Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

Bizim Hiç mi Suçumuz Yok?

Öncelikle gezi parkı olaylarından sonra yaralanan ve dün ölen Berkin için üzüntümü belirtirim. Allah onu öbür tarafta, rahmet eylemesin, inşallah. Ailesine sabır selamet ve baş sağlığı diliyorum.

Sonrada bu çocuğun ölümü üzerinden siyaset yapanlara ve gençlerimizi sokaklara dökmeye çalışanlara kendilerinden tiksindiğimi bildiriyorum.

Şimdi öncelikle kendi çocuklarını tehlikeli ortamlara göndermeyip oturdukları yerden ahkam kesenlere sesleniyorum.

Sonra sokakta eylem yapacak çocukları olmayan, ama yangına benzinle gidenlere, daha sonrada kendisi o eylemlere gitmediği halde başkalarına sokağın adresini gösterenlere sesleniyorum.

Hiç mi inancınız yok sizin?

Hiç mi Allahtan korkmazsınız?

Hiç mi vicdan ve izan sahibi değilsiniz?

Hiç mi yüreğiniz yanmaz bu acılardan?

Sanmayın o genci ve diğer gençlerimizi öldürenlere, gençlerin üzerine bilerek gaz bombası gönderenlere, Onlara bu emri verenlere, bu soruları sormayacağım. Onlara lanet okumayacağım.

Sanmayın onlara daha acı sözlerim yok.

Sanmasınlar onlar bu acıyı tatmadan ölecekler.

Onlara da, çok daha acı sözlerim var.

Yukarıdaki soruların tamamını sizlere de soruyorum, acımasız, vicdansız, efendiler.

Biz, 12 Eylül darbesinden öncede, liderler gördük. Birçokları halkı sakinleştirmek için ne gerekliyse yaparken; darbe için uygun zamanın oluşmasını bekleyen olağan üstü yetkilerle donatılmış generallerde gördük.

Milet birbirine girsin diye ve gençler ölsün diye, aynı kasalardan çıkan silahları, ayrı görüşlü gençlere dağıtan istihbaratın ve Jitemin adamlarını da gördük.

Onlara da kalmadı kalmayacak bu dünya.

Birisi var ki darbeci başı, ölümü belki iple çekiyor. Ceza almadan ölsem diye bekliyor. Bilmiyor ki o zatı muhterem, öbür tarafta kendisini zebaniler bekliyor. Allah’ın azabı onu bekliyor. 

Efendiler siz Ahreti, bazı yeryüzü mahkemeleri gibi mi sanıyorsunuz? İstediğiniz gibi, yasaları değiştirerek oynayacaksınız ve sonra ceza almayacak, aklanacaksınız. Allahın kuralları değişmez.

Yoksa Nazilli hapishanesi mi sanıyorsunuz? Yatıp, yatıp sonra dışarı çıkacaksınız.

Cehenneme giren orada ebedi kalacak efendiler. Ebedi yanacak. Kuranı kerimi adam gibi okuyunuz. Ve insanları kandırmayınız. Yapanlar sadece kendilerine yaparlar başkasına değil. Herkes kendi ateşini öbür tarafa kendisi taşır.

Sizler demokrasiyi de ne zannediyorsunuz?

Sokak olayları ile iktidara gelmek mi sanıyorsunuz?

Yoksa şiddetle, silahla, onların üzerine öldüresiye gitmek mi sanıyorsunuz?  Yapmayın efendiler kıymayın bu gençlere. Ağzınızdan çıkan düşmanca sözlerin, tabanda nelere mal olacağını düşününüz.

Bu ülke bizim.

Başka Türkiye yok.

Ötekileştirdiklerimizde bizim kardeşimiz.

Sokaklara döküklerimizde.

Nişan alıp beynine gaz bombası sıktıklarımızda bizim kardeşimiz.

İşkencede, döverek öldürdüklerimizde kardeşimiz.

Ne garip ki aldıkları emirlerle, dikkatsizce gençlerimize saldıran polislerde kardeşimiz.

Peki o zaman ne yapmak lazım?

Gençleri sokağa dökmek değil çözüm.

Bir olmak, birlik olmak ve yanlışsa karşımızdaki, dur demek lazım. İnandıklarımızı, ikna ederek karşımızdakilere anlatmamız lazım.

Seçim yakın kimin yanlış yaptığına inanıyorsanız ona sandıkta ceza vermemiz lazım.

Oy verecek yaşta bile olmayanları, meydanlara sürmek değil çözüm.

Kendi isteği ile gitmiştir, ekmek almaya gitmiştir, inanıyorum. Keşke bir aklıselimi olan ona çıkma sokağa deseydi be kardeşim.

Öldürenin hiç mi suçu yok? Diyeceksiniz. Biliyorum. O katil oldu be kardeşim.

“Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmüş gibidir” ayetini hatırla kardeşim.

 Cezasını zaten çekmeye bile başlamıştır vicdanında.

Bu günlere gelmekte bizim hiç mi suçumuz yok? Biz çok mu masumuz? Sorusunu sormamız lazım değil mi kendimiz? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.