Gönüllerde iz bırakanlar

2025 yeni yılına çok hızlı girdik. Çok süratli gelişen yaşadığımız olayları, gündemi yakalamak mümkün değil.

Zaman, adeta zembereği kırılmış bir şekilde hızla akıp gidiyor. Bir düşünürün; "kindar dakikalar sessizce sıvışıyor" dediği gibi. Şu on beş gün içinde neler olmadı ki..!

Kültür, sanat, müzik ve siyaset dünyasından neredeyse yarım asırı geçen bir döneme damga vuran Türk sanat müziği sanatçısı Gönül Akkor, arabeskin babası Ferdi Tayfur, Türk Edebiyatı alanından yazar, senarist, televizyon yapımcısı ve pek çok hizmetlere imza atmış yazar, eleştirmen Selim İleri’yi kaybettik.

Yeni yılın başında peş peşe geldi ölümler, acılar... Her gün yüzlerce duyduğumuz, görüp tanık olduğumuz değişik değişik vefat haberleriyle irkilirken, Aydın'ın siyaset duayeni, halk adamı, siyaset ve devlet adamı, naif, bey efendi güzel bir insan Nahit Menteşe ağabeyimizi de Hak'ka yolcu ettik. O muhterem büyüğümüz, sadece Aydın'ın değil, bütün Türkiye'nin bütün gönüllerin Nahit ağabeyi idi.

Nahit ağabeyi 1968'li yıllarda Nazilli Lisesinde okuduğum öğrencilik yıllarında tanıdım. Hep o bey efendi güler yüzlü kişiliği ile sevdim, saygı duydum. Sonra da Bursa Eğitim Enstitüsünden mezun olup, 30 Ekim 1977 tarihinde Manisa- Gördes İmam Hatip Lisesine atanmam kararnamesinde Nahit Menteşe'nin imzası vardı. Bu küçük bir anımdan bahsederken, biliyorum ki her Aydınlı hemşerilerimizin, ilimizin her ilçesi, her köyünde binlerce yaşanmış anıları vardır. İsmet Sezgin ağabeyi olsun, Nahit ağabey olsun, tam bir halk adamı ve marka değer olmuş, bütün Türkiye'nin gönüllerinde yaşayacak demokrasi kahramanları olarak unutulmayacak, hizmetleri ve anılarıyla daima yaşayacaklardır.

Evet, bir devire, bir döneme damgasını vuran sanat, müzik adamları, kültür adamı ve bu müstesna siyaset adamları, bu milletin yerleri asla dolmayacak değerleri olarak gökteki yıldızlar gibi aramızdan ayrılıp gittiler. Bu değerli sanatçı, yazar ve siyaset adamı Nahit Menteşe ağabeyimiz için rahmet dilerken, Sevenlerinin ve bütün Milletimizin başı sağ olsun.

Pablo Neruda :

“Değer mi?” adlı şiirinde :

“Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim.

Şöyle diyebilirim;

Gece yıldızlardaydı...

Ve yıldızlar, maviydi,uzaklarda üşürler...!

Gökte gece yerinin söylediği türküler...!

Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim.

Hem sevdim,hem sevildim,ya da o böyle söyler....! "

Zaten, milyonların kalbini fethetmiş büyük müzik üstadım, arabeskin babası Ferdi Tayfur ;Hatıran yeter, Huzurum kalmadı, Bana sor.. bir de bana sor...! " derken, yüzlerce, binlerce acı, sevinç, hasret, gurbet, ayrılık, yaşam mücadelesi, haksızlık ve kalleşlikler için halkın, sosyolojisini, her türlü duygu ve dertlerini seslendirecek halkıyla bütünleştirici bütün Türkiye tanık olmadı mı?

Ferdi baba ;

" Sevdiğini söyleyemezlere, terk edilip üzülenlere, sevip boynu bükük kalanlara, oynayıp bir paçavra gibi atılanlara söyledim. Şarkılarım kanıtıdır. "

Ve gönüllerde iz bırakmak için de :" Ne olursa olsun kişiliğinizi ve insanlığınızı unutmayın. Asalet para ile satın alınmaz. " Diyor.

Öyle görülüyor ve anlaşılıyor ki ;

Gök kubbede hoş bir seda bırakabilmek ve gönüllerde iz bırakarak yaşamak için daha kırk fırın ekmek yemeye ihtiyacımız var diye düşünüyorum.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum