Burcu Yeliz Özer
Nokta
Aşkın bir dünya hali olduğunu düşünüyorum.
Aşkın iki ayrı dili.Gül Mesela…Sizce nasıl bir aşkın anlatım biçimi? Ya da kaş nasıl bir gözün hilali?
Şu “Oku” emriyle okuyan bizleriz ve parmakları arasındaki kalemin ucunu tutan …Ucun kağıda dokunduğu anı “kalemin kağıda secdesi” diye tanımlayanlar bizleriz.
Gülü bilir misiniz şu bülbülün aşık olduğu sevgilisi. Dikeni batarda bülbüle bülbülün kanı ile kıpkırmızı olur gül.
Gül klasik anlamda aynı zamanda sevgililerin en büyüğünün simgesi…Ve çiçek bahçesinin baş komutanı alemlerin yüzü, suyu, hürmeti.
Göz güzeldir aşk için göze baktıran nedir peki?
Kaş olmadan bir göz hayal edin kapatın bakın,hatta çizin bakın…Nasıl çirkin. Endamlı, kıvrımlı o hilal duruşlu olmasa…
Sözü çekici kılan hiçbir şey yok Allah için.
Her insan beğenir biraz kendini.Vücudunda bir parça olmak, istese göze koyar kendini.
Yalnız bilinsin ki kaş gözün tacıdır.
İnsanların içinde en özel olanıdır.
Mecnun aşıktı Leyla’ya, çok süründü çok.
Sonunda şükür ki geldi Mecnun ne dedi peki?
Ben aşkın en büyüğünü buldum istemiz bundan gayri.
Dünyadaki her insanın bir çiçek adıyla doğduğunu düşünenler Gülü Hz. Muhammed’e yakıştırdılar. Gözü güzel yapan kaşı da onun ahlakıyla sıfatlandırdılar.
İçimizde yaradan dan bir nefes olmasa çivisi çıkmış dünyaya kim dayanabilirdi?
Her şey zıttıyla müştak, Gül bülbüle zıt,Leyla Mecnuna… Aslında her zıt çıkar aynı kapıya.
Kısaca…
Biz var edildik aşk hamurunda.
Buna iki dilli bir fıtrat diyorum evet. Çünkü siz insan sevdiğinizi zannedersiniz ya da bir şehir belki bir nota.
Oysa bunlar yaradanı sevmekten ötürü girmiştir hayatınıza. Onu sevmek olmasaydı aşk dediğiniz şey sıkışacaktı cümlesi olmayan bir noktaya.
İki dilli oluvermiş olsa da aşk, her beşeri sevgi, her imtihanın nedeni bitiverir aynı noktayla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.