1971 yılında Mülkiyede öğrenciydim. Siyaset sosyolojisi dersleri hocamız olan Prof. Dr. Nermin Abadan bir yıllığına ABD’ye akademik mesele için gideceğini söyledi. Hocamızı sevdiğimizden sınıf olarak bu habere çok üzüldük. Bu dersim son olacak diyen hocamız, öğrencileri ile vedalaştı.

Sınıf arkadaşlarımız ile bir buket çiçek yaptırarak, hocamızın odasına ziyaretine gittik. Bir müddet sohbet ettikten sonra söz ABD’nin zenginliği ve sosyal hayatından konuşurken bir arkadaşımız “Hocam bir yıl yaşayacaksınız” diye bir laf etti. Hocamız bunun üzerine ABD’nin görünmeyen sosyal yüzünden bahsetti. Gasp, soygun, cinayet, taciz, kadına şiddetin, olağan adi vakalardan sayıldığı, İkamet ettikleri evlerin, kapılarında ikişer, üçer kilit olduğunu, bir kadın için, eğer yalnızsa sokakta yürümenin cesaret meselesi olduğundan söyledi. Şaşırmıştık. O yıllarda ABD hür dünyanın özgürlükler ülkesi olarak en gözde ülkesiydi. Herkes ABD diyor oraya yerleşmek ve refah içinde yaşamak istediğini, bilhassa okumuş takım her fırsatta dile getiriyordu. Bir anda ABD gözümüzde vahşi, zalim, acımasız bir ülke durumuna düşmüştü.

Yıllar sonra bir vesileyle San Francisco’ya gittim. Gruba yapılan uyarı şuydu.” Burası Türkiye değil, Turizm şirketi olarak bu şehirde gün battıktan sonra otelden dışarı çıkanların sorumluluğunu alamayacaklarını, dikkatli olmamız gerektiği hususunda uyarılarda bulunuldu.”  Başka bir tarihte New York’ta bulunmuştum. Orada küçük bir rahatsızlık geçirdim. Rehberimize beni hastaneye götürmesini söylediğimde, rehberimiz bana” Orhan bey Siz burayı Türkiye’mi zannediyorsunuz. Bir hastane müracaatı faturasının ne kadar yüksek olacağını ve tedavi de yapılmayacağını söyledi. O gün kendi imkânlarımızla meseleyi hallettik.

İkide bir ABD hayranlarının, ekonomik, sosyal, siyasi kültürel, medeniyet, insana saygı, hak, hukuk, adalet konularında, örnek gösterdiği ABD’nin bir masal, bir yalan, bir aldatma ve göz boyama olduğunu yaşamış biri olarak ülkemizin eksikliklerine rağmen vahşi batının bu günlerde acımasız yüzünü saklamaları üzüntü vericidir.

Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in ABD’de bir hastaneye yattığında başına gelen insanlık dışı davranışları anlatarak Ülkemizde sağlık sistemimizin alt yapısının  ne kadar güçlü  ve insana saygı hususunda ne kadar ileri olduğunu söylemesi gerçeğinin bir sanatçı ağzından duyulması  dikkate şayandır.    

Kendi ülkemiz ve insanımızın kadir kıymetini bilelim. Birbirimize saygı ve sevgide kusur etmeyelim.