İzledikleri emperyalist siyaset doğrultusunda Kırım’a göz diken Ruslar, bunu aşama aşama gerçekleştirdiler. Önce 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Kırım’ı Osmanlılardan ayırdılar. II. Katerinaya yaverlik yapmış bulunan, beyni ve kimliği satın alınmış, Şahin Girayın, Kırım Hanı olmasını sağladılar. Önce özerklik, sonra Şahin Giray eliyle Kırım’ın iç savaşa sürüklenmesi ve sonuçta Kırım’ın, Ruslarca işgal edilerek, Rus topraklarına katılması.1792 Yaş Antlaşmasıyla da Osmanlılara Kırım’ın Ruslara ait olduğunun kabul ettirilmesi.1774’te başlayan süreç,18 yıl sonra tamamlandı. Kırım artık Ruslarındı.

1820 de Eflâk’ta çıkan Yunan İsyanı sürerken, İngiltere, Fransa, Rusya Osmanlı Devletinden, Önce Yunanistan’a özerklik verilmesini istediler, 1829 da ise özerk Yunanistan bu devletlerin yardım ve desteği ile bağımsız oldu.

Sırbistan’a, bağımsızlık kazandırma yolunda önce ayrıcalıklar tanınmasını sağladılar, ayrıcalıklar zamanla genişletildi, Sırbistan’a etnik kimlik kazandırdılar,1829 Edirne Antlaşmasıyla özerklik kazandırılan Sırbistan tam 49 yıl sonra 1878 de bağımsız oldu.

1856 Kırım Savaşı sonrasında yapılan Paris Antlaşması, Osmanlı Devleti galiplerin safında ama buna rağmen mağlup devlet gibi yaptırımlara maruz bırakılıyor. Yaptırımlardan biri, Eflak Ve Boğdan’a (Bugünkü Romanya) özerklik verilecek.1878 Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması, özerk Eflak Ve Boğdan 22 yıl sonra bağımsız.

1866,Giritli Rumlar Dış Güçlerin destek ve himayesinde Yunanistan’a katılmak için ayaklandılar. Avrupalı Devletlerin baskısı üzerine, Osmanlı Devleti, 1868 de, Girit’in özerkliğini bildiren bir ferman yayınladı. Yıl 1897 İstanbul Antlaşması, Girit Osmanlılara bağlı olacak ama Yunanistan’ın tayin ettiği hrıstiyan bir valiyle idare edilecekti. 1913 Atina Antlaşması. Özerk Girit’in Yunanistan’a ait olduğu kabul edildi.1866 da başlayan süreç, 47 yıl sonra Yunanistan’a ilhakla sonuçlandı.

Osmanlının dağılma sürecinde yaşanan olaylardan sadece bazılarını ele aldım. Eğer Dikkat ettiyseniz, süreç hep aynı. önce ayrıcalık, siyasal ve etnik haklar, özerklik ve sonuçta bağımsızlık.

Elbette birden bire değil, 9-18-22-47-49 yıl sonra. Belli bir süreç izlenerek, fırıldaklar çevrilerek, hedef saklanarak, amaç gizlenerek.. sonucu hepimiz biliyoruz. Koskoca Osmanlı imparatorluğunu Sevr’e mahkum ettiler…..

Türklerinin, Osmanlı'dan sonra yeniden bir devlet kurabileceklerini hesap edemeyen hele hele Milli bir devletin kurulabileceğini hiç ummayan, bütün direnmelere rağmen, Türk kimliğiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna engel olamayan emperyalistler, Türk Milliyetçiliği esasına dayanan Cumhuriyetin bir an önce yıkılabilmesi için böl, parçala hükmet siyasetini tekrar devreye soktular.

Demokratik ve anayasal haklar! Kürt açılımı! Barış süreci! 36 etnik grup! Söylemleri, eyalet, federasyon, özerk Kürdistan…

Tıpkı, Kırım, Bulgaristan, Eflak, Boğdan, Sırbistan, Yunanistan, Girit’te olduğu gibi. Belli bir süreç izlenerek, fırıldaklar çevrilerek, hedef saklanarak, amaç gizlenerek…

Tarih ilmi‘’tekerrür’’ kavramını kabul etmez. Eğer geçmişte yaşanan hatalar tekrar edilirse, yaşanan acılar gelecek nesillerce de yaşanır.

Ülkücü Türk milliyetçileri olarak biz diyoruz ki:

Gelecek nesillerimize aynı acıları yaşatmayacağız.

Yüce Allah’ın yardım ve inayetiyle, son ülkücünün son damla kanı toprağa düşmeden Türkiye Cumhuriyeti devletini bölemeyeceksiniz.