Kurtarıcıya saldırı

Değerli okurlar,  soytarısı Kral Lear’ın karşısına çıktığında şunları söyler:

“...Rahiplerin sözleri davranışlarına uyarsa, biracılar biralarını sulandırmazlarsa, soylular terzilerinin çırağı olmaktan çıkarsa, imansızlar değil de, zamparalar cayır cayır yanarsa; mahkemelerde her dava hak yolunda görülürse... Beyler borçtan, soylular parasızlıktan kurtulur; diller iftira etmez olur; yankesiciler pazarlardan çekilir; tefeciler altınlarını elalemin önünde sayar; pezevenkler, orospular kilise yaptırırlar.”

Yukarıdaki satırlar, ünlü İngiliz yazarı William Shakespeare tarafından yaklaşık 450 yıl kadar önce yazılmış da olsa, sonuçta bizim cumhuriyeti kurduğumuz ve çok partili döneme geçinceye kadar yürüttüğümüz devlet politikaları gibi olmuştur.

Bizim de böyle bilge bir soytarıya ihtiyacımız var. Bizde soytarılığı bile beceremeyen yalaka tipler güçlüden yana kudretliden yana birde sermayeden yana yalaka tipler günümüzde pek çoktur.“  Revaçta olan meslek artık güçlüden yana yalakalık yapmak bir meslek haline gelmiştir.

Şu anda Türkiye’nin yaşadığı olaylar öyle arka arkaya gelip ülkenin gündemini işgal ediyor.

Bir tarafta mafya liderleri geçmişteki olaylar hakkında konuşmalar yapıyor. Bu kadar aymazlık vurdum duymazlık iftiralar ve yalanları artık yasaların tam işlememesi sayesinde temiz toplum olamıyoruz. Hukuk artık en üst makamlarda oturanların hukuk tanımazlığını bırakınız belediye başkanları,  mafya babaları gibi birçok zevat hukukun gereğini yerine getirmiyor.

Ülkemde birçok şey yok edilirken yükselen değer camiler, imam hatipler, ilahiyat fakülteleri, Kuran kursları vb. gibi değerler oluyordu. Atatürk’ten sonra yönetime gelen tüm iktidarlar ülkenin yüzünü çağdaşlığa döndürmek yerine, Ortadoğu’nun kaba kaygan zeminine çevirdiler. Orası, iktidarda kalabilmelerinin tek dayanak noktasıydı. Her zaman kaynayan ve huzursuz eden bu topraklar, iktidarların “koruyucu ve kollayıcı” kimlikleri ve kendilerinin iktidar kalmalarını sağlayan önemli bir yoldu.

İnanların yoksulluğuna karşı diyanet işleri başkanı bile fakirlik insanlığın kaderi olduğuna dair vaizler veriyordu.

Ülkemin bu durumuna bakınca ileri değil de neden geri kaldığımız veya geri düşürüldüğümüz görülmektedir. İlmin ve bilmin referans yerine dini referans alan ülke durumuna sokulan bir duruma geldik.

Bir bakıyorsun son günlerde bu ülkeyi kurtaran yüce insan Mustafa Kemal’e hakaretler yağdıran utanmazlar gafiller sözde din adamlarının her gün bir yenisi ortaya çıkıyor.

Burada bir anımı anlatmak istiyorum.

Değerli valim Mustafa Malay’la Bozdoğan ilçesinde bulunan “Bozdoğan Barajının” üzerinde bir köye gittik. Köy her Anadolu köyü gibi yoksul bir durumda. Sayın Valim yaşlılara ve düşkünlere yardım etmeyi çok isterdi. Daha önce o köyde 92 yaşında olan Mustafa Amcaya yardım etmek istemiş bir şeyler alarak o köye gitmiştik. Sayın Valimin yanında Bozdoğan Kaymakamı Milli eğitim il müdürü gibi önemli kişiler vardı. Mustafa amcaya ve yatalak olan hanımına Sayın Valim Harçlık ve gıda malzemesi verdikten sonra dönmek üzere hazırlandık. Tam bu sırada öğlen ezanı okunmaya başladı. Biraz sonra bir ezan daha okundu.

Ufacık köyde iki cami varmış. Birbirlerine küs olan iki aile ayrı ayrı cami yaptırmış. Sayın Valim köy muhtarına sordu. ”Sizin köyde iki cami var peki ilkokulunuz var mı?” diye. Muhtar “Yok efendim taşımalı olarak başka köye gidiyorlar” diye cevap verice Vali bey orada çok önemli bir konuşma yaptı. “İlimden irfandan ve çocuklarımızı nasıl eğiteceğimizi onlara nasıl gelecek sunulacağını uzun uzun anlattı. Bu çağda bile yüzümüzü ve geleceğimizi ilme ve bilme çevirmezsek çağın gerisine düşer geri kalmış oluruz.”

Despot yönetimde mafyalar türer. Bunlar da ülkeye büyük zarar verir. Bunu önlemenin yolu Ülke de tam demokrasiyi ve hukuku eşit olarak vatandaşa sunmaktır.

Değerli okurlar bir yobaz Müftü çıktı Selanik’ten gelenlerin islamla bir ilgilerinin olmadığını uzun uzun anlatıyor. Tabi Büyük Önder de Selanik’ten geldiği için bu edepsizliğin saygısızlığın çoğu o yüce insana gidiyor.

Bazı dini eğitim alan kurumların kendini bilmez sözde akademisyen olanlarda göze girmek için mi yoksa gerçekten örümcek kafalımı bilinmez onlar da yüce kurtarıcı Atatürk’e saldırıyorlar.

Geçen Cuma namazını kıldıran İmam’da Atatürk’e olmadık aşağılık sözlerle saldırdı. Hem de Sayın Cumhurbaşkanının gözünün içine baka baka.

Bu ülkeyi kurtaran ve o imama Ayasofya’da namaz kılmasını sağlayan yüce insana olmadık söz söylüyor.

Bunların bu yobazlığın karşısında değerli din adamları yok mu elbette var. Örnek mi istiyorsunuz Maraşlı Sütçü İmam, Denizli müftüsü Ahmet Hulusi efendi Yunan işgaline karşı direnişi başlattı. İkisinin de mekânları cennet olsun.

Son günlerde ülkemde öyle çirkin olaylar oluyor ki insanın aklı hafızası almıyor.

Biraz daha menfaat için Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu “Mustafa Kemal Atatürk” e dil uzatma cüretini göstererek ruhunu, geçmişini ve beynini şeytana satanlar var.

Ünvanlı bir Prof. “Namaz kılmayan hayvandır” diyebiliyor. Bunu okumamış biri söylese pek aldırmaya bilirsiniz ama unvanı Prof. Olan bir densiz bunu söylerse oturup düşünmek gerekiyor. Çünkü bu ülkemin ne hale getirildiğinin açık bir göstergesi.

Bunların yaptıkları bu saldırı ve hakaretler sadece kendilerine ve dine zarar verir.

Buradan Sayın Devlet Bahçeliye çok teşekkür ediyorum gurup toplantısında bu yobazlara karşı söylediği sözler yüreğime su serpti. Evet, Atatürk bizim ortak değerimizdir.

Sayın MHP il Başkanı Haluk Ilıcak’a, İyi Parti İl Başkanı Sayın Süleyman Demirci’ye ve CHP İl başkanı Sayın Ali Yankı’ya da sesleniyoruz sizlerde parti başkanları olarak bu durumu kınayın.

İbadet edilen kalpler temiz değil ve kapkara alabildiğine kirliyse değil Ayasofya da, Kâbe’de bile secde etse nafile. Her dine ve her dinin ibadethanelerine saygı duymak o mabetlerin ait olduğu geçmişe, bugüne ve de geleceğe ait o değerlere saygılı olmak gerekir.."

Atatürk’e hakaret etmeniz sizi asla ama asla yüceltmez. Türk Milletinin gözünde çukurda debelenen bir zavallı olduğunuzu gösterir.

Bakınız Neyzen Tevfik ne diyor:

Geldikleri gibi gitmediler

Kimi itini bıraktı. Kimi bitini.

Kimi de piçini bıraktı.

Yoksa bu kadar şerefsizin bizden

Olması mümkün değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum