Ahmet KELEŞOĞLU
Bir eylül hikâyesi
EYLÜL'dü geçişlerim
Mola verdiğim sevdâlarımda,
Biraz kaçışından,
Biraz da gelişinden alırdım ben EYLÜL'ün,
Acısı da sevgisi de başkadır,
Öbür aylara benzemez.
Haziran gibi değildir meselâ,
Acelesi yoktur hiç bir şey için.
Haziran öyle mi?
Deli gibi koşturur her yana.
Ölüme bile son sürat gider
Ama o da korku nedir bilmez tabii.
***
Çeker beni EYLÜLün denizi bu zamanda,
Nasıl bir hesabı varsa,
Akşamın sönmüş Güneşinde,
Midye kabukları,
Çakıl taneleri,
Yosun tutmuş kayalar.
***
Sevinci yaşatır sahilin son yazında,
Ara sıra ayrılıktan hasretten dem vursa da,
Yine de atar hüznü kederi arkaya,
Sonunu iyi bitirir ben üzülmeyeyim diye.
Anlayacağın sevinci de
Acısı da bir başkadır EYLÜL'ün.
Herkesi sokmaz kapıdan,
Kalbi kuş kanatlılar girer sadece.
Martılar pasaportsuz,
Ağır havaların boşluğunda,
Yer çekimine kafa tutan Martılar.
Ahh...!
Onlar da olmasa…
***
Boşver sen güzeldir EYLÜL'ün havası,
Bazen zor olur geçişleri.
Olsun alışkınım ben.
Olmazsa biraz hasretten,
Biraz da AŞKtan konuşurum kış boyunca.
Artakalan EYLÜLlerden.
İstemezse erken gider zaten
Bana da sormaz.
Eee...!
EYLÜL havası bu,
Döneceğim der,
Bakmaz arkasına çeker gider.
Sonra da ruhum gri soğuklara kalır,
Beklerim bir dahaki EYLÜL'ü,
Her yanım nadasta.
İşaretsiz davetsiz.
Denizli Kocamektepli Ressam Yalçın Gökçebağ
Denizli Koca Mektepli Faruk Alp
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.