Özlemedin mi güneşi, ışığı?

Umutlarımız, aydınlık günleri...

Soruyorum sana hiç özlemedin mi?

Güneş ne zaman doğacak?

Bugün mü, yarın mı?

Saat kaçta? Söyle..!

Bana bir şey sorma!

Dertlerimi deşme!

Yaralarımı açma!

Sorma dertlerimi, çektiklerimi…

Açma, küllenmiş,

Kabuk bağlamış yaralarımı.

Sorma doları, dövizi, faizi.

Paraları, altınları sorma!

Gitti elimin kiri paracıklarım...

Ölümlük, dirimlik kefen param,

Sandıktaki bilezikler, yastık altılar...

Gitti dolarlar, gitti altınlar.

Sakın ha! Bana bir şey sorma!

Soyulduk soğana çevrildik..!

Son kuruşu da, toto oynadık.

Piyango bileti aldık...

Suçum neydi bir türlü bilemedim.

Aç fareler, fırını delmiş göremedim...

Şimdi, fakir daha fakir oldu...

Zenginler de daha zengin.

Hele dolar, döviz kuru,

Sanki otomobil kilometre ibresi gibi.

Şoför bastı mı gaza, dolar uçtu, çıldırdı!

Bastı mı frene, dolar yere çakıldı!

Gitti üreticinin alın terleri...

Yok oldu işçinin çileli emekleri...

Gitti ülkemin, halkımın birikimleri...

Gitti bir nesil, ömürler gitti...!

Gitti ülkemin zenginlikleri!

Sakın ha, bana bir şey sorma!

Cayır cayır yanıyor yüreğim...!

Dinmedi gözyaşları, pare pare ciğerim...!

Ağlayan bebeler, gözü yaşlı analar...

Yaralı yürekler, sızlayan vicdanlar...

Bütün yürekler, insanlar haykırıyor...!

Ne zaman huzur bulacağız?

Ne zaman mutlu olacağız?

Güneş ne zaman doğacak?

Ne zaman içimizi aydınlatacak?

Bugün mü? Yarın mı?

Saat kaçta? Söyle!

Hadi müjdeler ver!

Kulağıma bir şeyler fısılda.

O güzel günleri çook özledim.

Milletçe tek duam, Allah'tan tek dileğim;

Sağlık, mutluluk içinde,

Birazcık gülen yüzler göreyim.