
Nevzat ARSLAN
Seçtiklerimiz ve seçemediklerimiz
Bu Dünya'da ananı, babanı, aileni, kardeşini, çocuğunu, doğduğun yeri seçemezsin. Oysa seçtiklerin de var, eşini, dostunu seçersin de beğenmedin, anlaşamadın diyelim ayrılırsın. Hatta adını, soyadını, cinsiyetini, tenini bile değiştirebiliyorsun.
Ülkeyi, kutsal devleti yönetecek Siyasi Partiyi seçmek de senin elinde, hatta bir kişiye tüm bu yetkileri verip, vermemek de senin elinde değil miydi?
Gittiğim bir yerde, kılı olurum, soğan yerim dercesine canhıraş haykıranların şimdi sitemlerine bakıyoruz da şaşıyoruz. Asgari ücretle çalışan evladına zorla on bin liraya kiralık ev bulup da evlendirdiğinde sıkıntının tavan yaptığını görünce, aldığı on iki bin beş yüz lira maaşın sosyal yardıma benzediğini, oysa yıllarca sgk primi ödediğinden ve de düşük maaşından dolayı hükümetten sızlanıyor, yanındakiler de başını sallayarak onaylıyordu.
"AK Parti yoksulluğu yönetiyor” söylemini sıkça duymaktayız. Ülkede sosyal yardım alan aile sayısı 5 milyon civarında olduğu düşünülürse bu söylemin göz ardı edilemeyeceği gerçeğidir. Oysa ki, Emekli ve asgari ücretliler, Türk-iş'in açıkladığı verilere göre açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındadır. Birleşik kamu sendikası, açlık sınırını, dün 20 bin TL üzerinde olarak açıkladı.
"Faiz sebep, enflasyon sonuç" derken, “Nas” denilirken, faiz serbest bırakılarak %50 değerlerini aşarak ülke gerçeği oldu. Zamları Allah yapıyor, dış güçler söylemleri de birçok kesimi acı acı gülümsetti. Dargelirli, asgari ücretli ve emekli sıkıntılı günler yaşıyor...
Siz hırsız dediğiniz kişiye, işyerinizin para kasasını teslim eder misiniz?
Ata, Dede olarak akran olan üç-dört torununuza farklı harçlıklar verir misiniz?
Bazı unvanlara 3600 ek gösterge verilirken, aynı derecede, aynı senede, aynı tahsil de emekli olanlara 2800 ek gösterge verilmesinin adaletsizlik olduğu, eşitlik ilkesine aykırılığı gerçeği yanında, İktidar 1.dereceye bu yılın ilk çeyreğinde 3600 ek gösterge verileceğini söyledi. 3600 ek gösterge sözü verildi, ne zaman olacağı belirsiz. Böyle bir adaletsizliği, adında Adalet olan bir iktidarın acilen düzenlemesi gerekmez mi? Bunun için hak aramak adına Ankara'daki "3600 hakkımız hemen şimdi" sloganı ile yürüyüş yapanların emniyetçe dağıtılmasını üzülerek izledik.
Bazı şirketlere defalarca vergi indirim uygulaması yapıldığını da medyadan dinledik. Gündemde, belediyelerin ve iştiraklerinin SGK borçları yer aldı. Sadece belediyeler, CHP'li belediyeler değil, SGK borcu olan kimse olmamalıdır. Özellikle CHP'li Belediyelerden dem vurulmaktadır. Bir açıklamaya göre SGK alacakları 540 milyar, belediyelerin borcu %17,7 ile 96 milyar, CHP'li belediyelerin borcu %12,5 ile 68 milyar. Haliyle birçok belediye kazanan CHP, 50 milyonluk bir kesime hitap etmektedir.
Peki %87 borç kimin, kimlerin?
31 Mart 2024 yerel seçimleri sonucunda, ekonomik tepkiler oy olarak, umut olma yolunda CHP'ye yöneldi. Yerel yönetenlerin tahakkümü altında olmayan bir örgüt yapısı ve yerel kadrolar ile sırt sırta, dayanak olunması, Genel Başkan Sayın Özel'in ilk adımlarından olmalıdır. Bunun yanında özverili, dürüst, çalışkan Belediyeler ile iktidar uzak değildir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seçemediklerimiz kader, elden bişey gelmez, değiştiremeyiz. Seçtiklerimiz ise çok memnun yada salak olduğumuz için değiştiremiyorum.. Böyle yaşayıp gideceğiz anlaşılan
Yanıtla (1) (0)Bu devlete borcu olan her kimse borcunu ödemelidir. Devlet de tahsil etmesini BİLMELİDİR. SGK prim borcunu niye tahsil edemedi ki... CHP li belediyelerin borcu 68 milyar, %13 yapıyor. Kalan %87 niye ödenmiyor da %13 borç işin siyaseti...
Yanıtla (1) (0).....
Yanıtla (2) (0)Çok güncel ve toplumun büyük bir kesimini teşkil eden emekli...yoksul dar gelirli vatandaşlarimizin kapanmayan yarası...gerçekleri...dertlerini dile getirmişsiniz.
Seçtiklerimiz var....kendi ellerimizle oy verdiklerimiz var...
Irk...cinsiyet...soy sop...ana...baba...ve yasatacağimiz Coğrafya....Bizim irademiz dişinda...fıtrat...veya kader...!
Ya kendi ellerimizle seçtiklerimiz ;
Milli gelir pastasisinin adalet içinde hakça dağilimi...var mı...
Aynı ana babanın evlatları...
Aynı bayram sofrasında kimileri bal kaymak...
Kimileri de iki üç zeytin ve kuru ekmek...!
Çok acı ve gerçek...Bu yara kapanmaz.
Bu sorun tam bir insan hakları sorunu.
İnsanı seven...ve değer veren...
Halkını ve ülkesini seven...
Daima sosyal bariş ve kardeşlikten yana ..
Yüreği tanık dertli bir kalem...;
Tebrik ediyorum.
Eline emeğine yüreğine kalemine sağlık.
Batı'da işleyen kurallar; insanın yaşama bağlanması, refahın artırılması ve nimetlerden azami istifade edebilmesi üzerine kuruludur. Devleti idare eden iktidarlar, vatandaşına ve onların seçtiği yönetimlere tuzak kurmaz ve bilakis yol gostericilik yaparlar. Eksiğini tamamlarlar. Oralarda sigorta primlerinin yatirilmamssi gibi bir durum da olmaz ve onun mutlak bir yaptırımı vardır. Herkesin kendi kuralını işlettiği disiplinsiz bir sistemle böyle oluyor. 100 yılda geldiğimiz nokta budur. Hocam, kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Yanıtla (2) (0)Rüşvet le oy alan lar 3600 ü gelecek seçimde sizlere vereceğiz diyecekler ve oy vereceksiniz. ve tekrar unutacaklar .
Yanıtla (2) (0)