Şerif KUTLUDAĞ
“1 Mayıs: İşçi Bayramı” / Emeğe saygı
Bugün “1 Mayıs 2024 İşçi Bayramı”
Bayramın ana teması, “İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan “1 Mayıs” günü, üretim araçları üzerinde mülkiyet hakkı bulunan burjuva sınıfına ve emek sömürüsüne karşı işçi sınıfının verdiği mücadelenin sonunda kazanılan hakların bir simgesi olarak tüm dünyada ve ülkemizde kutlanmaktadır.”sözleriylew açıklanmıştır.
Şimdi 1 Mayıs’ın dünyada İşçi Bayramı oluş sürecine bakalım müsaadenizle…
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçileri yoğun çalışma süresinin günlük 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bıraktı. İşçiler, taleplerini dile getirmek için 21 Nisan'da 1856'da Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar yürüdü.
Avustralya'nın ardından ABD'deki işçiler de işverenlerden 1884'te çalışma saatlerinin azaltılması talebinde bulundu. ABD'de günlük çalışma süresinin 12 saatten 8 saate indirilmesi için başlatılan mücadele, 1886'da kitlesel grevlerle yaygınlaşıp küresel bir nitelik kazandı.
Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatının 1889'daki Paris Kongresi'nde, yılın bir gününün dayanışma amacıyla işçilerin ortak bayramı ilan edilmesi kararlaştırıldı
ABD'li sendikacıların önerisi üzerine o gün "1 Mayıs" olarak belirlendi. O tarihten itibaren 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında "Emek Bayramı", "İşçi Bayramı" ve "1 Mayıs Bayramı" gibi adlarla kutlanmaya başlandı.
Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
1912 yılında İstanbul'da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.
1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
1924'te hükûmet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
1925'te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
1935 yılında 1 Mayıs'a "Bahar Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Bu bilgiyle birlikte, 1960lı yıllarda da 1 Mayıs Bahar Bayramı olarak kutlanırdı. Öğretmenlerimizin eşliğinde Güney ilçemizin yakın çevrelerine “Kıra Gitmek” tabiriyle baharın gelişini kutlamak için gittiğimizi hatırlıyorum…
Taksim Meydanı'nda 1977'de düzenlenen 1 Mayıs programında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşması sırasında meydandakilere ateş açılması sonucu 37 kişi yaşamını yitirirmiş ve yüzlerce kişi yaralanmıştı.
Bu olay da gerekçe gösterilerek 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs, bayram olmaktan çıkarıldı ve kutlanması yasaklandı.
1 Mayıs, 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla tekrar resmi tatil ilan edilerek, kutlanmaya başlandı.
Konuya emek ve emekçinin açısından baktığımızda haliyle günümüzde dünya ülkelerinde farklı uygulamalarla karşılaşmamız kaçınılmaz olmaktadır.
Totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerle demokrasiyle yönetilen ülkelerin konuya yaklaşımları farklı olmaktadır haliyle…
Şu da bir gerçek ki, dünya üzerinde egemen olan hangi güçse, hayatın akışını da onlar belirlemektedir haliyle.
Günümüzde kapital dediğimiz paraya kim sahipse kuralları onlar koymaktadır. Öyle ki bunun karşılığında ne Çin dayanabilmiştir ne de Rusya ve Demirperde Ülkeleri…
Kapitalin karşısında Marx’ın ideolojisini benimseyen ve hayata geçirmek isteyen bu ülkeler de sonunda pes etmiş ve yelkenleri suya indirmişlerdir…
İslam ülkelerinin güçlü olduğu dönemlerde ve ülkelerde inanca dayalı bir emek ve emekçi ilişkisi hayatın merkezinde yer bulmuştur…
Ör: Hz. Muhammed “İşçinin teri kurumadan ödeyiniz hakkını!..” sözüyle müthiş bir ilke ortaya koymuştur, işçi hakları konusunda.
Fütüvetnâme-lerden beslenen ahilik kültüründe işçi ve iş sahipleri ile iş gördürenlerin hakları ve emek-hizmet alım dengesi inanca bağlı anlayışla çözülmüştür.
Anadolu’nun genelinde bağ bahçe ve her türden tarla bağ işleri gönüllük esasına ve pazarlığına göre oluşmuş, alan ve veren karşılıklı helalleşerek emeğin karşılığı alıp vermişlerdir.
Uygulanan rejim ya da sosyal düzen her ne olursa olsun önemli olan insanın memnuniyetidir. Bunu uygulayabilen ülkelerin çalışanları daha mutlu ve daha heyecanlıdırlar…
Yaşasın emekçinin “1Mayıs İşçi Bayramı!”
Bu duygular vesilesiyle bütün emekçileri saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum…
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.