Şerif KUTLUDAĞ
İzmir’in yeni kültür sanat fabrikası
Kültür sanatın da fabrikası olur muymuş diye düşünebilirsiniz! Hatta bu ismi saçma da bulabilirsiniz değerli okurlarım…
Eğer kullandığınız 8 binadan meydana gelen yerleşke 140 yıllık bir tarihe sahipse ve yakın tarihlere kadar Tekel’e ait bir sigara fabrikası olarak hizmet verdiyse bu yerleşkenin fabrika olma özelliğine saygı duyarsınız öncelikle.
Sonra da atıl durumdaki bu binalar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ciddi bir restorasyon sonucunda güzel İzmir’imize yaraşır bir Kültür Sanat Merkezine dönüştürüldüyse ister istemez, kültür ve sanat üretimlerini de dikkate alarak bu yenilenmiş yerleşkeye Kültür Sanat Fabrikası dersiniz hiç tereddüt etmeden. Sanırım yetkililer de böyle düşünmüş olmalılar ki böyle bir ismi vermişler bu yenilenmiş yerleşkeye…
Hemen yazımın başında öncelikle Batı Anadolu illerinin kamu yöneticilerinin ve İl Kültür Müdürlerinin daha sonra da bütün illerimizin yetkililerinin bu yerleşkeyi görmelerini öneririm. Neden mi derseniz, ülkemizin konumu bütün zamanlarda medeniyetler beşiği bir coğrafya olarak bilinir ya; bu noktadan illerimize baktığımızda nice tarihi yapı görürüz atıl vaziyette bekleyen.
Bu dünyada her şey insanla değer kazanır ya, yapılar da öyledir. İnsanla buluşanlar yaşarlar, insandan mahrum kalanlar sanki üzüntülerinden çürür ve harabeye dönüşürler. İşte konuya bu noktadan baktığımızda bile atıl bekleyen yapıların hayat bulması için İzmir Tekel-Kültür Sanat Fabrikası bir rol model oluşturabilir insanını bekleyen boyunu bükük yapıların hayat bulabilmeleri için.
Açılışını, 29 Nisan 2023 ‘te Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem KASAPOĞLU, vali Yavuz Selim Köşker ve dönemin İzmir milletvekillerinin yaptığı yerleşke o günden bugüne İzmir için kültür ve sanat adına soluklanmak isteyenlerin uğrak yeri olmayı sürdürmektedir.
KÜLTÜR SANAT FABRİKASI Yerleşke Müdürü Şirin ERTEM öncülüğünde çocuklardan gençlere, üniversite öğrencilerinden akademisyenlere, her yaştan ziyaretçi için bir buluşma noktası olma özelliğini ve bu buluşmalardaki genç enerjiyi görünce insan hem gençliğimiz hem de ülkemiz adına umutlanıyor ve kendinde yaşama sevinci buluyor
Kültür Sanat Fabrikasının içerisinde şu bölümlerle karşılaşıyoruz:
* Arkeoloji ve Etnografya Müzesi: 6 bin eser sergileniyor.
* İzmir Resim ve Heykel Müzesi: Şu anda 400 eser sergilenmekte.
* Atatürk İhtisas Kütüphanesi: Ege’nin en büyüğü: 9 bin civarında Atatürk’ü konu edinen kitap. * Alsancak Halk Kütüphanesi: 31 bin kitap.
* Türk Dünyası Müzik İhtisas Kütüphanesi: Ümit Yazıcı’nın bağışladığı 100 bin kitap, dergi, mecmua vb eserler * Sanat ve Eğitim Atölyeleri, * Açık Hava Sineması, * Sergi Alanları, * Peyzaj Alanı, * Tekel Fabrikası dönemine ait eserler
7 gün 24 yaşayan bir merkez olarak planlanan Kültür Sanat Fabrikasında yer alan Alsancak Halk Kütüphanesi ile Atatürk İhtisas Kütüphanesinin cumartesi, pazar dahil her gün açık olacağı ifade ediliyor yetkililer tarafından.
Hemen her gün çeşitli etkinliklerin sergilendiği yerleşkede Çağdaş Kadın Heykeltraş Sergisi, VEYSEL GİDER ADI KALIR Sergisi, Fikret Mualla Saygı Müzenin Ressamları Murat ile Nazlı -Açık Hava Sineması- Ücretsiz, Almula İdil Kılıç - Çini Dekorlama Atölyesi- Sıla Topçam ile Hikaye Anlatıcılığı vb.
NOT: İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nın etkinlik takvimini öğrenmek için etkinliklere dair ayrıntılı bilgi ve kayıt için web sitesinin ziyaret edilmesi gerekiyor:
@tckulturturizm #İzmirKültürSanatFabrikası #KültürSanatFabrikada #Etkinlik
Şimdi bu noktada, İzmir ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımıza düşüyor görev. Dede torun, baba oğul, an kız, amca yeğen, abi kardeş vb aile dayanışması ile bu Kültür Sanat Fabrikasının gezilmesi ve görülmesi gerekiyor.
Buraya gelen bir kişi rahatlıkla bir gününü burada huzur içerisinde ve mutlu olarak değerlendirebilir.
Değerli okurlarıma özellikle ve hassasiyetle hatırlatacağım ve mutlaka görülmesini önereceğim sergi, 11 Haziran 2023 günü sona erecek olan AŞIK VEYSEL SERGİSİ’dir…
İlki İstanbul’da 2.si bu yerleşkede İzmirlilerin dikkatine sunulan bu sergi İzmir’den sonra Ankara’da sergilenecektir.
Bu yerlşkeye ayıracağınız bir gününüzle insanlık tarihinin beş bin yıllık sürecini gözlemleme ve anlama şansına sahip olacaksınızdır.
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” hükmü gereğince, MÖ üç bin yılını sanatıyla, bilgisiyle yaşamak isterseniz bu yerleşkedeki ilgili birimleri ve müzeleri ziyaretinizi ısrarla öneririm.
Son olarak da konuya uygun olacağını düşündüğüm Yunus Emre’nin “İlim İlim Bilmektir” başlıklı şiirini paylaşarak noktalamak istiyorum yazımı:
İLİM, İLİM BİLMEKTİR
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
***
Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
***
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
***
Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
***
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir
***
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir
Yunus Emre
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.