Şerif KUTLUDAĞ
“Üslubu beyan aynıyla insan”
Bu sözün özünü bildiğinden midir nedir, merhum Neşet Ertaş Ustamız:
“Tatlı dile güler yüze doyulur mu doyulur mu,
Can ile bakışan göze doyulur mu doyulur mu?”
Diyerek işaret edivermiştir insan olarak bize yakışacak sözün özünü.
Değerli okurlarım, insan konuşan bir varlıktır. Bu doğrudur. Ne var ki bir de konuşmanın nasıllığı, niceliği ve niteliğiyle ilgili de sözler vardır.
1069/1070’te yazdığı Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacib:
“Dildendir mutluluk, dildendir değer;
Dili olmayana insan mı derler!
İnsanda dilince değişir kader.
Ya yurda baş olur ya başı gider.”
“Söylediğiniz her söz doğru olabilir; fakat her doğru, her ortamda, herkesin içinde ve her bir şekilde söylenmez!” sözü de sözün söyleniş biçimine dikkât çeken bir başka doğrudur.
Özellikle toplum içinde düşüncelerinizin öznesine hakaret ederek, küfrederek kendinizi haklı çıkaramazsınız. Düşüncelerinizi kimseye kabul ettiremezsiniz.
Ben bunu “İtfaiye ya da polis panzerinden sıkılan su ile hortumuyla susamışlara su içiremezsiniz; ancak, adam devirebilirsiniz!..” diye dile getiriyorum.
“Buzun aslı da sudur; fakat, buz vererek susamış bir insanın susuzluğunu gideremezsiniz!” diyorum.
Ziya Paşa’nın ata sözü şekline dönüşmüş olan “Üslubu beyan aynıyla insan” diyen bir özdeyişi/vecizesi vardır. Bu sözün kaynağı 18.yüzyıl Fransız bilim adamı ve düşünürü Buffon’a aittir: Buffon;
“Le style est l’homme meme” demiştir...
Hz. Mevlana da bu gerçeği şöyle belirtmiş:
“Testinin içinde ne varsa dışarıya o sızar.”
Elbette içini öfke ile doldurmuş bir kişinin içinden de öfke dökülür. Öfkeli insan içinde saklayamadığı karakterini, tazını, değerlerini, düşüncesini ortaya döker saçar bağırıp çağırmasıyla…
“İnsan konuşan bir varlıktır!” diye başladık ya söze… Aslında konuşma yeteneği duyusu da bize diğer duyular gibi hazır verilmiştir eğer doğuştan bir engelimiz yok ise… Sonrasında aile, çevre, okuduğumuz kitaplar, bağlandığımız ideologlar, doğmalar, sloganların içimizde oluşturduğu kimlikle konuşuruz biz. Bunu bilen Yunus Emre:
“Beni bende demen bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri!”
Diyerek asla ve öze dikkat çekmiştir.
Evet konuşma nötr dediğimiz sadece organik seslendirmeyi anlatmak içindir. Özü olmayan konuşmalara lâf denir, gevezelik denir, dedi kodu denir, yalan denir küfür denir daha kötüsü de iftira denir.
Oysa konuşmanın içine öz koyduğunuzda söz deriz. Seçilmiş sözlere ata sözü deriz, özdeyiş deriz… Bunların daha üst boyutunda söylenen güzellikler için edebî eser deriz. Nesirle anlatamadığımız söz incilerine şiir deriz… Peygamber sözlerine Hadis-i şerîf deriz. Tanrı’nın kutsal kitaplarla bildirdiği sözlerine de vahiy deriz.
İşte kendini bilen insan konuşma yetisini sözden, edebiyata, oradan şiire doğru yükseltmek için gayret sarf eder.
Hz. Muhammed sözü söylerken:
“Korkutmayınız, müjdeleyiniz; zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız!” demez mi…
Bunları bilmeyen, bunlara kulak asmayan ve bildiği yanlışları kutsayan kişi bir de nezaketsizse, ne bilmediğini bile bilmiyorsa, kaba sabaysa, anlayışsızsa, saldırgansa ve kibirliyse: Üslubu da: Nezaketsiz, terbiyesiz, cahilce, kaba saba, anlayışsız, saldırgan ve kibirli olur.
Bu türden kişiler, onları kullanmak isteyen kişiler geçici olarak yanlarında taşısalar bile işleri bitince ya yanlarından uzaklaştırırlar ya da kendileri uzaklaşırlar. Dolayısıyla zaman içerisinde yalnız kalmaya mahkumdurlar.
Oysa merhum Neşet Ertaş Ustanın “Tatlı dile güler yüze doyulur mu doyulur mu!” diye dikkât çektiği tatlı dil için bizim insanımız yılanı deliğinden çıkaracağının hükmünü vermiştir.
Kur’an-ı Kerîm’de Allah insanlara şöyle sesleniyor:
“İnsanlarla güzel konuşunuz.” (Bakara, 83)
“Söz söylediğiniz zaman âdil olunuz.” (Enam Suresi 152. Ayet)
“Sağlam/doğru/güzel söz söyleyin. Ta ki Allah, amellerinizi güzelleştirsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Ahzab, 70)
Yunus Emre, bu hakikati özlü bir şekilde şöyle ifade eder:
“Söz ola kese savaşı // Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı // Bal ile yağ ede bir söz”
SÖN SÖZ: “İnsan sözden ibarettir!” sözünden hareketle bir kez daha hatırlatmakta yarar var diye düşünerek yazı başlığı ile noktalamak istiyorum yazıyı.
“ÜSLUBU BEYAN AYNIYLA İNSAN”
GÜL/AYDIN… Sevgilerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.