Orhan ERDEM
İstasyon Meydanı ve Bey Camii
İstasyon Meydanı ve Atatürk Kent Meydanı Aydın’ın kalbidir. Efeler’de her yol bu meydanlara akar. Kentin sosyal hayatına bu meydan damgasını vurmuştur. Bu sebepten kentte yapılan tüm etkinlik, İstasyon Meydanında başlar veya biter. Meydanda olmak Aydın’da olmakla eştir. Bu yüzden bütün siyasi partiler bu meydanda görüntü vermeye çalışırlar. Tren garı bu meydana açılır. Eskiler bu meydana İstasyon Meydanı demişler. Meydanın en önemli tarihi yapısı Bey camiidir. 1683 yılında Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır. Süleyman Bey, vali Veysi Paşanın torunudur.
Bey camii sanki meydanın manevi yüzünü temsil eder. Bey camisiz meydan gariptir, öksüzdür, eksiktir. Bey camii günde beş kez, hayat bahşeden nefesiyle meydana sahip çıkar. Bu çağrı ile meydanı manevi kirlerden arındırır.
Bey camiini Atatürk ve İstasyon meydanlarından ayrı düşünmek olmaz. Aralarında sanki anne evlat ilişkisi vardır. Bey camii tarihsel yapımı tarihi ile 2.Viyana bozgununu hatırlattığından hep hüznü çağrıştırır. Sanki o hazin mağlubiyetin anısına yapılmış gibi.
Bey camii Milli Mücadelede Aydın’ın işgalden kurtuluşunda son noktadır. Milis güçlerimizin minaredeki yunana karşı mücadelesi dillere destandır.
Bey camii tek parti döneminde asker sevkiyatlarında yatakhane ve depo olarak kullanılmış, tren garından sevk edilecek askerlerin toplanma yeri olmuştur. 2.ci Dünya savaşındaki sıkıntılı yılların acı hatıraları halen anlatılır. 1954 yılında cami tekrar restore edilerek ibadete açılmıştır. Rahmetli Başbakan Adnan Menderes caminin restorasyonu ile bizzat ilgilenmiştir. Cami şadırvanın üstü açık bir haldeydi. Aydın’ın hayırsever zenginlerinden hacı Ali Manavoğlu tarafından o güzel yapıyla, bugünkü şekline sahip oldu. Ali Manav oğlu, Ömür ve Hakan Manavoğlu’nun dedesidir.
Bey camii kente gelen yabancıların dindarsa mutlaka divana durduğu kutlu bir mekândır. Bu cami kentin önemli bir kutsalıdır.
Bey camiinde vazifeli olan din görevlileri Diyanet işleri tarafından itina ile seçilir, genellikle hafızı kuran olan güzel sesli imamlar tayin edilir ve yıllarca burada görev yaparak buradan emekli olurlar.
1950 ve 60’lı yıllarda babamın dükkânı İstasyon Meydanında bugünkü Garanti Bankasının olduğu yerdi. Benim çocukluğum bu meydanda geçti. O yıllara ait, Bey camii ile ilgili hatıralar çocukluğumun en güzel ve temiz anılarıdır.
Dün olduğu gibi bugünde şehirde iz yapmış sosyal kimliği ile temayüz etmiş şahısların son yolculukları için cenazeleri buradan kalkar. Bugün dahi, şehit cenazeleri Devlet töreni ile bu camiden ebediyete uğurlanır.
1960’lı yıllarda Bey camiinde İbrahim hoca diye bir imam vardı. İbrahim hoca ezanı Kahire aksanı ile okurdu. O ezan okuyunca meydan metafizik bir olay yaşardı. Bu tüyler ürperten metafizik gerilim bazı müminleri ağlatırdı. Ben İbrahim hoca gibi sesi ve makamı insanı büyüleyen insan ruhunu melekût alemine taşıyan bir ses ve makama şahit olmadım.
Atatürk Kent Meydanının Güzelhisar Mahallesi, 7 Eylül Caddesinin başlangıç noktasında eskiden yazlık Hisar sineması vardı. Yazın bu sinemada kaliteli yabancı filimler oynatılırdı. Aydın’ın tanınmış aileleri Hisar sinemasını tercih ederlerdi. Yazın sinemalar geç başlar, filmin tam ortasında Bey camiinde yatsı ezanı okunurdu. Eğer okuyan İbrahim hoca ise sinemadakiler ezana saygı için pozisyon değiştirirlerdi. Tahta sandalyelerin gıcırtısı ile sinema dalgalanırdı. Bir eğlence mekânında oradaki topluluğun ezan-ı Muhammediye’ye gösterdiği saygı, benim gençliğimde Aydın halkımız için yaşadığım en güzel hatıralardan birisidir.
Güzel Aydınımızın bu tarihi ve kutsal mekânı her türlü maddi manevi korunmaya Aydın halkının ve resmi kuruluşların görevidir.
Özellikle Bey Camii yanında geçmişte yapılmış bir apartman ile imar kirliliği Aydınlıları bugün dahi üzmektedir. Bu yanlışa ortak olanlar bunun bedelini bu dünyada ve öteki dünyada mutlaka ödeyeceklerdir.
Ecdat yadigârı bu tarihi eserleri korumak hepimizin görevidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.