Ali AKSÜT
Gündeme dair
Gündem çok yoğun ve dolu dolu geçiyor. Bu Pazar günü, geleneksel deve güreşleri gerçekleşti Efeler İlçemizde. Aydın dışında olduğum için katılamadım. Sonra deveci dostların büyük bir heyecan ve coşkuyla anlattıkları kıran kırana yapılan deve güreşi sohbetlerine şahit oldum. Sordum onlara, deve güreşi mi, deliler güreşi mi? Gene sordum; meşhur ekmek arası deve sucukları ve meşhur tükrük köftesi de var mı diye. Hepsi vardı hepsi vardı, Ali Bey kaçırdın, festivali kaçırdın dediler. Tam izleyip gözlemlemediğim için bu konuyla ilgili yazı yazmak içim el vermedi.
Aydın 24 Haber mutfağında bir şeyler üretmemiz gerektiği ve topluma faydalı olmamız noktasında sorumluluklarımı düşündüm. Aydın 24 Gazetemiz de yayınlanan köşe yazılarının tümünü haberlerin de pek çoğunu okuyorum. Bu güzel kültür, sanat, şiir, haber vb. faaliyetlerin yapıldığı bu havuzdan, bu güzel kaynaktan oldukça verimli bir şekilde yararlanıyorum. Bu yazımda da okurlarımıza gazetemizin mutfağından çıkmış keyifle okuyacağı ve olumlu tepkiler içinde olacağını umduğumuz yazılarımızı okuyucularımızla buluşturmanın sevinç ve memnuniyetini duyuyoruz.
Bu yazıların çoğu yerel, ulusal, çevremiz ve toplum yaşamından önem arz eden dikkat çeken konulardır.
Aydın Efeler ilçemizde şu haftalarda arka arkaya kaybettiğimiz dostlarımızın ölümleriyle üzüldük. Mustafa Tığ kardeşimizin arkasından Nejat Kuşaksız dostumuzun ölümü başta ailesi, bütün sevenlerini ve bizleri çok etkiledi, üzdü. Hayatın gerçeği, Allah’ın emri diyoruz. İkisini de rahmetle anıyoruz.
Yerel de yaprak dökümü gibi kaybettiklerimiz, yaşadığımız ölümler… Millet olarak ta teröre karşı mücadelede her gün ve ya gün aşırı ikişer üçer verdiğimiz şehitler…
Bu büyük milletin hafızalarından ve yüreklerinden hiç çıkmayan ve çıkmayacak olan acılar…
Bu vatan topraklarında özgürce nefes alan bir Türk evladı Sarıkamış Şehitlerini unutabilir mi? Çanakkale Şehitlerini unutabilir mi? Kurtuluş Savaşı’nı, 30 Ağustos Meydan Muharebesi’ni, 5 Eylülleri, 7 Eylülleri, İzmir’in kurtuluşu 9 Eylülleri hiç unutabilir mi?
Bu gün Sarıkamış Şehitlerimizin 105. Anma yılı. Bu konuyla ilgili etraflı bir yazı yazmak yerine Aydın 24’ te ki yazarlarımızın çok muhtevalı, derinliğine anlam yüklü güzel yazılar ile ilgili hizmeti paylaşmak isteyeceğim. Konuya ilişkin önemli bir yazıyı Aydın 24 yazarlarından fikir, kültür ve dava adamı Efendi Barutçu Bey, “Sarıkamış Harekâtı ve Enver Paşa-1” başlıklı yazısıyla konuyu bütün derinlikleriyle anlatmış.
Gene Aydın 24 yazarlarından eski Aydın Kültür ve Turizm İl Müdürümüz Mehmet Eroğlu, 2002-2003 yıllarında da Erzurum’da müdür iken Sarıkamış Şehitleri anma töreninde ki yaşadıklarını “Kar Bozgunu” başlıklı yazısıyla etkileyici biçimde anlatıyor.
Tarihimiz de milletimizin yüreğine hançer gibi saplanan 90 bin şehidimizin acısını, hatırasını biz okurlarına ve genç kuşaklara büyük bir aşkla, heyecanla anlatıyorlar. İki değerli yazarımızı tebrik ediyorum, kalemlerine yüreklerine sağlık. İşte ülkesine, milletine sevdalı, devletine ve tarihine karşı namuslu, dürüst, vatansever bir entelektüel aydının sorumlulukları…
Hele bu Pazartesi sabahı emekli öğretmen, şimdilerin müteahhidi Mehmet Işılak hocamızın “SARIKAMIŞ” adlı şiirini okudum. Gerçekten çok duygulandım ve etkilendim. Şairlik yönü de olan hocamızın 90 bin şehidimizin acısı, çilesi, hafızalardan hiç silinmeyecek yürek yakan duygular dökülmüş mısralarına. Şiirden bir kıta ile okuyucularımın da bu duyguları paylaşmasını istedim. Buyrun hep beraber okuyalım:
“Ruhuyla alev alev “nur dağı”
Bedeniyle takır takır “buz dağı”
Dondu o dağda,
Dondu dedemin kanı,
Bırakmadı düşmana,
Bu güzelim vatanı”
Anadolu coğrafyasından, her memleketten ana kuzuları, yiğitlerimiz, atamız dedemiz, vatan evlatları, vatana düşman çizmesi basmaması uğruna bu aziz vatan için şehit oldular. Vatan uğruna can veren bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla, saygıyla anıyorum. Nur içinde yatsınlar. Ruhları şad olsun. Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.