Nevzat ARSLAN
Kızlı-Erkekli Oturuyorlar, Demekten de Öte…
Bizim Yörüklerden Döndü Kadının oğlu Emin iki aylık evlidir,
Çanakkale savaşına çağırılır ve şehit olduğu haberi gelir.
Döndü Ebe, yeni evli, küçük yaşta dul kalan gelini Asiye kıza,
-Aman kızım kıvrak gitme gemsiz,
Yavaş gitme gamsız derler.
Ortasını sen bul, kara bahtlım…
Döndü Kadının dediği gibi, şu ülkede ortasını bulamadık her ne hikmetse…
En ufak bir sözde “hay de bre!” diye peşreve hazır gemsiz bir güruh,
Bir de umarsız, kese dolduran, menfaatçi, gamsız kesim yanında,
Ülkesini seven, bazen üzülen, sıkıntı duyan, acı çekmiş bahtı karalar…
**
Gündeme “Kızlı-erkekli aynı odada kalıyorlar” sözü düştüğünde,
Bakanlarımız, parti yetkilileri, vekiller, yazarlar, siyasiler, bürokratlar,
Muhalifler, durumdan vazife çıkaranlar dâhil, herkes konuşmaya başladı.
Kimi toparlamaya çalıştı, kimi destek derken köstek oldu.
Sayın Arınç, duygu dolu “benim özgül ağırlığım var” derken sitemkârdı.
HİLAL PARTİSİ Treni tura mı hazırlanıyor?
Apartlar konu oldu, herkes adeta tam teçhizat baskına hazır.
Demeye kalmadı bile, İstanbul’da Ö.A adlı Yüksek Lisans öğrencisi,
Yalnız oturduğu dairesine, evde olmadığı zamanda 30 kadar Polis, zabıta
ve maliyecilerden oluşan ekip baskın yapar. 30 polis memuru, düşünün…
-Apart mı burası apart mı?
Diye sorulur…
-Yoooo, denilince, sağa sola bakışırlar, sorarlar, soruştururlar, giderler…
Bu kızcağızın incinmesinde vebali olanlar ne düşünür acaba?
Dedik ya! Ülkede orta ayarı bulamadık her ne hikmetse…
**
Seversiniz, sevmezsiniz Tunceli vekil Kamer Genç,
TBMM’de elinde feneriyle mesajlar vermeye çalışmıştı.
Şu aktardığımızı bir arkadaş anlattı ki anlatmalıyım.
Bu arkadaş, sözlüsü ile tayinini bir türlü yaptıramaz.
Kime gittiyse, bu gün git, yarın gel demekte.
Hani öyle öğretmen puanlı tayini, makam talep tayini de değildir.
Tesadüfen karşılaştığı, vekil Kamer Genç’ten yardım isterler.
Kamer Genç ile Genel Müdürün odasındadırlar,
-Genel Müdürüm, bu tayin bitene kadar aha buradayım.
Atamayı ver kardeşlerimin eline ben gideyim. Yoksa burada gecelerim.
Genel Müdür talimat verir, arada bir koşuşturur.
Kızlı-erkekli atamaları yapılır. Darısı başımıza!
**
Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca,
Devlet adamı, siyasetçi, mühendis ve zeki bir kişiliktir.
İçki içmez, namazını geçirmez, dindar biliriz.
Hatta sigara, puro, nargile bile içmezdi.
Rahmetli eşleri de türbanlı, kızları da öyle,
Dini bütün bir aile denir.
Genel Başkanı olduğu Partisine devlet yardımı olan
Bir trilyon buhar olmuştu ki hesabını veremedi.
Mahkûm oldu. Denetimli Serbestlik, derken af edildi.
Hakkın rahmetine kavuştu, Allah rahmet eylesin!
**
Bir zamanlar,
“Bosna’da savaşan din kardeşlerimize yardım yapacağız.”
Diyerek, camilerde, Avrupa’daki vatandaşlardan da yardım toplandı.
Daha sonra, Bosna’ya toplanan paraların da buharlaştığı
ortaya çıkmamış mıydı?
**
Muhafazakârız denilen dört eğilimli Özal döneminde,
Dallas, Şahin Tepesi gibi Amerikan dizileri ekranlarımızdaydı.
12 Eylül sonrasında umarsız, etiketçi bir gençlik doğdu.
**
Bu ülkede yazılı kanunu olmasa da,
Bazı değerlerimiz, örf ve ananelerimiz vardır.
Kız- erkek, bekâr öğrencinin aynı odada kalması kabullenilmez.
Toplum yapımıza terstir. Oğlumuzun ve de
kızımızın böyle yaşamasına asla izin vermeyiz.
Peki bu devlet sorunu mudur?
Değildir.
Ancak bu tür genç evlerinde,
Uyuşturucu kullanımı ve ticareti,
Terör hareketlerine alet oluyorsa,
Çevreyi, komşuyu rahatsız etme halinde
Kolluk kuvvetleri zaten devreye girer.
**
Amerika ve Avrupa’ya, Wall street’e konu olduk.
Yarın hepsi unutulacak meraklanmayın.
Sadece acısı, sıkıntısı ve izi kalacak.
En karlı çıkan Sayın Başbakanımız oldu,
Gündemi ben belirlerim dercesine…
**
Kızlı-erkekli banklarda oturuyorlar.
Kızlı-erkekli aynı odalarda kalıyorlar.
Kızlı-erkekli öğrenciler aynı evde kalıyorlar.
Gerekirse yasa bile çıkartılır evvel Allah!
**
Zina, ne zaman suç olmaktan çıkarılmıştı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.