Aydın’da görkemli bir “Kuvayı Milliye Müzesi” olmalıdır

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar İzmir’e çıkar.

O yıllarda 80 bin nüfuslu Denizli mutasarrıflığı hareketlenir.                                      

Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi (1861-1931) aynı gün, 4 saat sonra Kayalık Camisi bitişiğindeki evinden Bayramyeri meydanına yürümektedir. Meydana bakan Belediye Binası balkonuna çıkar ve toplanan halka ateşli konuşmalar yapar. “Silahınız olmasa da gelen düşmana karşı 3 taş atarak mukabelede bulununuz “ demektedir. Daha sonra Kuvayı Milliye Denizli reisliğini yürütür.  Denizli Mutasarrıfı Faik Bey (Öztrak) ile birlikte Sarayköy köprüsünde kuvvetler oluşturulur, Nazilli’de bulunan işgalci Yunanlılar ilerlemekten çekinirler.

Çal Müftüsü Ahmet izzet Efendi  (Çalgüner) Çal kazasında ateşli ve coşkulu bir miting düzenler, çevresinde oluşturduğu yaklaşık 150 kişi ile Aydın Köşk Cephesinde çatışmalara katılır ve İstiklal Madalyası sahibidir.

Denizli halkının İzmir işgaline şahlanışı,                                                                       

Aydın ekâbirinin kararsızlığı…                                                                        

Üstelik Aydın ilinde, Kuşadası’nda bulunan İtalyan kuvvetlerine işgal daveti yapılması fikri oluşması düşündürücü adımlar olarak yorumlanmaktadır.

Tam da o günlerde Denizli’de yaşananlar da bir yara oluşturur.

Denizli’de yaşayan yerli Rumları Isparta Ve Eğridir cihetine trenlerle taşıma fikri oluşur, Trenle birkaç kez taşınma işi gerçekleşir. Bu iş için Demirci Mehmet Efe sağ kolu olan Sökeli Ali Efe görevlendirilmiştir. Ali Efe aslında Kuyucak Başaran nahiyesi zaptiye Karakol Kumandanı iken neferleri ile birlikte Demirci Mehmet Efeye katılarak Zurnacı Ali Efe ile birlikte Demirci Mehmet Efenin has adamı olurlar. Denizli’de Mutasarrıflıktan, ekâbir ve halktan bu azınlıkların taşınma işine ve Sökeli Ali Efeye bir tepki doğar.

Denizli’de Ali Efe adamları ve askerler hunharca öldürülür.                                           

Demirci Mehmet Efe öfke içinde Denizli’ye gelir. Toplanan 200 kişi içerisinden belirlenmeye çalışılmış, suçlu görülen 68 kişi çıkmaz bir sokakta infaz edilir.     

**

27 Mayıs 1919 Salı Günü, Yunan kuvvetleri Aydın’ı işgal etmiştir.

Yunan işgal kuvvetlerini karşılayan yakalarında mavi-beyaz rozetli yabancı ve etnikler, Rum temsilcileri ile birlikte bir gurup tren istasyonundadır. Aydın Müftüsü Hacı Mustafa Efendi, Av. İlhami Bey, Av. Ethem Bey, Polis Komiseri Şeyh Mehmet Efendi, Belediye Başkanı Emin Bey ve vekili Peştamalcı zade Reşat Bey şehrin temsili anahtarını Yunan işgal kumandanı Albay Çerilus’a sunmaktadırlar. Belediye Başkanı Emin Beyin evine Yunan Bayrağı asması, Aydın Mutasarrıfı Abdurrahman Bey tarafından görevden alınması ile sonuçlanır.

Aydın 57. Tümen Kumandanı Miralay Şefik Bey (Aker) Tümen karargâhını Kıroba (Çine) kazasına taşır. Halkı gizlice silahlanmaya çağırır ve cephaneliği halka açmıştır. Padişah, mukavemet edilmesini istemez, Tümen mevcudu kaçan askerler nedeniyle 10 subay, 43 erat ve 46 nakliye hayvan mevcududur. Görüldüğü üzere hayvan sayısı asker sayısından fazladır.

Kıroba’da (Askerlik Şube binası) Tümen Karargâh binası hareketlidir. Ege’de düşmana ilk kurşun İzmir’de Hasan Tahsin tarafından atılırken,  Mustafa Kemal Paşa Samsun yolunda kurtuluş için ilk adımı atar. Dağlardaki Efeler ile elde kalan askerleri bir araya getirerek ilk birlik direniş ateşi yakılır. Milli Kuvvet, Kuvayı Milliye fikri oluşur. Şefik Beyin bilgisi dahlinde yanındaki subaylar Binbaşı Hacı Şükrü, Yüzbaşı Ahmet, Teğmen Zekai (Kavur), Necmettin ve Kadri bey ve birçok subay ve Asaf Gökbel zeybekler ile diyaloğa girişir.

Tümen Kumandanlık binasında görüşmeler yapılır. Yörük Ali Efe duyarlı tavırlar içerisindedir. Kıllıoğlu Hüseyin Efe, Demirci Mehmet Efe, Sökeli Ali Efe, Zurnacı Ali Efe, Sökeli Cafer Efe, Tekeli İsmail Efe, Sancaktarın Ali Efe, Danişmentli İsmail Efe olmak üzere onlarca, sayfalara sığmayan, birçok Efe gurubu ve halktan katılımlar ile Kuvayı Milliye kurulur ve kurtuluş için bir umut olmuştur.  Bunlarla birlikte Yörük Ali Efeyi ürküten Balta köylü Arşın Teyze, İmam köylü Çete Ayşe, Çiftlikli Kübra Çavuş, Aydınlı (aslen Prizenli göçmen) Ayşe Çavuş düşmana karşı kurşun atan kahramanlar olarak anılmaktadır.

Bu kişiler Aydın halkının namusunu kurtaranlar olarak da tarihte yerini alır…

Donduran köyünün karargâh olarak kullanıldığı Malgaç Baskını düşmana karşı ilk başkaldırı baskınıdır. Halkımıza bir umut ve güç verdiği de unutulmamalıdır.

**

Bir Anekdot;

Yunan işgal Kuvvetlerinin II. Kolordu Komutanı, Kral Konstanin kardeşi Prens Andreas (Andrew) kolordusunda bir “Şeytan Taburu” oluşturulur. Bu taburdan, Anadolu işgal toprakları üzerindeki Türk halkını öldüren, yakan, yıkan, tecavüz eden, insanlık dışı yaratıklar olarak söz edilir. Yunan askeri kaçarken şeytan taburunun köyleri ve şehirleri ateşe verdiğinden söz edilir.

Çok ilginçtir…                                                                                                    

Şu ilişkiler yumağına bakınız ki savaştan sonra Prens Andreas sürgün edilir.  Geçtiğimiz 2021 yılı Nisan ayında ölen oğlu Phillip ise, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ile evli idi. İngiltere Kraliçesinin kayın pederi Prens Andreas, Anadolu’yu işgal eden, yakan, yıkan, tecavüz eden, sonra denize dökülen düşman Yunan kuvvetlerinin kolordu komutanı idi.

**

Denizli’de 2007 yılından itibaren Büyük şehir Belediye Başkanlığınca her yıl 15 Mayıs, “Milli Mücadele Günü” olarak kutlanır. Kayalı Caddesinde Vali, Belediye Başkanları, Askeri, Mülki Erkan ve halk, hep birlikte Bayramyeri Meydanına kadar yürüyerek Rahmetli Müftü Ahmet Hulusi Efendinin yürüyüşünü gerçekleştirerek o günler yâd edilir.

Daha sonra Vali, Rektör, Yöneticiler ile birlikte akademisyenler Kurtuluş Günleri konusunda forum düzenlenir.  Hulusi Efendi ve Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efendinin torunu, yakınları konuşmalar yapar, gönülleri alınır.

Yerel olduğu kadar, Ulusal bir Televizyon olma yolunda önemli bir mesafe kat etmiş olan Pamukkale TV ve DRT Denizli TV bu tören ve etkinlikleri naklen yayınlamaktadırlar.

**

Şehir Bilinci, Şehir Kültürü, yerelde önemli bir değer, gelecek nesillere önemli bir mirastır. Aydın ilinde 7 Eylül günleri görkemli kutlamalara sahne olurdu. İlçelerden akın akın gelenler için Aydın’ın kurtuluşu adeta bir bayram havasında geçerdi.

Aradan 102 yıl, bir asrı aşkın zaman geçti.

Ya bugün…

Saygı Duruşu, İstiklal marşı, Çelenk koyma, Şiir, konuşmalar… 

**

Ay TV vardı, yok.

Denge TV, Aydın ilinin uydu bağlantılı tek televizyon kanalı olsa gerek.                                         

Bu televizyonun yayınları ile dengede durması da çok önem taşımaktadır.  Rahmetli Anam “Duygu ile Egeden” programlarının mahallece takipçisiydiler. Yerel basın ise, ayakta kalmak için, doğal olarak sırtını bir güce yaslamaya çalışıyor. Bir yerlerin düdüğünü çalmak zorunda kalmak da hepten zor…

**

Yenipazar’da “Yörük Ali Efe Evi Müzesi” de geçmişi geleceğe bağlayan bir noktadır. Efenin naaşı da şehir mezarlığından buraya nakledilir. Bakanlık, Aile ve Belediye üçgeninde gerçekleşen, Yörük Ali Efe evi düzenlemesi ve hatıraları sergilenerek tarihsel, kültürel bir yâd etme olayı gerçekleştirilmiştir.

Çine ilçesi önceki Belediye Başkanı Sayın Osman Aydın’ı kutlamak gerekir. Kuvayı Milliye hareketinin filizlendiği, efelerle görüşmeler yapılan tarihi askerlik şubesini restore ederek, harika, dinlendirici bir çevre düzenlemesi ile birlikte Çine Kuvayı Milliye Müzesi gerçekleştirmesiyle gelecek nesillere bir eser bırakmıştır.  Bir görevli bulunması, heykeller ve de bilgilendirmeler de yapılmaktadır. Fakat tanıtımında eksiklikler vardır, soran, araştıran öğreniyor.

Bu şehirden çıkmış, başbakanlık yapmış, Kuvayı Milliye ye katkı yapmış Adnan Menderes için adına bir müze yapılması gerekliliği vardı, bu eksiklik giderildi. Aydın iline gelene Rahmetli Menderes ile ne var dendiğinde Sanayi kıyısındaki kapalı duran ufacık mekânı göstermeye sıkıldığımız da oluyordu.

Esat ileri Hocalar, Mahmut Esat Bozkurt, Asaf Gökbel, Efeler, Tümen zabitleri ve askerleri, tarihi anılar, Efeler, Aydın halkının namusunu kurtaranlardır. Karatepe katliamı gibi yunan mezalimlerinin aktarılacağı, emperyalizmin acılarının anlatılacağı, Donduran köyünün karargâh olarak kullanıldığı düşmana karşı ilk başkaldırı “Malgaç Baskını”  hatıralarının toplandığı bir hatırat yerinin 102 yıldır yapılmayışına şaşırmamak elde değil.

Bir şehrin kurtuluşunda görev yapan askerlerin,  efelerin, kadınların, kısacası bu kahramanların adlarını anarak, yakınlarını bir masa etrafında toplayarak bir şehrin namusunu kurtaranlar olarak teşekkür edilmeleri şereftir. İdari yetkililer ile birlikte yerel yönetenler,  şehrin Üniversitesi ADÜ’nin desteğiyle, görev bölümü yapılarak, Bir Müze yapılması gereklidir. Kurtuluş günlerinde mümkünse heykelleri dikilerek, mezarları ziyaret edilerek, anıt mezar şekline getirilerek anılmaları yarınlara miras olarak atılan bir adımın eseri, mirası olacaktır.

Bu topraklar, Adnan Menderes Müzesi gibi,  Kuvayı Milliye’nin temelinin atıldığı bu şehir de görkemli bir Kuvayı Milliye Müzesini fazlasıyla hak ediyor. Efeler Belediyesi bu konuda bir adım atmaya çalıştığı gözlemleri var. Bir sokak içinde ya da cadde kıyısında bir bina yerine şehrin girişinde tepe üzerinde veya bir yükseltide, silueti ile heybetli bir halde bulunmalıdır. Bu günleri borçlu olduğumuz, bize bu günleri yaşatan, idari ve yerel yöneten kesimin,  bu toprakları işgalden kurtaranların anıldığı, düşman katliamları ve mezalimlerinin aktarıldığı görkemli ve anlamlı bir   “KUVAYI MİLLİYE MÜZESİ” yapılmayışı, hayretle karşılanmaktadır…

Ruhları şad Olsun!

Kuvayı Milliye gibi bir örgütlenmenin eşi benzeri yok.                                                       

Ne yazık ki, buna dair ilimizde yâd edilecek, müzesi de yok…

Kuru kutlamalarla geçiştirmek en kolay yol…

Fuzuli’ce,                                                                                                           

Söylesek tesiri yok,                                                                                           

Sussak gönül razı değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum