Darbe girişiminin üzerinden 7 gün geçti..

Gelişmeler gösteriyor ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..

Ülkenin dört bir yanında, kamu kurumlarında ve özel sektörde operasyonlar var..

Meclis’te OHAL kabul edilerek yürürlüğe girmesiyle birlikte operasyonlar hız kazandı.

Darbe girişiminden tüm yurtta olduğu gibi Aydın’da da çok sayıda memur açığa alındı. Bazılarının emniyette sorgulamaları devam ederken bazıları da tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bu gelişmeler ile basını yakından takip edenler Aydın’da ne çok FETÖ’cü varmış derken FETÖ destekçilerini de öğrenmiş oldu. Zira Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde paralelcilerin varlığı belediye yönetiminin de FETÖ’cülerle kol kola olduğu ve bunların korunup kollandığı iddia ediliyor.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan üst düzey yöneticilerinin tamamına yakını Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı olan Erkan Karaarslan’ın akrabası ya da eski bir çalışanıdır.

Örnek verecek olursak, AYBEL ve Ege Et’in genel müdürü Muharrem Şanlı Karaarslan’ın bacanağı, ASKİ genel müdür yardımcısı Nermin Canyurt kuzenidir.

Belediyeye uğramadığı halde maaş alan ve bu yüzden adı ‘bankamatik’e çıkan ilk genel sekreter Önder Yeğen’i de, sonraki genel sekreter Uğur Cebeci’yi de şimdiki genel sekreter Ertuğrul Yamen’i de Erkan Kararslan getirmiştir.

Genel sekreter yardımcısı Bülent Bozbaş ile birçok daire başkanının Erkan Karaarslan’ın referansıyla geldiğini, Uğur Cebeci ile bazı daire başkanlarının Gülen cemaatine mensup olduğunu belediyede bilmeyen yoktur.

Bu durumda öncelikle şu sorunun cevabını aramamız gerekiyor.

Acaba FETÖ’cülerin devlet kademelerinde yapılanmaları ile Erkan Karaarslan’ın belediyede yapılanmasının arasında ne fark vardır?

Gelelim belediye dışındaki Gülen cemaatine mensup devlet görevlileriyle ilişkilere…

Valilik, savcılık ve emniyetten Özlem Çerçioğlu’na bilgi akışının oralardaki Gülen cemaatine mensup kişilerce yapıldığı tahmin edilmektedir.

Bunu ortaya çıkarmak devletin görevidir ama bu tahmini güçlendirecek bize ulaşan bir bilgiyi aktaralım:

Belediyede görevli bir memur çalıştığı birimde yasalara aykırı işler yapıldığından şikâyetçidir. Bu durumdan vicdanen rahatsızdır.

İsmi ben de saklı bu memur zamanın valisi Erol Ayyıldız’a gidip durumu anlatır. Sayın Ayyıldız memuru, Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne yönlendirir. Memur bu defa emniyetteki ismi ben de saklı bir görevliye durumu anlatır. Ve bir belge sunar.

Belediye çalışanı memur artık vicdanen rahatlamıştır ancak ertesi gün ASKİ genel müdür yardımcısı Nermin Canyurt bu çalışanı makam odasına çağırır ve ilgili dosyayı isteyerek emniyette verilen belgenin aslını dosyadan çıkarır.

Daha sonra bu emniyetteki görevlinin FETÖ davasından yargılandığı ortaya çıkar ve görevinden uzaklaştırılır.

Şimdi soru şu:

Belgenin verilmesinin ertesi günü Nermin Canyurt'un ilgili dosyayı istemesi, dosya içinden de o belgesi çıkarması sizce tesadüf müdür?

Sonuç olarak:

Bu olayı ortaya çıkarmak devletin görevidir.

Bu görev er geç yerine getirilecektir.

Ancak Aydın Büyükşehir Belediyesi’ndeki bu yapılanma acilen mercek altına alınmalı tüm atamalar incelenmelidir.