“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan Andımız uygulamasını Danıştay’ın son vermesi ile birlikte artık okullarda Öğrenci Andı okunmayacak. Danıştay gerekçeli kararı henüz açıklamadığı için neden böyle bir karar aldığı konusunda bilgiye sahip değiliz ancak ülkemizde yeni bir tartışma başlattı. Andımız kararı sonrası siyasilerden peş peşe açıklamalar geldi. ‘Türk’üm, doğruyum…' diye başlayan “Andımızdan korkuluyor…” ‘Ne mutlu Türk’üm diyene…’ söyleminden rahatsız olunuyor” denilerek, ‘milli ve yerli’ kavramları üzerinden eleştiri konusu yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşı olan, onun sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimseye verilen Türk isminden korkmanın, rahatsız olmanın fitnecilerin ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramayacağı açıktır.

Konu ile ilgili yorumlar, açıklamalar, sataşmalar devam ederken, Aydın 24’te yayınlanan “Aydın’da İstiklal Marşı’na koronavirüs ayarı!” başlıklı haber gündeme bomba gibi düştü. Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü de skandal bir karara imza attı. Kabulünün 100’üncü yılını kutladığımız bir zamanda İstiklal Marşı’nın okullarda heyecanla ve yüksek sesle okunmasını “yüksek sesle konuşma esnasında virüsün yayılım hızının 5-6 kat daha fazla arttığı” gerekçesiyle yasakladı.

Mehmet Akif’in “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” diye haykırdığı dönemde daha İkinci İnönü zaferi kazanılmamıştı. Sadece doğuda Kazım Karabekir’in ordusu bugünkü sınırımızı çizmişti. Batıda Yunan ordusu Afyon ve Eskişehir istikametinde saldırıya geçmek üzereydi. Bu gerçeği iyi bilen, Milli Marşımıza ruh veren vatan, millet, bayrak, istiklal, ezan gibi kavramlardan rahatsız olmayacağını düşündüğüm Aydın Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Okumuş böyle bir kararı nasıl aldı, aklım almıyor. Öğrencilerimizin “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” diye haykıramayacak olmasına üzüldüğüm kadar milli ve manevi değerlere bağlı birinin bu yasağı koymasına üzüldüm, kahroldum.

Sonra baktım… Kim, ne diyecek diye… CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ve Türk Eğitim Sen Aydın Şube Başkanı Veli Yıldırım karara tepki gösterdi. Ya diğerleri? Milletvekillerimiz, siyasi partilerimizin il başkanları, STK temsilcileri gündelik uğraşların içinde kaybolup gittiler.

Neyse ki; İstiklâl Marşı'nı sadece okutmak değil; mana ve ruhunu hissettirmek ve yaşatmakla görevli Milli Eğitim Müdürümüz hatadan döndü.

Keşke bu noktaya gelmeseydik…

Keşke Efeler diyarı Aydın böyle bir konu yerine, eğitimdeki başarılarıyla gündeme gelseydi.

Bir Karadeniz şarkısı var, “Bir tаş аttum denize, dаlgаlаndı sulаri” diye… Mili Eğitim müdürü geri adım atsa da, sular çok daha dalgalanacak gibi duruyor.

Bir yazının daha sonuna geldik, Mehmet Akif’in sözüyle nokta koyalım.

“Allah, bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!”

Kalın sağlıcakla.