Metin AKOĞLU
“İğneyi kendine batırabildin mi?”
Gazze’de soykırım devam ediyor.
Soyu kırılanlar kim?
İnançları İslam olan Filistinli Araplar.
Cellatları kim?
Peygamberleri Yahudiler tarafından öldürülen Hristiyanlar ve onların koruması altındaki İsrailoğulları
Peki biz kimiz?
Tam 400 yıl o toprakları hükmetmiş bir imparatorluğun bakiyesi.
Bizi ilgilendirir mi?
Evet diyenler olduğu gibi Osmanlıyı sattılar, bu nedenledir ki onların meselesi bizi ilgilendirmez görüşünde olanlar da var.
Bu konu; herkesin, her kesimin, her devletin bir savaşta başvurabileceği hileden ibarettir. O bölgede yaşayan Osmanlı tebaasındaki kabile reislerinin, Lawrens’in (İngiliz) safında yer almasıyla son bulan bir dönemi kapsıyor.
Arap nefreti de buradan geliyor.
Nasıl ve neden olduğu hususu tarihin derinliklerinde var.
Olmaması için Koca İmparatorluk neler yapmış/yapmamış, onu da tarihimizde aramalıyız.
Payitahttaki Almancı ve İngilizcilerin, Bizans oyunlarına alet olmaları sonucu ortaya çıkan yönetim ve otorite boşlukları nedeniyle; Çanakkale, Kafkas, Balkan ve Arap coğrafyasındaki savaşlara yetememişiz.
Belki de hayırlısı bu olmuş…
Daha önceki bir yazımda şöyle demiştim. Beş-on kabile reisinin eline-ağzına bakan, üç keçisi bir de devesi olan Arap, Koca Osmanlı için ne yapabilirdi ki,
Kabile reisine nasıl direnebilecekti.
Bu konuyu ciddi olarak düşünmenizi istiyorum.
Bugün sen, 85 milyon nüfus ve dünyanın 21. Ekonomisine sahip potansiyeli olan bir Türkiye’de yaşıyorsun.
Yönetim ve organizasyondan kaynaklanan birçok sorunumuz var ama aşılmaz değildir.
Bu toprakların kıymetini bil, vatanını sev, ülkeyi daha iyi yerlere taşımanın gayreti içinde ol, çok çalış ve de gereği neyse onu yap kardeşim!
NATO üyesisin.
Kırk yıldır, zorunlu terörle mücadele yaptırılarak seni zayıflattılar.
Manevi ve maddi faturanın muhasebesini yaptın mı hiç;
Afganistan’a git dediler, koşarak gittin.
Irak malumunuz…
Stratejik Derinlik tebligatı ile Suriye’de savaş çıkart dediler ve en ön safta yer aldık.
Rus uçağını düşür dediler…
O yetmemiş olacak ki Rus Büyükelçisini taammüden öldürdük…
Bunların hepsi de NATO adına yapılmıştır.
Bu kadar sadakat ve aşkla hizmet ettiğimiz NATO ve onun patronu ABD, parasını ödediğin uçakları sana vermiyor.
Vermiyorum demekte de ısrar ediyor.
F 16 uçakları için kongre manevraları…
Acı olan nedir biliyor musunuz?
Bir şey yapılmıyor/yapılamıyor olmasıdır.
İktidar, 85 milyonun hakkı ve onurunu ABD nezdinde koruyor gibi yaparken, bir başka lider de Cumhurbaşkanı seçilebilmek için Amerika’dan, NATO önceliğimizdir diyerek seçildikten sonra izlenecek politikayla ilgi olarak, Rusya’ya mesajlar verdi.
Bunlar Yetmedi.
Ana Dil, Suriye’de PKK/YPG ile komşu olmak bizi bozmaz bile dediler.
Daha üç gün önceydi. AKP, MHP ve CHP oylarıyla İsveç, Kur’an-ı yaka yaka NATO’ya giriş için TBMM’ye ön kayıt yaptırmadı mı?
Onayladın mı?
Şimdi iğneyi kendine batır, canının yandığını biraz hisset, sonra da bu denklemde yerini bul ve Tebaadan farkını bana söyle…
Kabile reislerinin dışında kalan masum Arap tebaasının, bunda zerre kadar suçu yoktur.
Tıpkı senin gibi;
Parti liderlerinin ağzına baktığınız gibi o masum Osmanlı tebaası da kabile reislerinin ağzına bakıyordu.
Durum aynen böyledir.
Arap nefreti saçarak, direkt/endirekt yollarla İsrail’in yaptığı soykırımın yanında yer alan ve her düşünceden solcularımıza da sözümüz olacaktır.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve arkadaşları, inandıkları dava için FKÖ saflarında savaşmadılar mı?
Şahin Alpay, Cengiz Çandar, Faik Bulut ve niceleri “Ebu Ammar”, Ebu Nidal, George Habaş ile dostluklar kurmadılar mı?
İsrail hapishanelerinde yatanlar…
Her 6 Mayıs’ta Karşıya Mezarlığına giderek sol eller havada olduğu halde, davaları için ölen insanları anmıyor musunuz?
Bu insanların geçmişteki mücadelesini yok mu sayıyorsunuz?
Konu Arap meselesi değil, mazlum ve mağdur olanlarla dayanışmadır.
“Güneşe gömülenler” de öyle düşünüyorlardı.
Onun için Filistin’e gitmişlerdi.
Hastaneler bombalanırken canınız yanmadı mı?
Pasifik’teki en önemli müttefiki olan Avustralya’nın Başbakanı, ABD ve İngiltere’ye posta atarcasına, Netanyahu’ya destek görüntüsü vermemek için İsrail’e gelmedi…
İnancı Hristiyan, milliyeti de İngiliz olduğu halde, Gazze’deki acıyı hissetmiş olanlardan biri olmalıdır.
Tolstoy’un “Acı duyabiliyorsan, canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın” sözlerinin, kin ve nefret içinde olanları da kapsadığını düşünüyorum.
Kurtarın kendinizi Arap ve söyleyemediğiniz Esad kininden!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.