Orhan ERDEM
Aydın’da taksicilik mesleği
1950’li yıllarda şimdiki Atatürk Kent Meydanı “taksi meydanı” olarak bilinirdi.
Meydanda taksi yazıhaneleri şehir içi ulaşım için bekleyen çeşitli renk ve markadaki lüks taksilerin görüntüsü meydana ayrı bir güzellik verirdi.
O yıllarda şehir içi ulaşım taksilerle ve faytonlarla yapılırdı. Özel arabası olan varlıklı aile sayılırdı. Büyük çiftlik sahibi toprak ağaları, birkaç doktor ve işadamı dışında özel arabası olan yoktu.
Taksicilik bir meslekti. Ticari taksi araç sahipleri ithal Amerikan arabalarıyla faaliyet ederdi. Taksi sahibi olmak için ciddi paralar ödenir, taksiler hatırı sayılır birer servet idi. O yıllarda yerli oto ve montaj sanayi bile yoktu.
Şehir içi ulaşım taksi esnafından sorulurdu. Her taksi esnafının mensup olduğu taksi yazıhaneleri vardı.
Serbest çalışan taksi nadirdi. Taksi yazıhaneleri halkın ulaşım talebine cevap verir, birlik şeklinde çalışırlar, bir kargaşaya meydan verilmezdi. O zamanlar telefon numaralı 4 rakamlıydı. Bozkurt Taksi 1441, Birlik Taksi 1510 numarası ile faaliyet gösterir, taksi yazıhaneleri bu işi belli bir disiplinle organize ederlerdi. Birliklerin yaptığı hizmet halkın takdirini ve güvenini kazandırdı.
Aydın’da taksicilik mesleğinin duayenleri herkes tarafından bilinirdi. Sarı Zeybek, Topal Cemal, Abdullah amca, Bacanak, Tabak kıran, Çaputlarlı, Akcagül, Ruha ağabey, Hacı Bici Ömer önemli taksici esnaflarındandı
Şehrin tanınmış varlıklı ve kültürlü aileleri bu duayen taksici esnafını sever ve güvenirdi. Meslek ahlakı yüksek olan bu taksici esnafını çoluk çocuğuna, ailesine hizmet de tereddütsüz güvenir, tercih ederdi.
1960’lı yılların başında şehirde Bacanağın DeSoto marka kırmızı taksiyi bilmeyen hayran olmayan yoktu. Kırmızı taksi genç kızların gelin olunca gelin arabası olarak bineceğini hayal ettiği bir taksiydi.
Genç nişanlılar arasında düğünde kırmızı taksi pazarlık konusu olurdu.
Taksiler istasyon meydanının hem süsü hem de ulaşım araçlarıydı.
Eskiden Kemer Mahallesine fayton ve lastik tekerlekli atlı çekerlerle gidilirdi. Pratik ve ekonomik olduğu için halk bunu tercih ederdi. Bugünkü Otel Orhan’ın karşısından binilir, Kemer’de Harun Baba bakkaliyesi önünde inilirdi. Tek güzergâh buydu. Varlıklı aileler ve memurlar atlı çekerlere rağbet etmezlerdi.
Bugün her ailenin kapısının önünde eskilerin hayal bile edemediği taksiler var. Dün aracımız yoktu, mutluyduk. Bugün araba gibi her şey sıradanlaştı, ruhsuzlaştı, mutsuzluğumuz arttı. Taksicilik bugün dahi önemli bir meslek olarak devam ediyor. Binlerce ailenin geçim vasıtası, günün her saatinde hala hizmet veren bu taksici esnafı Efeler Belediyesine kırgın; temizlik işlerinde mini çöp toplama araçlarına “çöp taksi” adını vermesi taksicilik mesleğinin saygınlığına, çalışanlarının onuruna, yaptıkları hizmetin çöpe atılmasına, ailelerinin ve çocuklarının babalarına olan mesleğine saygı ve sevgisini gölgelediği kanısındayım. Efeler Belediyesi temizlik işlerinin bu mini çöp araçlarına çöp taksi yerine “mini çöp aracı” yazdırmasının uygun olacağı görüşündeyim.
NOT: Efeler Belediyesinin uygulamaya koyduğu sıfır işgaliye kararını yürekten destekliyorum. Ayrıca sokak ve cadde yeni tabelalarının şık ve zarif görüntüsü halkın takdirini kazanmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.