Orhan ERDEM
Siyasal güç
Uluslararası politikalar bir güç ve iktidar mücadelesidir. Güç her zaman acil bir amaçtır. Devlet adamları olsun, sıradan adamlar olsun, her zaman için özgürlük, güvenlik, esenlik ve bizzat güç sahibi olmak isterler. Bu amaçlarını toplumsal, felsefi, ekonomik idealler şeklinde tanımlarlar. Bu amaçlarını gerçekleştirmek için Uluslararası politikayı bir araç olarak kullanırlar.
Son zamanda korona virüs salgını nedeniyle, Türkiye’nin 57 ülkeye yardımı bu amaca hizmet olarak görülebilir.
Hukuk, ekonomi ve kültür alanındaki faaliyetlerle, insancıl duygularla girişilen faaliyetlerin çoğu bu türdendir. Güç yoksa Uluslararası politikaya aktif olarak katılamazsınız. Bu manada siyasal güçten kamusal otorite sahipleri arasındaki kontrol ilişkileri kastedilir.
Siyasal kuvvet ve bu kuvveti uygulayanlar ile üzerinde kuvvetin uygulandığı kimseler arasındaki psikolojik bir ilişkidir. Siyasal kuvvet ikincil tarafa birinci tarafı kontrol imkânı verir. Bu nüfuz çıkarma, çıkar umma, kayba uğrama, kişi ve kurumlar için saygı ve sevgi duymadır.
Bu nüfuz ilişkisi emir, tehdit, İkna veya otorite, karizma karışımı ile yürütülür. Karizmalarını hesaba katmaksızın uluslararası politikaların özellikle günümüzde büyük önem taşıyan belirli olgularını anlamaya olanak yoktur.
Son zamanlarda Türkiye’nin uluslararası politik hamleleri, ülkemizin konumunu bölgesel statükoyu yeniden tanımlamış ve değiştirmiştir. Ülkemizin son zamanlarda geliştirdiği askeri, sağlık, ulaşım ve dijital teknoloji hamleleri dikkatleri çekmektedir.
Suriye’deki Barış Pınarı Harekâtı ve diğer askeri hamleler, terörle mücadelenin yurt dışına taşınması ve başarıları savunma gücünü gözler önüne sermiş, bunun siyasi ve askeri neticeleri olmuştur. Doğu Akdeniz’deki hamleler çevre ülkelerin itirazlarına rağmen durdurulamamıştır.
Statüko Türkiye lehine değişmiştir. Son korona virüsü salgınındaki organizasyonun uluslararası camiada geniş yankıları olmuştur.
Bu başarılı çalışmaların ülkemiz için ne kadar önemli ve gurur verici olduğunu söylemek abartı olmaz. Bu güçlü ülke hamle ve yaptırımları ile ülkemizin gücü dost düşman her kesimce kabul edilmektedir.
Bu başarıların iç politikaya yansıması olacaktır. İktidar karşıtı güçler amaçları doğrultusunda bu başarılı hamleleri itibarsızlaştırmak, karartmak, küçültmek gibi tepkiler verecektir. Bu durumun normal sayılan bir durum olarak kabul edilmesi gerekir. Çünkü iş varsa güç vardır. Onunda çekemeyenleri vardır. Bu durum iktidarca normal karşılanmalıdır.
Her şeye rağmen ülkemiz içinde bulunan birlik, beraberlik, halkın sağduyusu dünya milletlerine örnek olacak dayanışma, her türlü takdirin üzerindedir.
SON SÖZ;
Birlik ve beraberlikten daha güçlü bir kuvvet yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.