Çerçioğlu’na açık ve net soru

Bu satırların yazarını takip edenler bilir… Aydın Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk olaylarıyla ilgili yüzlerce köşe yazısı ve haberde imzam bulunuyor. 2014 yerel seçimlerinden bu yana taş taş üstüne koymayan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu yüzünden fatura her şartta halka kesildi. 2009 yılında “Belediyeyi cam fanusta yöneteceğiz” diyerek işbaşına gelen Çerçioğlu’nun belediyenin alacak-verecek hesapları, nereye ne kadar harcadıkları, borç miktarı gibi konularda şeffaf olmamasıyla birlikte yolsuzluk, rüşvet konularındaki iddialar karşısında ağzını bıçak açmıyor.

Bilindiği gibi 04 Ocak tarihinde, “Derdin ne senin Özlem Çerçioğlu?” başlıklı bir köşe yazısı kaleme almış; Bir yandan CHP’yi basamak yapan diğer taraftan da AK Parti içindeki karanlık ellerle işbirliği yapmak suretiyle şaibeli işlerden sıyrılmayı hedefleyen Çerçioğlu’nun, Efeler ilçesinde 22 dönüm arazi üzerine kurulu Atatürk Spor Kompleksini İzmirli bir firmaya hem ihalesiz hem de neyin karşılığında verdiğini sorgulamış, “Neyin peşinde, neyin hesabındasın?” sorusunu yöneltmiştik. Taştan ses geldi, Çerçioğlu’ndan ses gelmedi.

Halen cevaplanmayan ve kamuoyunun da büyük bir merakla cevaplarını beklediği sorularımızı bir kere daha yineliyoruz.

Soru açık ve net.

Atatürk Spor Kompleksini ihalesiz bir şekilde neyin karşılığında verdin?

Adım gibi biliyorum… Çerçioğlu, bu sorularıma da cevap ver(e)meyecek ama biz Aydın halkı adına sormaya devam edelim.

Atatürk Spor Kompleksi ortaklarından Gülçin Kurtuluş’un eşi AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş.

Ahmet Kurtuluş aynı zamanda İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Deniz tarafından yürütülen 2016/92489 sayılı soruşturma sonucu İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan 2018/8 esas sayılı ve “FETÖ BORSASI” olarak bilinen kamu davasının da şüphelisi.

Ahmet Kurtuluş 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz tarafından sorgulandı. Avukatlarının da hazır bulunduğu sorguda Ahmet Kurtuluş, dosyada bulunan hiçbir eyleme katıldığını düşünmediğinden etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini ve yararlı olabileceğini düşündüğü bilgileri vermek için geldiğini söyledi.

Ahmet Kurtuluş’un verdiği ifadenin spor kompleksiyle ilgili bölümü ise şöyleydi:

“Gürbüz Yüksel MİT Bölge Başkanı olduğu dönemlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yargıya intikal eden bir problemini çözdüğünü bana Gürbüz söyledi. Ankara’daki Nusret Et Lokantası’nda yemek yediğimiz esnada Gürbüz bana Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na iyilik yaptığını bunun karşılığında yukarıda bahsettiğim spor kompleksinin hisselerini almamı ve başıma bir iş gelmeyeceğini söyledi. Bana hiçbir şey olmaz problemlerini Okan Bato’ya göndererek çözdüğünü̈ söyledi. Sen oraya çalıştır rahat ol dedi. Bende bunun üzerine bu işe giriştim. Hiçbir şeyde usulsüzlük olmadığını yaptığım araştırmalarda gözlemleyince eşim üzerine hisseleri aldım.

İhalenin nasıl olduğunu neyin karşılığı olduğunu bilmiyorum. Tahminime göre Özlem Çerçioğlu kendisine yapılan yardım karşılığı güzellik yapmış olabilir. Aydın Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ile doğrudan Gürbüz görüşüyordu. Ali Sütçü’yü devamlı yanına gönderirdi. Bu şekilde irtibat sağlanıyordu.”

Bu ifadeden sonra Ahmet Kurtuluş, kendisine “polis süsü” veren birileri tarafından, evinde, 5 yaşındaki oğlunun gözlerinin önünde öldürüldü.

Bir yazının daha sonuna geldik.

Bu noktada Çerçioğlu’na açık ve net bir soru daha yöneltelim:

MİT Bölge Başkanı Gürbüz Yüksel, yargıya intikal eden hangi problemini, neyin karşılığında çözdü?

***

Yazarımızın "Derdin ne senin Özlem Çerçioğlu?" başlıklı yazısı için lütfen tıklayınız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
  • Mithat / 02 Şubat 2021 Salı 04:45

    Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

    Yanıtla (1) (0)
  • HÜSEYİN AKSU / 27 Ocak 2021 Çarşamba 00:32

    bu ADAMLAR FETÖ BORSASININ EKİBİ OLDUĞUNA GÖRE, SANIRIM ÖÇ Yİ FETÖ DAVASIDAN KURTARMIŞ OLABİLİR. ZAMAN TÜM BUNLARI ORTAYA ÇIKARACAK. BEN O TESİSİN İHALESİNİN YOLSUZ OLDUĞUNU YAZDIĞIM İÇİN, ÖÇ NİN ŞİKLAYETİ LE SORUŞTURMA GEÇİRİYORUM. BENDE ÖÇ Yİ ŞİKAYET ETTİM.. SAVCILIK BAKALIM NE YAPACAK.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali AKSÜT / 26 Ocak 2021 Salı 12:15

    Sevgili Yazarımiz Servet Bey,
    Çerçioğlu'na açık ve net soru....konu başlıklı yazınızı hayretle ve dikkatle okudum.
    Bu yazınız ve bunun gibi pek çok sorular,pek çok yazılar yazsanız da,Sn Çerçioğlu bu sorularınıza cevap vermeyecektir.Neden mi? Görünen o ki,sadece Çerçioğlu günahkar değil...Malum herkesin konuştuğu tuz kokmuş halk özdeyişi....Rahmetli Ecevit de " Ne ezen,ne ezilen,insanca,hakça bir düzen.' derdi...
    Ve siyasal yaşamını bu bozuk düzene karşı savaşarak verdi....
    Sen,pazarlarda iki buçuk liraya satılan demokrasiden,sandıktan seçilip çıkınca gücü elinde tutan,dedim dedik,çaldığım düdük, herşey iki dudağının arasındaki emir talimatlara bakan demokrasiden ve bu kamu düzeninden ne bekliyorsun....?
    Nerede şeffaf,katılımcı demokrasi...?
    Nerede hesap verebilirlik...
    Ve kamunun kör kuruşunu, kaynaklarını usulsüz,şahsi çikarlari uğruna kullanmak,kişisel iktidarını sürdürmek...
    Nerde kul hakkı?
    Nerede Allah korkusu..?
    Düzen bozuk olunca, sistem bu zihniyetleri,bu freleri idare ediyor.... kaldırıyor.
    Burada isimlerle herhangi bir meselemiz yok...olamazsa.İsimler Özlem değilde Sinem veya Fadime olabilir...
    Eğer Sinem veya Fadime bir büyük Ş.Belediye Başkanı değil de Karacasu'nun bir köyünde öğrencileriyle cıvıl cıvıl,candan,samimi ve hiç show yapmayan meslek sevdalı bir köy öğretmeni olsaydı....
    Bu kadar çetrefil,pisliklere bulaşmamış,adı hiçbir şaibeye karışmamış ,helâlinden öğrencileri için çırpınan o saygı değer,sevgili öğretmenimin alnından öper ve önünde saygıyla eğilirdim.
    Veya köyünde,namusuyla,helâlinden tarlada çapa yapan Fadime'nin o kınalı ellerini öperdim...
    O şerefli,helal,entrikasiz emeklere helal olsun....
    Yaz...yaz...bitmez...
    Yaz....yaz...bu sorular hep cevapsız kalacaktır....bütün güç bende... mühür bende.
    Sen kim oluyorsun?
    Çıban derin....
    Kuyu çok derin...
    Ama ip kısa...!
    Gökyüzünün altındaki bu yeryüzünde hiçbir gayri meşru işler saklanıp gizlenemez....
    Kokularını da pek çok kişi duyuyor gibi geliyor.... Araştırmacı gazeteciliğini tebrik ederim...
    Halkın ve Hak'in sesi olmak.....
    Suskun,çaresiz yuzbinlerin sesi olmak
    Hep doğruları yazmak,
    Bir elime Ayı,bir elime Güneşi verseniz gene Hakk'i söyleyeceğim,hak ve hakikatten asla vazgeçmeyeceğim diyen yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed dusturundan ayrilmayacağina inancın tamdır.Basarilar.. Eline kalemine sağlık.

    Yanıtla (2) (0)