Şerif KUTLUDAĞ

Şerif KUTLUDAĞ

TURKOVAC geldi hoş geldi

Gözümüz aydın!

Sonunda Covid-19’a karşı bizim de aşımız oldu sonunda.

Her ne kadar dünyaya karşı TURCOVAC yazılsa da, kimse kusura bakmasın  ben ülkemizdeki bütün haber seslendirilmelerinde söylendiği şekliyle TURKOVAK diye yazacağım.

2021’in son günlerinde yüzümüzü güldüren bir haberdi bu TURKOVAK haberi.  Bu güzel gelişmeyle de dünyada Covid-19’a karşı aşı üretebilen 9 ülke arasında yer almıştık bu buluşla.

Yapılan resmi açıklamalardan öğrendiğimize göre; Turkovac, Erciyes Üniversitesi ile Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nın (TÜSEB) işbirliğiyle geliştirilen bir aşıydı.

Burada özel olarak Turkovak aşısının oluşmasında

İnsan nasıl da seviniyor: Önce, Almanya’dan iki Türk bilim insanından verilmişti dünyaya sevindirici aşı haberi: Prof. Dr. Uğur ŞAHİN ile eşi Dr. Özlem TÜRECİ tarafından bulunan ve BİONTEK adı verilen aşı Covid-19’a karşı insanlık için bir ümit ışığı olmuştu.

 Şimdi düşünüyor insan da; dünyada 9 ülkede bulunan aşılardan 2’sini Türk bilim insanları buluyor… Milletimiz ve insanımız adına nasıl sevinmez insan…

İstiklâl Harbimizin kahramanı ve Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK bu zorlu süreçte sağlığını bile ihmal edip de gittikçe ağırlaşan hastalık  sürecinde boşuna “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz!..” dememişti.

Hem de ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlara rağmen!.. Atatürk’ün yapmak istediği herhalde Türk hekimlerine cesaret ve özgüven vermekti!.. Kaldı ki Atatürk bunu hayatın hemen her alanında yapıyordu: Gerek Çanakkale Savaşlarında, gerek İstiklal Harbi sürecinde, gerek Gençliğe Hitabe’de, gerek 10. Yıl Nutku’nda, gerekse hemen her türlü ortamda insanına  ve milletine güven veren, heyecanlı, özgüvenli sözler söylüyordu…

Şahsen ben bugün hekimlerimizim Covid-19 karşısında geliştirdikleri aşının arkasında Atatürk’ün insanımıza ve milletimize olan güven duygusunu görürüm…

Şimdi biraz da TURKOVAK’la ilgili açıklamalara kulak verelim derim:

Turkovac üretim tesisinde konuşan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşının klinik çalışmalarından elde edilen ön verilere göre Turkovac uygulanan kişilerin Covid-19'a yakalanma riskinin diğer aşılara göre daha düşük olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kara'ya göre Turkovac aşısı Türkiye'de uygulanan bir diğer inaktif aşı olan Sinovac'a göre iki kat daha iyi koruma sağlıyor. Bununla birlikte, klinik çalışma sonuçları, Turkovac uygulanan kişiler arasında Covid-19'u ağır geçiren ya da yoğun bakıma kaldırılan olmadığı yönünde.

Prof. Dr. Kara aşının hatırlatma dozu olarak kullanıldığında antikor seviyelerini hızla yükselttiğinin gözlendiğini de söyledi.

Buna göre daha önce iki doz aşı olmuş kişilerde Turkovac hatırlatma dozu olarak kullanıldığında antikor seviyesinde 4 katın üzerinde artış sağlanıyor.

Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Kara, "Yakın bir dönemde ise iki doz BioNTech aşısı olan kişilere 6 aydan sonra yapılacak hatırlatma dozu olarak Turkovac'ı uygulayacağımız bir çalışma başlatılacak." dedi. 

Kara, "Bu noktada başlangıca göre bir avantajımız var; inaktif aşılar genel anlamda kullanıldığı ve dünya genelinde yaklaşık 3,5 milyar kişiye uygulandığı için olası istenmeyen etkilerinin neler ve hangi sıklıkta olduğunu biliyoruz. Turkovac'ta da bu etkilerin görülüp görülmediğine bakıyoruz. O verilerin de olumlu olduğunu  gördük" açıklamasında bulunmuştu.

Buraya kadar Covid-19’a karşı geliştirilen aşılardan söz ettik değerli okurlarım. Bir de toplum olarak, ülke olarak yaşadığımız; en az Covid 19 gibi topluma ümitsizlik ve geçim adına korku veren veren bir konu daha var ki o da hayat pahalılığı…

Dövizin önlenemeyen yükselişiyle birlikte füze hızıyla fırlayan fiyat artışlarının, döviz düşmesine rağmen yerinde sabit kalmasıyla şaşkına dönen insanımız tıpkı Biontek gibi tıpkı TURKOVAK gibi mucizevi bir aşı bekliyor ekonominin doktorlarından…

Heyhat böyle bir babayiğit çıkar mı, böyle bir aşı bulunur mu ilinmez…

Bilinmez bilmesine de insan yine de ümit etmeden edemiyor işte…

2022’ye adım attığımız şu günlerde dileyelim ki ekonomik hayat da normalleşsin: Hayat pahalılığı önlensin. Herkesin evinde çorbası kaynasın. Kimse kimseye muhtaç olmasın. Hiçbir ana baba çocuklarının ihtiyaçlarını giderme konusunda mahçup olmasın…

GÜL/AYDIN… Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.