Orhan ERDEM
Hasan Efendi Mahallesindeki Bey Konakları
Hasan Efendi Mahallesi 1950’li yıllarda varlıklı ailelerin ikamet ettiği mutena bir semtti. Şehrin belli başlı toprak ve ticaret zengini aileleri burada otururdu. Tanınmış tüccar ailelerden Şakirzadeler, Biçerler, Altıneller, Dokuzlular, Yeşilçöllüler, Emnalar, Erlaçinler, Keçelioğulları, Çifçiler, Sarılar, Güvenler, Erdemirler bu mahallenin tanınmış sakinleri idi. Çiftçiler ’in, Elçinler ’in; Emnalar’ın villa ve konakları mahallenin en güzel yapıları idi.
Çiftçiler ailesinin bu mahallede ayrı bir yeri vardır. Bugün Konak kafe olarak kullanılan tarihi bina “Orhan Çiftçi konağı” idi. Orhan Çiftçi, Cemal Çiftçi’nin oğludur. Bir dönem Aydın’da belediye başkanlığı yapmıştır. Cemal Çiftçi’nin diğer oğlu Ekrem Çiftçi, Köprülü Mahallesinde otururdu. Kardeşi Nejat Çiftçi’nin evi de, Telekom binasının arkasındaki sokağın başında idi. Cemal Çiftçi’nin kızı, Kazım Karabekir Paşa ile evlenmiştir. Kazım Karabekir’in akrabasının oğlu, bir İngiliz ile evlidir. Pamuk zamanı yazın Aydın’a gelir karısı ile birlikte çiftlikle ilgilenirdi. Babamın bakkal dükkânından alışveriş yaptıkları için, onları yakinen tanırdım. Paşanın akrabasının gelini olan İngiliz bayan, çizme giyerdi. O yıllarda şehrimizde çizme giyen olmadığından vatandaşlar çizmeye ilgi ile bakardı. Orhan Çiftçi konağı, Yunan işgalinde Yunan askeri karargahı olarak kullanılmıştır. Konağın bodrumunda, işgale direnen Müslüman Türklere inanılmaz işkenceler yapılmıştır. İşkence görenlerin feryatları hiç kesilmezmiş. Aydın’ın yerel ve Milli mücadele tarihinde önemli yeri olan bu konak bugün Çiftçi ailesinin vakfiyesidir. Anıtlar kurulu tarafından korumaya alınmıştır.
Konağın kuzey tarafında sokağın başında üstünde dört minaresi görülen bir sübyan mektebi vardır.”Sübyan mektebi o devirlerdeki üç sınıflı bir tür ilkokuldur.” Batı yönündeki kitabeye göre, bu sebil, Hüseyin bey kızı Fatma hanım tarafından 1752 yılında yapılmıştır. Sübyan mektebinin karşısında devrim şehidi Kubilay’ın Aydın’da yaşadığı ev bulunmaktadır. Bu ev bugün pek az bir kimse tarafından bilinmektedir.
Sokağın Gazi Bulvarına çıkan yokuşun sağ yanındaki bina ise, Aydın beylerinden Erlaçinler’in konağıdır. Erlaçin ailesinden Fuat Şahin Erlaçin, Aydın’ın kurtuluşundan sonraki ilk Belediye Başkanıydı. Bu aile Dr. Semiha Noyan’ın ailesidir. Evin kızı Firuzan Hanım ve Dr. Semiha Hanım benim yakınen tanıdığım kişiler idi. Dr Semiha hanım iyi bir çocuk doktoru ve Aydın sosyetesinin entelektüel bir hanımefendisi olarak daima hatırlanacaktır. Kocası dede baba Doçent Dr. Bedri Noyan ile eşi vasıtası ile tanışmak ve sohbet etme imkanı buldum. Bu Bektaşi Dedebabasını yakından tanıma mutluluğuna erişmiş bir kişiyim. Doçent Dr. Bedri Noyan, yazdığı birbirinden değerli eserleri ile yücelmiş bir kişidir. Alevilik ve Bektaşilik üzerine yazdığı eseri 1965 yılında Akşam gazetesinde tefrika edilmiştir.
Aydın’da yaz geceleri sıcak olduğu için yazlık sinemalar halkın gece geç vakitlere kadar eğlence yerleri idi. Hasan Efendi Mahallesinde “Bahçe sineması” “Saray Sineması” “Melek sineması” 50’li yıllarda halka hizmet verirlerdi.
Saray sinemasının bulunduğu yer, kıdemli emekli Albay Hilmi Aydınçer’in evinin bahçesidir. Burası Cumhuriyetten önce ünlü Sadık Bey konağı imiş. Hasan Efendi Mahallesindeki muhteşem mermer konaklardan bir tanesi imiş. Yunanlılar bozgunda bütün bu konakları yaktıklarından, günümüze bu konakların hiçbiri erişememiştir. Sadık Bey Cumhuriyetten önce Aydın’da önemli bir kişiymiş. Ticaret zengini eşraftan olup, büyük nüfuz sahibiymiş. Konağı yerli, yabancı devlet adamlarının ağırlandığı bir konakmış. Gayrı Müslim zenginler ve devlet erkânı, Sadık Bey’e güvenir hürmet ederlermiş. Sadık bey dini bütün bir insan olup, çok sosyal bir kişiymiş. Osmanlı devleti, zeybekler için af ilan edince zeybekler önce Sadık Bey’e gelir, onun misafiri olur, onun garanti vermesiyle silah bırakır ve konakta misafir edilirlermiş. Ertesi gün toplu halde Aydın çarşısına çıkarak silahsız alışveriş yaparlar; düze indiklerini, halkında görerek, inanmalarını sağlarlarmış. Devletin itibar ettiği, eşkıyanın güvendiği, halkın hürmet ettiği bir eşraf olan Sadık bey rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in dayısıdır.
Sadık bey 1911 yılında ölünce, oğlu Hidayet 1915 yılında bu konağı Hilmi Aydınçer’in babası Köşklü Mehmet Bey’e 13 bin altına satmıştır.
Sadık Bey konağından günümüzde geriye kalan uşakların kaldığı yerlerdir. Konağın bahçesindeki ulu sedir ağacı korunmaya alınmıştır. Hilmi Bey bu ağacın altında, babası ile Kazım Karabekir Paşa’nın sohbet ettiğini, kendisinin de bir çocuk olarak bu sohbetleri dinlediğini anlatırdı. Bugün bahçede bulunan bambu ağaçlarının fideleri Hilmi beyin babasına Kazım Karabekir Paşa tarafından hediye olarak gönderilmiştir.
Hilmi Bey, 10 yıl önce 94 yaşında hakka yürümüştür. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.