Kimler gelip geçmedi ki dünyamızdan?

Nice bilim insanları, nice kültür sanat insanları, kendisini Tanrı gibi gören nice firevunlar, nemrutlar ve nice Allah’ın “Habîbim!..” diye seslendiği peygamberler…

Daha geçen haftalarda sahnelerin efendi sanatçısı Kenan IŞIK’ı ardından yine tek kişilik oyunları ve selendirdiği şiirli oyunlarla iz bırakan Genco ERKAL’ıyolculamıştı sevenleri…

İşte bu gidişler içinde beni nedenseTYB-Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet DOĞAN’ın gidişi bir başka etkiledi.

Arkadaşım mıydı merhum Doğan, hayır!.. TYB üyesi bir yazar mıydım, hayır!.. İdeolojik bir birliktelik mki vardı, aramızda hayır!..

Bu kadar hayırın olduğu yerde neden etkiledi seni merhum Doğan’ın gidişi diye sorabilirsiniz haklı olarak değerli okurlarım…

D. Mehmet Doğan’ın vefatının ardından AA. Anadolu Ajansı Doğan’ın hayat hikayesinin satırbaşlarını şöyle veriyordu:

TYB-Kurucu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan Ankara'nın Kalecik ilçesinde 1947 yılında dünyaya gelir. Ankara Gazi Lisesinin ardından bugün Ankara Üniv. İletişim Fakültesi olarak bilinen SBF Basın ve Yayın Yüksek Okulu'nda radyo-televizyon uzmanlık bölümünü tamamlar.

Mezun olduktan sonra 1972-1974 yıllarında Türk Tarih Kurumu Yeni Türkiye Araştırma Merkezi'nde dokümantalistolarak çalışır. Askerlik görevinin ardından Dergah Yayınları'nda yayın yönetmeni olarak görev alır.

Doğan, 1977 ve 1978'de Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda (TRT) Genel Müdür danışmanlığı yapar ve tekrar Dergah yayınlarında çalışmaya başlar.

Yayıncılığa ara vererek Ankara'ya dönen ve "Büyük Türkçe Sözlük"ü hazırlamaya başlayan Doğan, 1978’de Türkiye Yazarlar Birliğinin kuruluş çalışmalarını yürütür ve Birlik Yayınları'nı kurar.

Kültür Bakanlığı Sinema Dairesinde sözleşmeli film yapımcısı ve senaryo yazarı olarak çalışan, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yazarlık dersleri veren ve Birlik Medya A.Ş'nin genel müdürlüğünü yapan Doğan, 1996'da 2005'e kadar sürdüreceği Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçilir.

Evli ve 3 çocuk babası olan Doğan, 1980'li yıllardan itibaren "Yeni Devir", "Zaman", "Yörünge", "Vakit", "Akit", "Vahdet", "Karar" ve "Gerçek Hayat"ın da arasında bulunduğu pek çok gazete ve dergide günlük ve haftalık yazılar kaleme alır.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nin yayınını planlayan ve ilk ciltlerinin yayınını yöneten Doğan, bu ansiklopediye muhtelif maddeler yazarak Türk Aile Ansiklopedisi'nin üç ciltlik yayınını yönetir.

Mehmet Doğan, siyasi ve sosyal tarih, fikir ve basın tarihi, dil gibi alanlarla ilgili çalışmalarının yanı sıra Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi ve Türk Aile Ansiklopedisi'ne katkılar sağlar.Televizyon metinleri ve senaryolar yazar, çeşitli televizyon programlarının ve filmlerin yapımında görev alır.

“Mehmed Akif Fikir ve Sanat Vakfı” , “Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı” , “Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı”nın kurucuları arasında yer alır. 1978-1996 arasında TYB genel başkanlığını ve TYB tarafından yayımlanan "Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı"nın yayın yönetmenliğini üstlenir.

Yazarlık alanının tanımlanması, yazarların mesleki bir kuruluş altında toplanması, büyük yazarların anılması ve yaşayan yazarların tanıtılması yönünde faaliyetlerde bulunan Doğan, Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı'yla ilgili pek çok çalışmaya da imza atar. Şiir şölenlerinin yapılmasına öncülük eder.

Türkiye'de 1992'de başlatılan ve Türk Dünyası ile münasebetlerin yeniden kurulması sürecinde, kültürel ve edebi ilişkilerin gelişmesinde önemli yeri olan "Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri" düzenlenmesine, Çorum, Konya, Erzurum, Dursunbey, Suçıktı gibi il ve ilçe merkezlerinde şiir şölenlerinin yapılmasına ve 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'de yazarlık öğretimi konusunda ilk adımların atılmasına öncülük eder.

Doğan, 1978'de "Türkiye Milli Kültür Vakfı teşvik ödülü",1982'de "Yazarlar Birliği Dil ödülü", 1995'te "Özbekistan Yazarlar Birliği Milletlerarası Kaşgarlı Mahmud Mükafatı",2004'te "7. Balkanlar Türk Kültürüne Hizmet Ödülü" ve 2012'de"Karaman Dil Ödülü"nü alır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "2017 Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Edebiyat Ödülü" takdim edilir.

2021'de ise "Mehmet Akif İnan Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü"ne layık görülür. Çok sayıda kitap, sözlük ve belgesele imza atar.

Doğan ayrıca 1981'den bugüne kadar "Büyük Türkçe Sözlük", "Okullar İçin Büyük Türkçe Sözlük", "İlk Sözlük", "Temel Büyük Türkçe Sözlük", “"Büyük Türkçe Sözlük" adlı sözlükleri hazırlar…

Çok sayıda eserin yayına hazırlanmasına katkı sunan Doğan, 1977'den itibaren "Sanat Sözlüğü", "Ulucami", "Şairler Meydanı", "Kaybolan Şehirler", "Nureddin Topçu", "Mehmed Akif", "Yaşayan Geçmiş" ve 3 bölümlük "Mimar Sinan" belgeseli gibi film metni ve senaryolara da imza atar.

Şimdi merhum Doğan’a ait AA tarafından yayınlanan özgeçmiş bilgilerini okuduktan sonra benim: “……İşte bu gidişler içinde beni nedense TYB-Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet DOĞAN’ın gidişi bir başka etkiledi.” Deyişimden dolayı beni anlayışla karşıladınız mı değerli okurlarım?

Ben DTCF=Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi mezunuyum. 16 yılı MEB bünyesinde devamında da 24 yıl Pamukkale Üniversitesinde; toplam40 yıl Türk Dili ve Edebiyatı hocalığı yaptım.

Merhum Doğan’ın Denizli’ye ne İl MEM müdürlüğü tarafından ne PAÜ’ye bağlı bir kurum tarafından ne de bir STK tarafından konferansa veya Kitap Fuarına davet edildiğini hatırlamıyorum.

Şimdi, gel de sen Türk Dili ve Edebiyatına ömrünü adamış, bu adanmanın çilesini çekmiş, bir kültür-sanat insanının öğrencilerle ve kültür-sanat çevreleriyle tanıştırılmamış oluşuna hayıflanma…

Bunun böyle oluşunun gerisinde ben konuya şöyle bakarım:

1. yaklaşım: Hani pazarlamacılarla reklamcıların toplantısında ortaya şöyle bir soru atılmış:

-Kardeşim, tavuk da yumurtluyor, kaz da!.. İki yumurtanın besin değeri de aynı. Üstelik kazın yumurtası daha iri. Buna rağmen tavuğun yumurtası daha pahalıya satılıyor niçin?

Cevap: Kaz gidiyor bir çalının dibine sessiz sedasız yumurtluyor.. Oysa tavuk öyle mi ya!.. Yumurtlayacağı zaman yedi mahalleyi ayağa kaldırıyor “gıtgıtgıdak”larıyla… Elbette tavuğun yumurtası daha pahalı olacak… Efendim işin sırrı reklamlar ve sesini duyurma meselesinde saklı…

Ben şahsen D. Mehmet DOĞAN merhumun çalışma aşkını, üretim tutkusunu biraz kazın sessiz sedasız yumurtlamasına benzetiyorum…

2. yaklaşım: D.Mehmet Doğan’ın hayata bakışı ve edebiyat anlayışı, merhum Mehmet Akif Ersoy’un hayata bakışı ve edebiyat anlayışıyla aynı. Dolayısıyla rahmetli Akif’i Mısır’a gönderen zihniyetin Doğan’ı alkışlaması ve sahiplenmesi beklenemezdi elbette… Ondan dolayı da kültür sanat ortamına hakim olan bütün STKlar D. Mehmet Doğan’ı bir anlamda görmezden geldiler.

3. yaklaşım: Efendim Türkiye’de kalbiyle, beyniyle ve eserleriyle Türk’üm demek ve Türk milletinin değerlerini sahiplenmek ve bu değerleri işleyen eserler ortaya konmak görmezden gelinmek için yeterli sebeplerden birisidir.

Ne diyordu İstiklâl Marşı’mızın şâiri, millî şâirimiz Mehmed Akif ERSOY:

AĞLARIIM AĞLATAMAM

Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim,

Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım:

Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;

Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım.

Şi’r için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız,

Aczimin giryesidir bence bütün âsârım!

Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;

Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!

Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;

Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.

Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim,

İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim.

Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.

Merhum Mehmet Akif gibi yaşamaya çalışan vu bu anlayışını hayatının ve eserlerinin gayesi edinen TYB Kurucu ve Şeref Başkanı merhum D. Mehmet DOĞAN’a biz de ALLAH’tan sonsuz rahmetler diliyoruz. Mekanı cennet olsun…

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…