Metin AKOĞLU
Ayı terbiyecisi Zelenskıy!
Olacağı buydu.
Siz bakmayın Zelenskıy’nin Amerikan ve AB parlamentolarındaki ayakta alkışlanan konuşmalarına,
Batı Ukrayna halkını sattı.
Önce iş birliği sonra ihanet;
Ukrayna yalnız kaldı ve başa dönülüyor.
Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı operasyonda 4 ay geride kalmak üzere; Batı'dan Kiev yönetimini Moskova ile bir an önce müzakereye ikna etme çağrıları da sıklaştı. Ukrayna basını tarafından da ihanet olarak nitelendirilen bu çağrıları yapanlar arasında AB ülkeleri, hatta ABD'den önde gelen sesler var.
AB üyelerinden ABD’li diplomatlara kadar, Ukrayna'yı direnişten vazgeçmeye ve bir barış çözümü için ikna etme zorunluluğunu gündeme getiren Batı dünyasının önemli yayın organlarındaki açıklamalar, ihanetin belgesi gibi görünüyor.
Geçtiğimiz hafta içinde ABD eski Dışişleri Bakanı Cumhuriyetçi Henry Kissinger, Rusya-Ukrayna savaşında hızlı bir barış anlaşmasına varmanın önemli olduğunu söylemiş ve müzakereler iki ay içinde başlamalı diyerek miat bile koyabilmiştir.
Henry Kissinger, Ukrayna'yı savaşı sona erdirmek için Rusya ile bir barış anlaşmasını kabul etmeye çağırdı. Kissinger, müzakerelerin önümüzdeki iki ay içinde başlamasının önemine işaret ederek, Avrupalı liderlere Rusya ile uzun vadeli ilişkilerini gözden geçirmelerini istedi. Bu süreçte Rusya ile Çin arasındaki bağların daha da güçlenme riski bulunduğunu da söyleyen Kissinger, "Savaşa bu noktadan sonra devam etmek, Ukrayna'nın özgürlüğüyle ilgili değil, Rusya'nın kendisine karşı yeni bir savaş anlamına gelir'' dedi ve Ukrayna'nın NATO'ya katılmayı düşünmemesi gerektiğini vurgulamıştır.
AB'nin Rusya ile bir arada yaşamak durumunda kalacağını belirten Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell: Avrupa Birliği Ukrayna'yı desteklemeli ama aynı zamanda kendi ayakları üzerinde yürümeli dedi ve Rusya ile iletişim kanallarının hiçbir zaman kapanmadığını belirterek, “Avusturya Başbakanı geçtiğimiz günlerde Moskova'daydı, Afrika Birliği Başkanı Soçi'den dönüyor ve BM Genel Sekreteri'nin iki elçisi bugün Ukrayna'nın tahıl ihracatına çözüm bulmak için Rusya'da. Rusya ile görüşmeye devam etmeliyiz” diyor.
Ukrayna’nın barışın sağlanması için toprak tavizleri vermesi gerektiğini söyleyen bir diğer yetkili ise, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg. Genel sekreter, "Ukrayna'da barış mümkün. Soru, bedelinin ne olacağı üzerine. Bu barış için ne kadar toprak, özgürlük ve demokrasi ödemeye hazırsınız? NATO, Ukrayna'ya Rusya ile müzakere masasında en güçlü pozisyonu vermesi için yardım etmeyi amaçlıyor, bu da düşmanlıkları sona erdirmeli" diyerek, ittifakın çatışmada yer almadığını ve gerginliğin Ukrayna dışında tırmanmasını önlemeye çalıştığını vurguladı.
Kremlin'in pozisyonunu değiştirmek amacıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile saatlerce yaptığı görüşmelerle Ukrayna krizinde adından sıkça söz ettiren Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Rusya'yı küçük düşürmemeliyiz ki, savaşın durduğu gün diplomatik yollarla bir çıkış yolu inşa edebilelim” şeklinde bir demeç vererek Rusya ile ilişkilerin sağlam temeller üzerinde devam etmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Macron’ un Putin'in itibarını kurtarmak için kendisine Ukrayna egemenliğinden taviz vermeyi teklif ettiğini söyleyerek, İtalya, Macaristan ve Güney Kıbrıs’tan, AB liderlerine Ukrayna’da ‘ateşkes çağrısı ve Rusya ile barış görüşmeleri çağrısında bulunduklarını açıkladı.
Ayrıca İtalya Başbakanı Mario Draghi, ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini söylüyor. Draghi liderliğindeki İtalyan hükümeti, BM Genel Sekreteri António Guterres ve G7 ülkelerine çatışmayı sona erdirmek için bir plan bile önerdi.
Eski İsviçre istihbarat subayı olan ayrıca bir dönem BM ve NATO’da danışman olarak da görev olan Jacques Bo, “Bence en başından beri Zelenskiy, Batılı müttefikler tarafından tuzağa düşürüldü. Amerikalılar ve İngilizler Ukrayna'da barışı hiç istemiyorlardı. Bu, Rusya'yı zayıflatmak için bir plandı. Batı uzun zaman önce Zelenskiy'e ihanet etti, onu kendi amaçları için kullandı” ifadelerini kaydetti.
ABD’nin Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Matt Goetz, Ukraynalı yetkililerin ABD askeri yardımında 40 milyar dolar yağmalayacağını söyledi. Goetz, “Kiev'e milyarlarca dolar göndermeye ve rüşvetçi yetkililerin ceplerini doldurmaya hazırlar. Daha bir yıl önce, Afganistan’da tüfeklerle savaşan çobanlara yenildik. Şimdi altı bin nükleer savaş başlığına sahip bir güçle savaşa giriyoruz" sözlerini kullandı.
Zelenskiy ‘in danışmanlarından Mikhail Podolyak, Batılı ülkeler Ukrayna'ya, topraklarını Rusya'ya devretmesini teklif etti. Batı, Ukrayna'ya toprak tavizleri vermeleri gerektiğini artık ima bile etmeden söyleyebiliyor.
İtalya Başbakanı Draghi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Zelenskiy’i Moskova ile diyalog başlatmaya ikna için geçtiğimiz hafta içinde Kiev’e geldiler. Ukrayna krizine hızlı bir diplomatik çözüm bulunması çağrılarına rağmen Kiev'den istenilen sonuç çıkmış değil. Bu durumun, birçok Avrupa ülkesinde baş ağrısına neden olduğuna inanılıyor. İtalyan, Fransız ve Alman liderler, çatışmanın uzamasının ülkelerindeki kırılgan ekonomik, sosyal ve siyasi dengeyi sorgulatabileceğinden korktukları için, Zelenskiy'den çok geç olmadan ateşkes müzakerelerini kabul etmesi isteniyor.
ABD merkezli Washington Post, Ukrayna ile alakalı gerçek bir tartışmaya ihtiyacımız var diyerek, Ukrayna'daki krize ilişkin Biden yönetiminin silah sevkiyatı ile Rusya'yı ‘zayıflatma’ stratejisi ve Ukrayna'ya yaptığı istihbarat yardımının ifşa edilmesiyle ABD ve NATO'nun Rusya ile bir vekalet savaşında olduğunun ortaya çıktığını yazdı. Bu vekalet savaşının sonuçları, tehlikeleri ve çok yönlü maliyetleri olduğunun tartışılması gerektiğini vurguluyorlar.
Wall Street Journal, “Kiev tarafı zaten kendi başına olduğunu anlamalı. Batı'nın yardım etmeyi reddetmesi beklenmedik bir darbe. Avrupa Birliği, Ukrayna'yı AB üyeliği olasılığını reddetmek için her zaman bahaneler buldu. Görünen o ki Batı Rusya'dan korkuyor.
İngiliz basını: Almanya ve Fransa, Ukrayna'ya ihanet etti. Almanya Başbakanı Scholz ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’ un Rusya Devlet Başkanı Putin'le görüşmeler yaptığına ve aynı zamanda da Kiev'i desteklemeye yönelik çabalarını azalttığına dikkat çekerek, Almanya'nın aylardır hiçbir ciddi silah tedariki gerçekleştirmediğini yazıyor.
Görüldüğü gibi savaş sadece Ukrayna ve Rusya arasında yapıldı. Cephede Rus ve Ukrayna askerleri ve siviller öldü ama savaşın ikincil etkilerinden tüm dünya etkilendi ve etkilenmeye de devam ediyor.
Savaş uzadıkça hububat, ham petrol ve emtia fiyatları ile ürün arzı ve tedariki tüm dünyanın sorunu oldu. Bu olumsuzlukların sürdürülebilir olmasının mümkün olmadığını anladılar. Amerika ve Avrupa ekonomilerine yön veren siyaset dışı güçler, bu savaş oyununun bitmesi gerektiğinden hareketle duruma müdahil oldular.
Elbette ki birçok faktör ileri sürülebilir ama savaşın seyrini, Marıupol’daki Azovstal Çelik fabrikası sığınaklarında yakalanan batılı askerler ve danışmanların suçüstü olmaları değiştirmiştir.
Teslim olanların sorgularının sonuçları mutlaka olacaktır.
Yanlış yaparak doğruyu bulma arayışı sonunda Ukrayna’nın insanları ile birlikte tarih ve kültürü yok edilerek, sadece ölüler savaşın sonunu görür demiş olan Eflatun (Platon)’un haklılığı bir kez daha ispatlandı.
Tarih, geride kalanlar ile yeniden yazılmaya devam edecek ama bu defa, Medrano sirkinde ayı terbiyeciliği yapanlar olmayacaklar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.