Ne değişti?

Batı cephesinde çok değişen bir şey yok!

Demek her şey eski tas, eski hamam.

Hani seçimler yapıldı.

Halk iradesi demokrasi ile taçlandı.

Türkiye' de siyasi irade bütün ülke haritasına yansıdı.

Umut,çare..çözüm yeni siyasi tablo idi.

Halkın beklentilerine rağmen Batı cephesinde çok değişen bir şey görünmüyor.

Bir tarafta halkın dev gibi birikmiş ekonomik sorunları çözüm bekliyor.

Diğer tarafta muhalefet- iktidar bilek güreşi, belediye borçları üzerinden aba altından sopa göstermeleri..

Pozisyonları fırsata çevirip gol atmak çabaları...!

Yahu bu rakamlar, bu borçlar tamam da, bu borçlar bir günün, bir yılın içinde olmadı ki.

Yılların birikimi borçlar.

Bu ifadelerimle borçların üzerine yayılsın, hiç bir kurum borcunu ödemesin diye asla bir yaklaşımla bakmıyorum.

Esas problem;

Bu dağ gibi yığılı borçlar nasıl oluştu.?

Hele şu 23 yıllık hükümetler döneminde devletin 500 milyar dolar borcundan bahsedilir.

Belediye borçları..

Tek tek belediye isimlerini sayarak borç rakamı telaffuz etmek istemiyorum.

Demezler mi adama 85 milyon vatandaşın 40 doğurarak devletine ödediği milyon milyon paralar, ne kadar har vurup harman savrulmuş?

Popülist politikalar, israf ve lükse dayalı harcamalara dağ olsa dayanmaz.

Ve üretim bitti, üretici ezildi, dar gelirli emekli daha da fakirleşti.

Bolluk, bereket ve refahı paylaşacağımız deniz bitti.

Üniversiteyi bitiren diplomalı bir sürü işsizler ordusu çiğ gibi büyüdü.

Bütçe ha bire açık veriyor.

Gelirler, giderlere karşılamıyor.

Bir emeklilerin dahi yüzü hala gülmedi.

Bütün televizyon kanallarında çok büyük müjde şeklinde bir aydır yapılan haberlere rağmen 10,000 TL üzerine ancak 2500 TL ek zam kararı açıklanabildi.

Sorun çözüldü mü?

Çare, umut olabildik mi?

Eğer sorumluluk sahibi siyasi kadrolar, halkın içine karışsalar, bir şekilde bir emekli ile sohbet etsiler ev kirası kaç para ödüyorsun, elektrik, su, doğalgaz..beslenme, mutfak masraflarını nasıl karşılıyorsun deseler, Allah rızası için oturup bur bardak çay içseler ,hal hatır sorup bir gönül alsalar ne olur ?

Ne olur biliyor musunuz çok büyük sevap alırlar.

“Halka hizmet, Hakk’a hizmettir” düsturu zaten halkın temsilcisi olmanın var olma sebebi değil mi?

Emekli sadece 10,000 TL alan 3.600 emeklinin sorunu yok.

16 milyon emekli ile de çok adaletsiz, haksız uygulamalar var.

Bütün memurlara verilen 8 bin 70 TL’lik hakkı diğer emeklilere niye vermediniz diye soran, kırgın, küskün, mutsuz milyonlarca emekliye verilen değer, saygı bu mu olmalı ? Sorusu her emeklinin zihnini adeta kemirmektedir.

Öyle görünüyor ki işin ucu hep paraya dayanıyor.

Devlet borçlu...belediyeler borçlu...Özel sektör şirketler borçlu...!

Vatandaş borçlu..

Hele emekli, dar gelirli.

Herkes, her kesim borçlu...

Bankalar, vatandaşın ensesinde...

Hele bir sendelemeye gör, hemen haciz icra işlemlerini başlatıyor.

Vatandaş;

Arkadaş bu güzel ülkemin kaynakları bitti mi?

Eti ithal eder olduk.

Nohut, kuru fasulye, mercimek... Hatta un ve saman...

Bu bereket diyarı ülkemizde her çeşit zenginliği olan ve dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden bahsedilen ülkemize ne oldu..?

Bütün mahsullerin kökü mü kurudu..?

Hâlbuki atalarımız;

Açlık, yokluk, kıtlık, savaş ve kuraklık gibi afet günleri için :

" Ak akçe kara gün içindir."

" Sakla samanı gelir zamanı..." derlerdi.

Hele asırlardır devlet yönetmiş ve medeniyetler kurmuş ecdadımız Osmanlı :

" Bir günlük sefer yolculuk için 2 günlük azığın hazır değilse yola çıkma...! "

Öğüdü sanki bu günler için söylenmiş kulaklara küpe olacak bir uyarı sözü olmalı.

Tamam da borçlar ne olacak?

Bu belediyelerin konser, festival bol keseden harcadıkları, daha başka lüks israf makam araba saltanatları ne olacak...?

Bu borç defterini temizleyeceksek ve bunda hem yasal, hem yetki olarak kararlı isek, devlet görevinde bulunan, resmi bürokraside yerel veya genel yönetim ayrımı yapmaksızın topu oraya buraya atarak oyalamak yerine herkes, her resmi kurum ve yetkili ilgili yönetici, önce iğneyi kendine batıracak, kendi mahallesi veya kapısının önünü süpürecek.

Halka bütün söylem ve davranışları ile örnek olacak.

Bu fedakârlık ve bu samimiyeti halk görüp inanacak.

Yoksa batı cephesinde değişen bir şey olmayacak.

Belediyeler, hükümet, muhalefet ve bütün kurumlar polemik, kayıkçı kavgası ile yine ağır ekonomik koşulların bedelini halk ödeyecek.

Bu ülke,

Bu millet,

Aşk ve heyecanını kaybetmiş, iddia ve hedeflerinde güvenirliliği azalmış yorgun savaşçı kadroların siyasi manevralarına tahammül edecek halı gücü kalmadı.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum