Nevzat ARSLAN
Mor erguvan tohumları
Ülkemizde zor günlerden geçiyoruz. Emekliler, asgari ücretliler, kirada oturanlar ekonomik olarak sıkıntılı dönemler yaşıyor. Bu arada dün Aydın'da açılan yeni bir AVM insan akınına, trafik yoğunluğuna neden olması da ilginç bir görüntü olarak hafızalarda yer aldı. Ülkede başkanlık sistemi gibi bir düzende her şey bir kişinin iki dudağı arasında adeta...
**
Dinin siyasallaştırılması, siyasetin dinselleştirilmesi iddiaları laiklik ilkesi ile önlenir.
Din siyaseti yapanlar, yürüttüklerinin zekâtını verseler; fakir kalmaz bu memlekette inanın. Keza zekat şartı uygulanansa da yoksulluk biter, biter de dillerde var icraatta yok...
**
Yalakalığın prim yapması düşünülemez. Oysaki kazın ayağının öyle olmadığı görüntüsü de bir gerçektir.
**
Bir bilgenin dediği gibi; gücün haklı çıktığı yerde adalet beklemek,
Güce tapan insanların olduğu yerde huzur beklemek de nafile…
Sonuçta hedef ve umut, eğitimli bir nesil elbette, bu da uzun bir zaman…
**
En güzeli, harika bir hikâye ile sonlandıralım.
“Çin İmparatorunun veliahdı, bir prensi yoktur,
Bilgeler Meclisi toplanır.
Halk Pekin’deki meydana çağırılarak, kenarı altın yaldızlı saksı ile küçük bir bez kesede mor erguvan tohumu verilir. En güzel erguvan çiçeğini yetiştirecek kişi veliaht seçilecektir.
Gün gelmiş, büyük saksılar içinde mor erguvanlar ortalığı kaplamıştır.
Bu arada boş saksı ile bekleyen çocuk veliaht ilan edilir.
Bilgeler meclisi kararını açıklar.
‘Sizlere verdiğimiz tohumlar özelliğini yitirmiş, ölü tohumlardı. Sizler başka tohumlar bularak bu erguvanları yetiştirdiniz.
Oysa bu çocuk, tohumların filizlenmediğini görerek dürüstçe gelen ve söyleyen tek kişi oldu…’
Kalabalık uğultulu bir şekilde dağılır.”
Meydan bir anda yalakaların mor erguvanlarına bürünse de,
Boş saksı ile gelen çocuk, yani dürüstlük kazanmıştır...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.