Hep söylediğim bir şey var...

“Parti dışındaki MHP'liler parti içindeki MHP'lilerden daha fazla!”

MHP’den ayrılanların kurduğu İYİ Parti ve Büyük Birlik Partisi dahil olmak üzere “Başbuğ” Alparslan Türkeş’in “Bozkurtlarım” dediği Ülkücüler her partiye dağılmış durumda! AK Parti’de, hatta CHP’de fiili siyaset yapanlar var. Bu dağınıklık içinde bile tek ortak değer Başbuğ Türkeş.

Eskiden MHP'de genelde kol kırılır, yen içinde kalır, bakış açısı hakimdi...

Son yıllarda, mızrak çuvala sığmamaya başladı...

Genel Merkez önce Balgat olarak tanımlanmaya başladı...

1 Kasım 2015 seçimlerindeki ağır yenilgiden sonra ise mızrak çuvala hepten sığmadı... 2007 seçimlerinde Meclis’e 3 milletvekili gönderen Aydın MHP, Deniz Depboylu’yu zar zor gönderebildi. Aydın’da olduğu gibi ülke genelinde seçimlerdeki oy kaybı o kadar çoktu ki; Genel Merkez'in “Mevcudu koruduk”, “Aslında başarılıyız” gibisinden açıklamaları kabul görmedi.

Yıllardır iktidar hayali bile kuramayan MHP seçmeni partisinden umudu kesiyordu... Eski parti mensupları, hatta halen üye olan pek çok kişi kendisini “Milliyetçi Hareket” ya da “Ülkücü Hareket” olarak tanımlamaya başlamış, geçmişte güçlü aidiyetleri olan pek çok kişi kendisini MHP'li olarak tanımlamaz olmuştu... “Lider, teşkilat ve doktrin tartışılmaz” diyen teşkilat mensupları artık Genel Başkan Artık Devlet Bahçeli’yi tartışmaya başlamıştı…

1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra Tüzük Kurultayı için imza toplanmaya başlandı...

Yeterli imzaya ulaşıldı.

MHP Genel Merkezi yargıya itiraz etti.

Ve art arda Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Süleyman Servet Sazak, Selim Kaptanoğlu genel başkan adaylığını açıkladılar.

Yargı, itiraz, o mahkeme-bu mahkeme derken Genel Merkez kongreyi toplamadı. Sonuç malum… Meral Akşener ve arkadaşları MHP’den ayrılarak İYİ Parti’yi kurdu. MHP’de belediye meclis üyeliği, il başkanlığı ve milletvekilli yapan Recep Taner’in de aralarında bulunduğu “Ülkücüler” partilerinden istifa ederek İYİ Parti’ye katıldı. Bu defa İYİ Parti’nin seçimlere girmesinin önü kesilmek istendi. CHP-İYİ Parti ittifakının temelini atan hamle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. 15 ödünç milletvekili göndererek, İYİ Parti’nin seçimlere katılmasını sağladı.

Sonra…

Yasa ile ittifakların önü açıldı.

AK Parti ile MHP Cumhur İttifakını, CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Parti Millet İttifakını kurdu. Ve 2018 seçimlerine ittifaklar damga vurdu. MHP’nin kaybı devam etti. 2007 seçimlerinde Meclis’e 3 milletvekili gönderen MHP, 59 bin oyla HDP’nin gerisinde kalarak bir vekil bile çıkaramadı. Ve AK Parti 4, CHP 3, İYİ Parti 1 milletvekili Meclis’e gönderdi.

Bu kayıp 2019 yerel seçimlerinde de devam etti. Nazilli, İncirliova ve Germencik’i elinde bulunduran MHP, Karacasu ve Karpuzlu ile yetinmek zorunda kaldı. Bir kayıp gibi görünse de aslında öyle olmadı. Toplam nüfusu 250 bin olan ilçeleri kaybeden MHP, toplamda 40 bin nüfuslu iki ilçeye kaldı.

İşte bütün bunların gölgesinde Nazilli’de seçim kaybeden Haluk Alıcık'ın MHP İl başkanlığına getirilmesi Aydın’da heyecan yarattı. Bunda çok uzun zamandır tanıdığım dostum, arkadaşım Alıcık’ın, tabandan gelen, taban siyaseti yapmasının ve her kesimle hem siyaseten hem de insani ilişkilerinin güçlü olmasındaki payı büyük...

Malumunuz geçtiğimiz hafta MHP Aydın İl Kongresi gerçekleşti. Pandemi sürecinde yapılan kongrede Alıcık, 600 delegenin 515 tanesini salona getirerek hem MHP teşkilatlarına hakim olduğunu hem de Genel Merkez’den sonra teşkilatların desteğini dosta düşmana gösterdi.

Gelelim kongredeki konuşmasına…

Güzel hazırlanmış, şiir gibi konuşma yaptı ama içi boştu. “2007’deki gücümüze kavuşacağız” dedi fakat bunu nasıl başaracaklarına dair tek kelime etmedi. Sık sık tekrarladığı “Çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacağız” sözünü kongrede de söyledi. Bu sözü, 2007’deki gücü yakalamanın formülü olarak söylediyse Alıcık yanılıyor. Herkesin elini sıkarak başarı gelseydi, merhum Hasan Celal Güzel’in partisi iktidar olurdu.

Alıcık konuşmasının bir bölümünü Aydın’a ayırdı. “Marka şehir Aydın hayal değildir. Bölgesinde lider il Aydın çok uzakta değildir. Eğitimde önder  il Aydın zor değildir. Sporda örnek il Aydın mutlaka olmalıdır. Aydın sevdamızın bedeli yoktur” çıkışını yaparak; aslında Aydın’ın bir marka şehir olmadığı, bölgesinde lider olmadığı, eğitimde önder il olmadığı, sporda örnek il olmadığı tespitinde bulundu fakat bunları nasıl gerçekleştireceklerine dair tek bir cümle kurmadı.

Bu durumda MHP’li Alıcık’ın işi hayli zor.

Rahat bir konumda değil.

İktidarda değiller ama iktidarda gibiler.

Çoğu zaman tabana açıklama yapmakta zorlanılan durumlarla karşılaşıyor.

Ve bir şekilde AK Parti ile araları bozulmasın diye dikkatli davranıyor.  

Bunu da tabanlarını ikna ederek çözmeye çalışıyorlar.

Diğer taraftan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu eleştirmemek için özen gösteriyor. Ki; belediyedeki yolsuzluk olaylarını görmezden geliyor. Aydın’ın her alanda geride kalmasındaki en büyük sorumlulardan bir tanesinin Özlem Çerçioğlu olduğunu bildiği halde “kavga etmeyeceğim” diyerek tek kelime etmiyor. Ama oylarını kaptırdıkları İYİ Parti’yi eleştiren Alıcık, AK Parti’yi ve CHP’yi eleştiremiyor…

Dolayısıyla Alıcık'a “el sıkmak” düşüyor. 

Yani hiç de kolay olmayan bir vaziyetteler.

Sonuç olarak MHP ülkenin önemli bir partisi.

Aydın’da da ağırlığı olan bir parti ama ağırlık dağılmış durumda!

Başkan Alıcık da MHP'nin emektar ve çalışkan ismi ama kapı çalmakla, el sıkmakla bu dağınıklık toplanmaz. Toplanmaz ise, MHP 2007’deki gücüne kavuşmaz.

Önce şu soruya cevap bulmaları gerekir:

“Seçmen MHP’ye neden oy versin?”

Sonra topluma doğru mesaj vermeleri...

“Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!” demiş Mevlana..

Ben de Başkan Alıcık’a diyorum ki:

Aydın için yeni şeyler söylemek lazım cancağızım!