Nevzat ARSLAN
Başkanın kornası
Aydın 24 Haber internet sitesi yazarlarından, Ali Aksüt Beyefendiyi birçok kişi tanır veya adını duymuştur. Asıl mesleği Öğretmenlik olan Ali Aksüt, memleketi Kuyucak ilçesine bağlı Pamukören Beldesinde iki dönem Belediye Başkanlığının ardından uzun bir süre Aydın Belediyesinde Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunmuştur. Aslında Ali ağabey ile bazı ortak noktalarımız vardır, arada bir dertleşir, kederlenir, eski günleri yad ederiz.
Pamukören Belediye Başkanlığı günleri…
Belediye Başkanı makam şoförü, efendi ve nazik bir gençtir. Başkan Ali Bey, arabada giderken, yana bakar, Pamuk işçileri tarlada çalışıyor, selam vermesen olmaz, başkan oldu burnu büyüdü, demesinler diyerek öne doğru uzanır, korna ile selam verelim diyerek.
“Bas oğlum kornaya” Düüüt korna sesi, karşılıklı el sallamalar…
Mahallenin bakkalı, dükkânını açmış, öteberiyi dükkânın önüne çıkarıyor, doğruldu, belini tuttu, tanıyamadığı arabayı ellerini alnına götürerek bakmaya çalıştı, Bakkal Efendi bize oy verdi, selam vermemek de olmazdı hani…
“Bas oğlum kornaya” Düüüt korna sesi, karşılıklı el sallamalar…
Kahvenin önünden geçerken, oturanlara, çay içenlere selam vermemek hiç olmaz. Başkan oldu da bizi de görmez oldu, kasıntı filan oldu da, hele selamı sabahı kesti demesinler aman da aman ha!
“Bas oğlum kornaya” Düüüt korna sesi, karşılıklı el sallamalar…
Köşede, birader Osman ile Almancı Mustafendi hararetle bir şeyler konuşuyorlar. Mustafendi telaşla anlatıyor, birader neyse de Mustafendiye selam vermek lazım, imardan dolayı bir tartışma yaşadıydık, bozulmasın bize…
“Bas oğlum kornaya” Düüüt korna sesi, karşılıklı el sallamalar…
Ahmet Dayı, çalı, çırpıdan oluşan bahçesine taş duvar yaptırıyordu, başkan pencereden sarkarak “Kolay gelsin dayııı” diyerek bağırdı…
“Bas oğlum kornaya” Düüüt korna sesi, karşılıklı el sallamalar…
Başkan o gün Ankara’dan dönmüştü. Makam şoförü de arabayı sanayiye bakıma götürdü. Başkan da bakanlıkta bazı işleri tamamlama derdindeydi. Giderken incir paketleri, zeytinyağları, götürdü. Her girdiği yerde Aydın’dan ne getirdin diye de soranlar oluyordu. Sağ salim kasabaya döndü. Akşama kadar Belediye Binasında çalışmaları kontrol etti, bir sürü yere telefon etti, telefonlar geldi, Ankara gezisinin ardından ortalığı düzenleme çalışmalarına başladı, bir de baktı ki mesai bitimi yaklaşmış.
Şoförü çağırdı. Sanayii sitesine yöneldiler. Orada birkaç usta ellerinde çay bardakları ile sohbet ediyorlardı tam yanlarından geçerken öne doğru uzandı,
“Bas oğlum kornaya”
Demesi ile birlikte, kornaya basmaktan, bas kornaya sözlerinden gına gelmiş olacak herhalde. O da ne, şoför arabayı durdurdu, indi ve başkanın camından önündeki bir şeyi işaret ediyordu. Başkan anlayamadı, “Başkanım ben kornayı buraya da taşıdım, önünüzde artık, istediğiniz zaman basınız.”
Başkan şaşırdı, eli kornaya gitti.
“Düüt”
Etrafına bakındı, beni eve bırak oğlum diyebildi.
Eve yaklaştıklarında, önlerinde ihtiyar Hacı dayı camiye gidiyordu.
“Düüt”
Hacı dayı korktu, kendisini kaldırıma zor attı.
Caminin bahçesinde anlatıyordu.
“Az önce arkamdan korna sesi duydum.
Kaldırıma zor attım kendimi.
Meğer bizim başkan bana merhaba diyormuş…”
Başkanın arabası geçiyordu.
“Düüüt”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.