Osmanlı Devletinde ilk anayasa ve idaremizde değişiklikler

Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır.

Anayasann ilanından sonra Osmanlı Devleti'nde mutlak monarşi bitmiştir. Osmanlı Devleti'nde meşruti monarşi dönemi başlamıştır.

23 Aralık 1876 tarihinde kabul edilen Kanun-ı Esasi, ilk anayasamız olarak tarihteki yerini almış ve siyasi hayatta ilk defa anayasa ile kurulan parlamentolu bir dönem başlamıştır.

ilk Kanun-i Esasi taslağı Mithat Paşa'nın özel sekreteri olan hukukçu Krikor Odyan'ın görüşleri doğrultusunda Fransa ve Belçika anayasalarından çevrilen bir kaynak bir metin temelinde hazırlanmıştır..

Sultan Abdülaziz tahttan indirildikten sonra yerine Şehzade Murad geçirilmiş, üç ay sonra da V. Murad’ın yerine II. Abdülhamid tahta çıkarılmıştır..

Kānûn-ı Esâsî’nin hazırlanmasında şu hususlar etkili olmuştur; Sultan Abdülaziz’in hal‘edilmesi, yerine önce 2.Abdülhamid tahta geçtikten sonra, Hristiyan tebaanın yoğun olarak yaşadığı Bosna-Hersek’te isyan çıkmıştır., Bulgaristan’da karışıklıkların artmış ve bu olayları kendi hâkimiyet alanlarını genişletmek için bahane eden Sırbistan ve Karadağ Osmanlı Devleti’ne savaş ilân etmiştir. Sırbistan ve Karadağ’la yapılan savaşın beklenenin aksine Osmanlı Devleti lehine bir seyir takip etmesi Rusya’nın diplomatik müdahalesiyle iki aylık bir ateşkes antlaşması yapılmıştır. Bölgede Rusya'nın güç kazanma ihtimali üzerine bunu kendi politikası bakımından tehlikeli gören İngiltere Balkanlar’daki ihtilâfları görüşmek üzere devletlerarası bir konferansın toplanmasını istemiştir. Osmanlı Devleti İstanbul’da bir konferans toplanmasına razı olmuştur.. Konferansa Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya ve İtalya katılmıştır.. Konferansta Batılı devletleri etkilemek ve Balkanlar’da yabancı müdahalesiyle reform yapmaya gerek olmadığını, Osmanlı Devleti’nin genel bir reform yapmaya esasen istekli ve kararlı olduğunu göstermek için Osmanlı tarihinde ilk defa olarak Kānûn-ı Esâsî ilân edilmiştir. (23 Aralık 1876).

1876 yılında Osmanlının ilk Anayasası olan kanun i Esas, ıı.Abdülhamit tarafından ilan edilmiştir.

Bu sırada tımar sistemi bozulmuştur Bunun yerine iltizam sistemi getirilmiştir. İltizam sisteminde devlet vergi gelirlerini toplamak için ihaleye vermiştir.

İltizam sistemi; Devletin vergi gelirlerini önceden merkezî hazinede toplamak için ihaleye vermesidir. Ancak sonradan vergilerin devlet memurları tarafından toplanmasına kaar verilmiştir. Bu amaçla taşraya muhassıl denen memurlar gönderilmiştir. Bu görevlilere yardımcı olacak meclisler oluşturulmuştur. Ama usulsüzlüklere başlanınca bu sistemden vazgeçilmiştir.. Yeniden iltizam sistemine geçilmiştir..

1842’de idari kademe Eyalet, sancak ve kazalara ayrılmıştır.

Eyaletlerde meclisler kurulmuş,. Buralara bir meclis başkanı ve bir katip ve iki üye atanmıştır. Bu meclislerde vali, defterdar, hakim ve müftü de yer almıştır. Ayrıca halktan seçilen dört kişi ve bir gayrimüslim üyede vardı.

Yerli eşraf bazı reformlara engel olmaya başlayınca Valilerin yetkileri artırılmıştır. Muhasıllar, mal müdürleri, kaza ve nahiye meclisi üyeleri valilerin emrine verilmiştir.

1856’da Paris konferansında Osmanlı Devleti Avrupa Devletler topluluğuna kabul edilmiştir.. Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin Tanzimat fermanındaki reformları genişleterek uygulamayı kabul etmiştir. Buna göre Müslüman ve gayrimüslim vatandaşlar arasında eşitlik sağlanacaktı. Kanunlar önünde eşitlik, vergi toplamada adalet sağlama, mahkemelerde gayri müslimlere şahitlikte eşitlik sağlanması, ayrıca merkez ve taşradaki meclislerde üye olma hakkı tanınacaktı. Lübnana özerklik verilmiştir. .

1863 de Vilayet Nizamnamsi iç ve dış sorunların çözümlenmesi için hazırlanmıştır..1864 de Tuna Vilayet nizamnamesi ile idari kademe Vilayet, sancak, kaza ve köy olarak ayrıldı. Yine bu nizamname ile belediye teşkilatı ve köy ihtiyar heyetlerinin yetkileri genişletildi.

Vilayetlerde Valinin emrinde danışma meclisleri kuruldu. Bu uygulama Tuna'da faydalı olunca tüm vilayetlerde uygulanmasına karar verildi. Bunun için Vilayet i Umumiye Nizamnamesi çıkarılmıştır..

Yalnız İstanbul, Lübnan, Mısır, Bosna ve Girit adası , Hicaz ve Yemen bu nizamnamenin dışında bırakılmıştır..1871 yılında bu nizamname ile ilk defa Vali yardımcılığı sistemi getirildi. Valinin emrinde defterdar, mektupçu,(yazışmalardan sorumlu) yabancılardan sorumlu müdür, yol yapım müdürü, tapu müdürü, emlak müdürü, nüfus müdürü, ticaret müdürü, ziraat müdürü iç güvenlikten sorumlu alaybey, kadı yer aldı. Kadı o yerde temizlikten güvenlikten, malların kalitenden, fiyatların belirlenmesinden, ticaretin güvenlik içinde yürütülmesinden sorumluydu.

Adalet dağıtma görevinin yanında, vakıfların denetlenmesi, kentin güvenliği ve belediye hizmetlerinin karşılanmasını sağlar ayrıca Beldenin temizlik işlerinin yürütülmesi ve güvenliğinin sağlanması, mallardaki kalitenin korunması, fiyatların belirlenmesi ile ticaretin güven içinde yürütülmesi için esnafın denetlenmesi kadının görev ve sorumluluğundaydı.. Ancak Zabtiye Nezareti’nin kurulmasıyla kadının yerel yönetimdeki rolü son bulmuştur.

Osmanlı devletinde ilk modern belediye İstanbul’da denenmiştir. Ancak başarılı olamamıştır.. Daha sonra Galata ve Beyoğlu’nu kapsayan alanda yeniden kurulmuştur.. Belediye nizamnamesi tüm İstanbul'da uygulanmaya başlamıştır. Bu uygulama sonra tüm taşrada da uygulanmaya başlamıştır. Bu uygulamalardan sonra vilayet sancak ve kaza merkezlerinde belediyeler kurulmuş ve vilayet belediye kanunu çıkarılmıştır..

Devlet idaresinin merkezileşmesi ve yasama faaliyeti, Babıâli’de kurulan meclisler sayesinde gerçekleşmiştir. ıı. Mahmut döneminde sürekli olarak kurulan bir kurul da Dar ı Şuray ı Askeri kuruludur. Bu sırada İmar Meclisi de kurulmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.