Sayın okurlar değerli yazar Sayın Fethi Akar 23 Mart 2018 tarihinde yazdığı çok önemli bir yazıyı köşemde yayınlamaktan mutluluk duyacağım.

Buyurun hep birlikte okuyalım.

Doğan Medya Grubu’nun
tüpçü kardeşlerimize satılmasıyla
birlikte AKP İktidarının sürekli
doğrulardan yana olan (!) medyası
daha da güçlendi.

Sonda söyleyeceğimi
burada söyleyeyim,
Her kim kendi çıkarını ülke çıkarının
önünde tutuyorsa namussuzdur,
şerefsizdir.

Eğer bu gazeteciyse katıksız namussuz,
katıksız şerefsizdir.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyen
gazeteci vatan hainidir.

Yok öyle yalakalık yaparak,
masallara ortak olarak,
çocuklarına ekmek yedirmek…
***
Gazetecinin çok sayıda
temel görev ve ilkeleri vardır.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin
internet sitesinde Türkiye Gazetecilik
Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde
hepsi madde madde yazıyor.

Biz burada o görev ve ilkelerin
sadece bir kısmını sizinle paylaşalım
istedik.

Nedir onlar?

Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca,
gazeteci, kendi açısından sonuçları
ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara
saygı duymak ve uymak zorundadır.

Gazeteci; başta barış, demokrasi ve
insan hakları olmak üzere, insanlığın
evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara
saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet,
dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı
yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve
tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır.
İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti,
düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır.
Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin
kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını)
doğrudan saldırı konusu yapamaz.

Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici,
özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz.

Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği
ulusal ve uluslararası politikalar konularında
önyargılara değil, halkın haber alma hakkına
dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve
özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.

Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme,
saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve
dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.

Şimdi bu görevlere istinaden
Kabataş yalanı ile ilgili makalelerinde,
“Diliniz KABA Vicdanınız TAŞ” başlığı atan
mesleğin zavallılarına nasıl gazeteci diyeceğiz?

Ülke adım adım bataklığa doğru giderken
mevcut iktidarın bariz hatalarını görmeyen
duymayan ve talimatla hareket eden medyaya
nasıl basın kuruluşu diyeceğiz?

Biraz vicdan yahu!
***
Doğan Medya Grubu da satıldı.

AKP İktidarının MHP ile birlikte çıkarttığı
seçim ittifakı ile ilgili yasada mühürsüz oyların
geçerli olacak olmasından sonra,
Doğan Medyası Tek Adam Rejimi sevdası
peşinden koşanlara tatlı gibi geldi.

Benim bu konuda duruşum ve
söylemim belli.

AKP’nin cumhurla uzaktan yakından
alakası olmayan ittifakın ilk seçimde
sandıkta yok olup gitmesi…

Bitirirken,,

Başta CHP, İYİ Parti ve
Saadet Partisi olmak üzere,
bu eşsiz vatanın tüm değerli partilerine,
sivil toplum kuruluşlarına ve
kıymetli vatanseverlere diyorum ki,

ATATÜRK VE CUMHURİYETTEN TARAF olan
Medya Siyaset ailesi olarak,
demokrasi için, hak için, adalet için,
kardeşlik için, sevgi için, saygı için ve
en önemlisi aydınlık bir Türkiye için
gönül kapımız her daim açıktır.

Onların koca koca masallardan yana
medyası varsa,  bizim de Hazreti İbrahim’e
su taşıyan karınca gibi yüreğimiz var.