İsmet BOZKURT
Bu ne yaman çelişki?
Her hangi bir ülkenin kurtuluşu ve gelişmişliği ancak ve ancak doğru bir eğitim ve adalet sistemiyle mümkündür. Okuduğunu anlayan, sorgulayan bir sistem gelişmişliğin en önemli göstergesi, gerisi teferruattır.
“Dün dündür bugün bugündür” mantığıyla hareket eden, bir dediği diğer dediğine tutmayan, akçakavak yaprağı gibi dönen, tükürdüğünü yalayan siyasetçilerin bulunduğu yerde ne gelişmişlikten, ne kalkınmışlıktan nede hak, hukuk ve adaletten söz edilebilir.
MHP lideri Devlet Bahçeli ve AKP lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın geçmişte birbirleri hakkında söyledikleri ağza alınmayacak küfür ve hakarete varan söylemleri alt alta yazılsa kalınca bir kitap, Erdoğan'ın asla kata olmaz dediklerinin tamamını toplasanız roman olur.
MHP Genel Başkanı Bahçeli sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şöyle demişti:
"İsveç yönetiminin Danimarkalı soysuz bir siyasetçinin Türkiye'nin Stockholm büyükelçiliği önünde Kuran'ı Kerim yakmasına izin vermesi yalnızca skandal değil bunun ötesinde barbarlığın, vandallığın aleni gösterimi ve somut örneğidir.”
MHP Gurup Toplantısında ise daha ağır sözler söyleyen Bahçeli şu cümleleri kurmuştu:
"İsveç PKK'nın Avrupa'daki mağarasıdır ve bu çapulcuların haraç toplamasına göz yumandır, kanlı terör örgütüne kucak açandır, kandil dağı neyse Stockholm odur.”
Bahçeli bütün bunları dedikten bir kaç gün sonra İsveç'in NATO üyeliğine mecliste kabul oyu vermesi tarihte eşi benzeri görülmemiş çelişki ve tezattır. Devlet gelenek ve göreneklerine terstir. Devlet adamlığı çok konuşmak değil yarınları görmek okumaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.