Bugün kahve muhabbeti etmeyeceğim.

Çok üzgünüm.

Önceki gün Efeler Belediyesi Bilgi İşlem Şefi Ogün Demiray’ı kaybettik.

Allah rahmet etsin!

Onu 6-7 yıl önce Çerçioğlu ailesine ait JANTSA firmasından belediyeye transfer edilen ve  AYBA’da Bilgi İşlem Sorumlusu olarak çalışan sevecen biri olarak tanımıştım.

Neşeli, çevresine pozitif enerji saçan sevgili Ogün, zaman zaman Mefküke’den şikayet eder, kendisine sadistçe davranıldığından dem vururdu.

Biz gazeteciler her söyleneni dinleriz ama her denilene inanmayız. Ogün’e güvenmeme rağmen olayı sorup soruşturdum.

Ogün’ün JANTSA’dan gelmesi ve Çerçioğlu ailesine yakın olması nedeniyle Mefküre’nin yerine geçebilirdi. Bu durum Mefküre’yi çok rahatsız ediyordu… Zira kendisine rakip olabileceklerle, yalakalık yapmayan çalışanları tek kelimeyle eziyordu.

Bu nedenle;

Mefküre, Ogün’den hiç haz almaz, onu hiç sevmezdi.

Onun çekip gitmesi için her şeyi yapmış, hatta maaşını bile düşürmüştü…

Mefküre AYBA’da oğlu Serhat, yeğeni Ceren ve işe yerleştirdiği akrabalarını, bir de tarhana- bulgur ile evinin temizlik işlerini yaptırdığı Şengül’ü pek sever.

Şimdi Müfküre’nin hakkını yemeyelim.

Tuttuğunu tam tutar.

Evinin işlerini yaptırması karşılığında ücret ödemek yerine Şengül’ü koordinatör yardımcısı yaparak, onu yüksek maaşla ödüllendirmiştir.

Mefküre Ogün’ü sevmezdi ama Ogün’ün de Mefküre’yi sevdiği düşünülemezdi.

Zaten AYBA’da Mefküre’yi pek seven de yoktu, hala olduğu da söylenemez.

Bu durumu Özlem Çerçioğlu da bilir.

AYBA çalışanları arasında yaptırdığı anketten anladı, Mefküre’nin sevilmediğini…

Çalışanların yazdıklarını okudu tek tek…

Gerçi önceden bilir, onun nasıl biri olduğunu…

Yenipazar maceralarını çok iyi bilir mesela…

Ona hırlar, dırlar, fırçalar ama her nedense ondan asla vazgeçmez.

Vazgeçemez!

Çünkü…

Çünküyü başka zamana bırakarak konumuza dönelim.

Özetle:

Ogün’ün ölüm haberi beni son derece üzdü.

Taziye için evine gittiğimde bir kat daha üzüldüm.

Onun ölümü birilerinin umurunda bile değildi..

Biri Ogün’den kalan bir şeyler arar gibi ortalıkta dolanıyordu.

Ne yazık ki; onlar için Ogün, toplu iğne başı kadar bile değer ifade etmiyordu.

Bir de Ogün’ün evine ikram gönderilmişti.

Öğrendiğime göre Büyükşehir ve Efeler belediyeleri göndermiş ikramları.

Allah kabul etsin!

Bazılarının ikramı geri çevirdiğine tanık oldum.

Sebebini öğrenince kaynar su başımdan döküldü.

Meğer Mefküre, AYBA çalışanlarına “ikramlardan siz yemeyin” diye tembihte bulunmuş.

Şaşırdım…

Cenaze namazı için camiye gittiğimde ise şaşkınlığım daha da arttı.

Özlem Çerçioğlu ve Mefküre başta olmak üzere Büyükşehir’in bürokratları doluşmuştu camiye…

O’nu görünce, Ogün’ün söyledikleri geldi aklıma…

“Ne işin var burada demek geldi” içimden.

Bu yetmezmiş gibi sosyal paylaşım sitesindeki hesabından;

“Vefakar, insancıl iyi yürekli kardeşim ışıklar içinde ol....” demez mi?

Yazıklar olsun!

Taziye evi ve camide gördüğüm sadistlerle aynı dünyada yaşadığım için insanlığımdan utandım.

Sevgili Ogün!

“Bu kadın ölemez” derken çok haklıymışsın çok…

Mekanın cennet olsun!