Kahvehanelerde oyun oynayanların masasından ayrılmayan tipler vardır…

Kahvehane diliyle onlara ‘yancı’ denir…

Masada oynanan okey, tavla veya benzeri oyunu izlemekle kalmaz, oynayanlara akıl verir, taktik verirler durmadan…

***

Dün Dutlu’da okey oynuyorduk.

Bir ‘yancı’ geldi masaya.

Bir çene bir çene…resmen bıktırdı masadakileri..

Tam ‘çok biliyorsan gel sen oyna’ diyecektim ki, bereket oyun bitti.

***

Siyasette de çoktur bu tiplerden!

Siyasetin yancıları, daha da tehlikelidir…

Kraldan çok kralcı karakterleriyle akılları sıra iyilik yaptığını sanırlar siyasetçiye…

Onun adına ondan habersiz siyasi kariyer planları yaparlar…

Dost mu düşman mı?

Sevdiklerinden mi yapıyorlar, kasıtlı mı çözemezsiniz…

Çünkü fayda yerine daha çok zarar verdiklerinin farkında değildirler.

Bir ara bu konuyla alakalı birkaç satır yazarım ama biz dönelim kahvehaneye!

***

Masamız yancılarla çoğaldı.

Kahveci Mesut masaları birleştirdi.

Tavşan kanı çaylar geldi.

Masanın müdavimlerinden Hasan;

“Cevdet Bey anlat bakalım nedir bu DİM mevzuu” dedi..

Dilimin döndüğünce izah etmeye çalışıyordum ki Ahmet Abi:

‘DİM’den kötü kokula geliyo…’ diyerek söze katıldı.

Aman Allah’ım neler anlattı neler…

***

Bizim Hasan AK Partili..

Ama Özlem Çerçioğlu’nu sever.

Hatta ‘AK Partiliyim ama oyumu Özlem’e verdim’ dediği günü hiç unutmam.

Ahmet Abi’de CHP’lidir.

Mehmet Abi’de MHP’lidir.

Bir araya geldik mi muhabbetin belini kırarız.  

***

Anlattıklarına bakınca Ahmet Abi’nin keyfinin kaçtığını anladım.

Son derece kızgındı…

Kızgın olduğu kadar da üzgün..

‘32 yıl sonra aldık belediyeyi, böyle giderse bir 32 yıl daha bekleriz’ deyip hayıflanıp durdu.

Ona göre Büyükşehir’de durum sandığımızdan da kötü.

***

Ahmet Abi söze devam etti:

“Özlem başkan daha il başkanı Bayram İnci ile Efeler ilçe Başkanı Selim Gürgün’ü ziyaret etmedi. Lütfedip bir 'hayırlı olsun' bile demedi. Ama ne hikmetse Nazilli ve Germencik örgütlerimizi ziyaret etmiş. Özlem başkan çok kötü durumda! Sinir sistemi alt üst olmuş. Gazetelerdeki fotoğraflarından anladım. Sinirden eli yüzü kararmış, gözlerinin altı torbacık, torbacıklar da mos mor olmuş. Tabii bu kadar sinir strese vücut dayanır mı? Belli ki içinden çıkılmaz bir halde ‘kurtarın beni’ der gibi çırpınıyor. Düştüğü bu duruma çok üzülüyorum…Çünkü Özlem başkan çevresindekiler yüzünden yanacak… ”

***

Sözlerinin ardından derin bir ‘offff’ çeken Ahmet Abi’yi, tek kelam etmeden pür dikkat dinleyen Mehmet Abi de söze girdi:

‘Şüyuu vukuundan beter’ diye bir söz vardır.

‘Şüyu’ da, ‘vuku’ da Arapça kelimelerdir...

‘Şüyu’ duyulma, işitilme demek.

‘Vuku’ için de ‘gerçekleşme’ denilebilir.

Deyimin anlamı da şu:
“Bazı olumsuz şeylerin kulaktan kulağa işitilmesi, yaşanmış olmasından daha beterdir.”

***

Ne diyeyim bana söyleyecek laf bırakmadılar…

Ahmet Abi anlattı…

Mehmet Abi son noktayı koydu.

“Özlem’e büyükşehir başkanlığı bol geldi.”