Ali AKSÜT
İYİ Parti’de işler iyi gitmiyor!
Neden iyi gitmiyor?
Genel merkezdeki bu parti içi suçlamalar, kavgalar niye?
Kamuoyu, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesi yaşanan olayları henüz unutmuş değilken, seçimler geçeli altı ayı bulmuş olmasına rağmen İYİ Parti’de sular bir türlü durulmuyor.
Aslında ilk kuruluş safhasında yola çıktıklarında, halk nezdinde çok büyük bir umut ve heyecan oluşturmuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçmiş siyasi hayatındaki İçişleri Bakanı unvanı devlet tecrübesi ile birlikte MHP İstanbul milletvekilliği ile birlikte siyasi kariyerine TBMM Başkan Vekilliğini de ekledi. Bu görevlerdeki performansı ve duruşu, Akşener’e saygın bir siyasi itibar kazandırdı.
MHP tüzüğünde önerilen değişiklikleri yapmak ve yeni bir genel başkan seçmek için toplanması planlanan kongrede genel başkan adayı olmak isteyen Akşener, kongre çekişmeler sonrası parti içi demokrasiyi de bahane ederek arkadaşları ile birlikte İYİ Parti’yi kurdu.
Kurucu kadroların pek çoğu MHP’den ayrılan Türk Milliyetçiliği düşünce yapısına inanan dava arkadaşlarıydı. Hepsi kuruluş safhasında gerçekten çok büyük sıkıntı çekti, engellere takıldı. Çetin şartlarda mücadele azmi bilenmiş kader arkadaşları aynı zamanda dava adamlarıydı.
Partide bir şeyler oluyordu ki; yol arkadaşları birer birer yollarını ayırmaya başladı. “Merkez sağa kayıyor” diyenler, “Merkez” diyenler, “Atatürkçü, ulusalcı, cumhuriyetçi liberal çizgiye getirilmek isteniyor” diyenler oldu. Bütün bunlar olurken, “Türk Milliyetçileri tasfiye mi ediliyor” kuşkuları konuşulmaya başlandı. Kimileri “CHP’ye payanda olduk” diyerek ittifaka karşı çıkarken, bazıları “CHP’siz kazanamayız” ve "AK Parti karşıtlığı" düşüncesiyle ittifakı destekledi.
Akşener sürekli “kazanacak aday” vurgusu yaparken,14-28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanan aday olamadığı gibi, ittifak partileri Meclis çoğunluğunu da sağlayamadı.
İYİ Parti gönüllüleri yaşananlardan rahatsız! Mart 2024’te yapılması beklenen yerel seçimlere 4 ay gibi bir zaman kaldı. Partililer, “Neyin kavgasını yapıyorsunuz? Neyi paylaşamıyorsunuz” diyerek, olup bitenleri endişeyle izliyor.
Yeni kurulmuş bir parti, elbette bir takım ekonomik, siyasi, sosyal sıkıntılar yaşayacaktır. Siyasetin bu sosyolojik yapısı; insan eğitimi, kültürü, mesleği, karakter ve kişiliği, hatta yaşadığı çevresi il, ilçe gibi özellikler itibariyle asla homojen bir yapı göstermez ama İYİ Parti aralarında kurucularının da bulunduğu birçok önemli kurmayını kaybetti.
Kurmay kadroların istifası parti ve demokrasi adına çok düşündürücü ve sorgulanması gereken bir problemdir. Topluma örnek olacak bu seçilmiş insanlar, kendi evlerinin içinde yaptıkları bu kısır, seviyesiz kavgalarla halkın umudunu, hizmet beklentilerini maalesef pas geçtiler.
Siyasetin nezafet, nezaket, sevgi, sempati kazanmak, kalplere girmek, gönül almak, insan kazanmak olduğunu unuttular.
Belki ders alan olur diye; Ömer Lütfi Mete’nin bir dizesini şuraya koyalım:
“Uçurumun kenarındayım Hızır,
Bir gamzelik rüzgar yetecek,
Ha itti beni, ha itecek.”
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.