Biz insanlar, et kemik, sinir ve ruhtan yaratılmışız. Görünen üç boyutlu fiziki haliniz sadece bir fotoğraftır. Ama hiç kimsenin iç dünyasındaki volkanı, çağlayan dereleri, inleyen nağmeleri, çakan şimşekleri bilemeyiz.

Ama biz insanız. Bir taş parçası, kaya parçası, ormandan bir kütük değiliz. Pazardan alınan bir eşya değiliz. Eşyanın dili yok, taşın kalbi yok. Ormandaki kütükler konuşmuyor. Konuşan biziz, düşünen biziz, ağlayan biziz, gülen biziz. Çünkü biz insanız.

Hiç gözyaşı dökmeyen, ağlamayan insan var mı bilemiyorum. Bazen derler ya bazı insanlar için ‘’güldüğünü hiç görmedim, hiç ağladığını görmedim’’ derler. Amma da ceberut biriymiş ha yani taş gibi insan veya kalbi taşlaşmış insan derler veya ne anlar o bu duygulardan diye serzenişte bulunurlar. Ve sonunda taşı gediğine koyarlar. ‘’ o var ya o Allah’ın bir kütüğü herhalde ‘’ ancak ve ancak duygusuz veya duyarsız kişiler için böyle bir ifade kullanılabilir. Yüce peygamberimiz (s.a.v) bir hadisinde, ‘’korkmayan kalpten, gözyaşı dökmeyen gözden sana sığınırım’’ diyor. Uzun zamandır kurak giden, yağış yağmamış topraklara Allah’ın rahmeti yağmurla sulanıp, bereket, bolluk, güzellik, zenginlik fışkırdığı gibi evet biz insanlar da gönül dünyamızı, ruh dünyamızı bereketlendirecek, zenginleştirecek gözyaşları dökeriz. Ruh dünyamızın çorak ovalarını sindire sindire sularız. Bu saf, güzel gözyaşları adeta altın değerindedir. İçimizden kalbimizin ta derinliklerinden, pınarlarından akan bu altın değerindeki gözyaşlarınızla,  gönül dünyamızın, muhteşem sarayın odalarında ne güzel mutluluk hayalleri, gelecek hayalleri kurarız. Hayallerimiz ümitlerimiz uçan kuşun kanatları gibi yüreğimizde her pır pır edişinde her gün yeni bir dünya yeni bir sabahla uyanırız. "Sen hiç ağlamadın mı?" demiştik. Bana soruyorsan ben ağlıyorum. Biliyorum ki sende mutlaka ağlıyorsundur. O zaman ben ağladığımda sen benim mendilim ol. Sen ağladığında ben senin mendilin olayım. Amacım asla sizleri ağlatmak değil. Allah hiç kimseyi ağlatmasın.

Yaşadığımız hayatın bir başka penceresinden bakmaya çalıştım. Ne yapalım bu gerçeği de yaşıyoruz. Hoşça kalın, sevgiyle kalın.