa koşulları nedeniyle daha da hızla artan enerji fiyatları karşısında yükselen sosyal öfkeden korkan AB'li liderlerin uyarıları karşısında, enerji piyasası kurallarını değiştirmeye hazırlanıyor. Von der Leyen, Komisyon'un, 2023'ün başlarında uygulamaya girecek yapısal bir reform paketi üzerinde çalıştığını ve böylece gaz fiyatlarının, elektrik fiyatları üzerindeki olumsuz etkisini kesmeyi hedeflediklerini açıkladı.

200 gündür devam eden ve ne zaman sonuçlanacağı belli olmayan Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa ekonomisini vurmaya devam ediyor.

Avrupa’nın lokomotifi Almanya’da üretim düşüyor.

Almanya, Rus gazına yüzde 45 oranında bağımlı;

Savaş, ABD’nin işine yaramıştır. NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir söylemi gerilerde kalmış görünüyor. Rusya tehdidi sayesinde Avrupa’daki müttefiklerini bir arada tutmayı başardı. ABD, Ukrayna’yı koruyabilmek için Rusya’ya yaptırım uygulanması hususunu NATO müttefiklerine ikna etti ve Rusya’ya ambargolar uygulanmaya başladı. Rusya bu ambargolardan etkilenmiş olsa da ayakta kalmayı başarmış görünüyor. Gazın bin metre küpü AB’de 3 bin dolarlar, ham petrol fiyatları da 90 dolarlar seviyesine gelmiş, böylelikle Rusya’nın kasasına para akma olayı artarak devam etmiştir.

Rus gazı ve petrolünden dolayı Norveç ve İsveç’te bir olumsuzluk beklenmiyor.

Bu krizden etkilenmeyen bir ülke daha var.

Macaristan

Macaristan'da Rusya'ya yakın ve yaptırımlara karşı çıkan Victor Orban hükümeti ise, Brüksel'deki “küreselci solcu” AB yönetiminin enerji krizi uyarılarıyla adeta dalga geçiyor. Orban, yaz ayları boyunca savaşa rağmen Rus doğalgazı ve petrolü ithalatını artırmayı başarmış durumda;

Enerji krizi Macaristan halkına “teğet” geçecek gibi görünüyor.

Orban, Rusya'ya karşı yaptırımların kaldırılması için çağrıda bulunmaya da devam ediyor.

Avrupa’daki Amerikancı Yeşiller, kömür kullanımının şimdiden yüzde 10 artmasına sessiz kalıyor. Şimdi yeşilcilik oynamanın zamanı değil olgusunu topluma yediriyorlar.

Avrupa'nın iklim değişikliği konusundaki gündeminin de rafa kalktığını ifade etmek yanlış olmaz. Avrupa'da kömür ve benzin tüketiminin ne kadar keskin bir şekilde arttığını görebiliyoruz. Daha da ilginç olanı, yakacak odun talebindeki artıştır. Yakacak odun stoklamaya karar verenler azımsanmayacak düzeylerde;

Çevre gündemini düşünmek yasak!

Herkes önümüzdeki kışı nasıl geçireceğini düşünüyor.

Batılılar zor bir kış geçirecekler.

Soğuk ile mücadele kolay olmayacak. Refaha alışmış toplumlar soğuk ile terbiye edilmeyi asla kabul etmeyecek ve öngördükleri “sosyal öfkenin” sonucu, Rusya’ya yaptırımların gerekliliği/gereksizliği mutlaka sorgulanacak ve sonuçları olacaktır.

Azerbaycan devleti ve onun halkı da bu krizi fırsata çevirecek ve kazananı olacaktır.