Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kendisine yönelik eleştirilere cevap vermez, veremez. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi konulara yeterince vakıf değildir. İkincisi verdiği cevapla kendisini bağlamak istemez.

O nedenle gerek siyasilerin ve gerekse gazetecilerin eleştirilerini birine cevap verdirir. Bu isim CHP Merkez ilçe başkanıyken Barış Altıntaş’tı. O meclis üyesi seçilince, Çerçioğlu’na yönelik eleştirilere cevap veren görevli önceki il başkanı Hikmet Saatçi oldu. Büyükşehir’de eleştirilere cevaplar yazılır, bu isimler adına basına servis edilirdi.

Sonrası malum…

Saatçi il başkanlığına aday olmadı. Çerçioğlu’nun desteklediği aday seçimi kaybedince; ‘1-6-9’ denilerek önseçimde desteklenen CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Çerçioğlu’nun sözcüsü oldu.

Baydar sözcülük görevini bir süre başarıyla (!) devam ettirdi. Çerçioğlu’na yönelik eleştiriler karşısında siper oldu. Baydar; ‘Sayın başkan yoruldum git başka birini bul’ demiş olmalı ki sözcülük göevi sona erdi.

Acilen Çerçioğlu’na yeni sözcü bulunmalıydı…

Bu isim, karşısına aday çıkardığı CHP Aydın İl Başkanı Bayram İnci olamazdı…

CHP Efeler ilçe Başkanı Selim Gürgün’e hazırlanan metni verip, “Hadi bunu basına açıkla” denilemezdi.  Zira oğlunun vefatında Selim Başkan'a bir başsağlığı bile çok görülmüştü.

Arayış tüm hızıyla devam ediyordu…

Herkesin suskun olduğu bir sırada ‘Necmettin Abi,’ namı değer ‘Kınalı’ ayağa kalkarak ‘Ben varım’ demiş.

Büyükşehir ve Nazilli belediye meclis üyesi Necmettin Ünüvar’dan bahsettiğimi anlamışsınızdır herhalde...

Allah var yeni sözcü Kınalı da görevini mükemmel yapıyor. Çerçioğlu’nu kim eleştirirse eleştirsin ‘önüne yatıyor’ maazallah!

Necmettin Abi’yi iyi bilirim bu yatma işine pek meraklıdır. Dahası  sever bu işleri ancak kendisine birkaç sorum olacak.

Necmettin Abi!

İnan ki sözcü olmana en çok ben sevindim. Şimdiye kadar Çerçioğlu’na Aydın halkı adına yönelttiğimiz sorulara hiçbir cevap alamadık. Eeee malum Özlem Çerçioğlu, fakir fukara aç yatmasın diye günde 18 saat çalışıyor. Herkes laf üretiyor, o iş. Böyle olunca bizim sorular cevapsız kalıyor. Şimdi o soruları senin cevaplayacağına yürekten inanıyorum.

Ama önce şu fıkrayı anlatalım belki kıssadan hisse çıkaranlar olur.

ARANIZDA MÜSLÜMAN VAR MI?

Adam elinde bir bıçak ile camiye girer:
“Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?” diye bağırır.
Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar “Ben varım” der.
...
Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar.
... Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip, “Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der.
Amca koyunu kesmeye başlar.
Yaşlılık bu ya her taraf kan olur.
Amca; “Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der.
Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır.

“İçinizde başka bir Müslüman var mı ?”

Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar.
İmam “Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırmakla Müslüman mı olduk!” der.

***

Necmettin Abi!

İmamın, ‘iki rekat namaz kıldırmakla Müslüman mı olduk!’ dediği gibi sen de ‘Birkaç eleştiriye cevap verdik diye sözcü mü olduk!’ diyorsan…

Vallahi sorum yok!

Sözcülükte ısrarcıysan;

‘Bas bas paraları baldıza’ haberinden başlayalım:

Malum şahsın baldızı olan kimya öğretmeninden 3 gün için 177 bin lira ödeyerek ne eğitimi aldınız?

Mutlaka eğitim almışsınızdır, buna yürekten inanıyorum (!) Çünkü eğitim şart. Hani diyorum şu 177 bin liralık eğitimin CD’sini gönderseniz biz de Aydın 24’te yayınlasak. Aydın halkı da bu eğitimden yararlansa hiç fena olmaz. Ne de olsa baldıza ödenen 177 bin lira halkın parası.

Necmettin Abi!

Seni sever sayarım…

Bu CD işini bir tek sen çözersin.

Çok şey mi istedik abi...

Altı üstü bir CD.

Kestane kebap acele cevap!

Cevabını bekliyor olacağım.

Haydi abi göreyim seni!