Aydın hareketli bir haftayı geride bıraktı.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla CHP’nin “Özgürlük ve Demokrasi” mitinglerinin ilki Aydın’da gerçekleşti.

Aydın, çok sayıda CHP genel merkez yöneticisini konuk etti.

Burada hepsini saymayacağım ama bunlardan biri çok önemli.

Siyasetçi, sanatçı, CHP Parti Meclisi üyesi, Faruk Demir.

Faruk Demir’i de Yalçın Pekgüzel konuk etti.

“Yalçın Pekgüzel, Aydın’ımızın yetiştirdiği önemli bir sanayici, Faruk Demir’de önemli bir sanatçı… eee ne var yani görüşemez mi” dediğinizi duyar gibiyim.

Görüşür elbette.

Ama bir sanayici; siyasetçi, sanatçı, CHP Parti Meclisi üyesi biriyle neyi görüşür?

Yalçın Pekgüzel’in Aydın’da belediye başkanı olmak arzusunu bilmeyen yoktur. Hatta “genel başkan düzeyinde teklif beklediği” konuşulur.

 Hal böyle olunca, bir PM üyesiyle “Sur Çelik Kapı”yı konuşacak hali yok ya…

CHP’nin büyükşehir adayı Özlem Çerçioğlu olduğuna göre, Faruk Demir’e, “Sayın genel başkana söyle, beni Efeler adayı yapsın” demiş midir?

Demiştir.

****

AKİL İNSANLAR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla çözüm sürecine destek olması amacıyla kurulan Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti’nin Cumartesi günü Aydın'da gerçekleştireceği program ileri bir tarihe ertelendi.

Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

Farkında mısınız?

Son günlerde “barış süreci“,

“Akil insanlar”,

Resmi kurum tabelalarındaki “TC” ibarelerinin kaldırılması, sonra tekrar yerine yazılması gibi konuların dışında konuşulan bir şey yok.

Umarım bu konular “cambaza bak” oyununun bir parçası değildir.

Belki “barış” görüşmeleri bir şekilde anlaşmaya bağlanmıştır.

Hükümet ile PKK, çözüm şartlarında mutabık hale gelmişlerdir.

Geriye, bu anlaşmayı halka açıklamak için şartların olgunlaşması bekleniyordur.

Hani

1980 Askeri Darbesi’nin yapılabilmesi için komutanlar “şartların olgunlaşmasını” beklemişti ya, işte onun gibi.

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum,

“Barış süreci”nde AK Parti’ye değil, akil insanlara tepki var.

Akil insanların Anadolu’yu karış karış gezmeleri, tepki – övgü almaları.

Sosyal medyada TC ibaresinin kaldırılmasına tepki olarak insanların isimlerinin başına TC yazıp, tepki koymaları.

Acaba bütün yaşananlar halkı bu “anlaşmaya” alıştırma girişimleri midir?

Bu girişimler toplum mühendisliği faaliyetleri midir?

Bir “gaz” alma operasyonu mudur?