Efeler Belediyesi ve grev gerçeği

Değerli okurlar,

19 Şubat 2025 Çarşamba günü, sabah saat on birde çocukluğundan beri tanıdığım ve uzun yıllar CHP Gençlik Kolu Başkanlığı yapan Sayın İsmet Bozkurt aradı.

"Ağabey, biz otuz kişi kadar CHP’li arkadaşlarla Efeler Belediye Başkanı Sayın Anıl Yetişkin Bey'in ziyaretine gidiyoruz. Ben saat on birde gelir seni alırım, sen de bizimle geleceksin," dedi.

Hazırlandım, İsmet Bey gelip beni aldı. Kalabalık bir grupla Başkan Anıl Bey'i ziyaret ettik. Belediye Başkanı Anıl Bey, bizi çok samimi bir şekilde karşıladı ve herkese "Hoş geldiniz" diyerek gelenlerin elini sıktı.

Günün konusu, Efeler Belediyesi'nde meydana gelen grevdi. Başkan, grev hakkında kısa bilgiler verdikten sonra soruları yanıtladı. Nazik ve kibar bir tutum sergileyerek misafirleri memnun eden uzun ve verimli bir toplantı gerçekleştirdi.

Daha sonra Başkan Yardımcısı Sayın Barış Altıntaş’ı ziyaret ettik. Oradan ayrılıp, aynı grupla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’nu ziyaret ettik. Her iki başkan da günün önemli konularına dair bilgilendirme yaptı.

GREV HAKKI VE SENDİKAL BİLİNÇ

Günün en önemli meselesi, Efeler Belediyesi'nde temizlik işçilerinin gerçekleştirdiği grevdi. Sendikaların, haksızlığa uğramaları hâlinde en son aşama olarak grev hakkını kullanmaları doğaldır. Nitekim grev hakkı, demokratik toplumların temel haklarından biri olarak anayasa ve yasalarla güvence altına alınmıştır. Ancak grevin sadece maddi kazanç elde etmek için bir araç olarak görülmemesi gerektiği de unutulmamalıdır. İşçiye öncelikle ideolojik bilinç kazandırılmalıdır. Aksi takdirde, ülke sorunlarından habersiz, sadece alacağı ek kazanca odaklanan bir işçi profili ortaya çıkar.

Eskiden TÜRK-İŞ, toplumsal ve ülke sorunlarına duyarlı, önemli bir kuruluştu. "Ankara’da TÜRK-İŞ var, kaygıya kapılmayın" denirdi. Ancak bugün, ülkemizde yaşanan büyük sorunlara karşı en büyük işçi kuruluşlarından biri olan TÜRK-İŞ’in sesi duyuluyor mu?

Ne yazık ki işçilere ideolojik eğitim verilmediği için, sendikal bilinci eksik bir yapı ortaya çıktı. TÜRK-İŞ Başkanı Sayın Ergün Atalay, yirmi yılı aşkın süredir bu görevi yürütmesine rağmen, ülke meseleleri hakkında tek bir etkili açıklaması duyulmadı. Bugün TÜRK-İŞ’in durumu, "salla başını, al maaşını" anlayışıyla özetlenebilir.

Benzer bir tablo, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) için de geçerlidir. Başkan Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da tek amacı, koltuğunu korumak gibi görünüyor. Oysa bu tür kurumların öncelikli sorumluluğu, topluma ve ülkeye yön vermek olmalıdır.

AYDINLIK GELECEK İÇİN BİLGELİĞE İHTİYACIMIZ VAR

Toplumları ve ülkeleri ayakta tutan kesim, bilge insanlardır. Bilge olmak, sadece akademik unvanlarla ölçülemez. Profesör, müsteşar, milletvekili, general, gazeteci, bakan, başbakan hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ancak bilge ya da aydın kişi olmak farklı bir meseledir. Aydın, insanları ve toplumu bilinçlendiren kişidir. O, eserleriyle kalıcıdır; makam ve unvanlar ise gelip geçicidir.

İnsanlık, bilim, ülke ve halk, aydınlar sayesinde anlam kazanır. Bu yüzden, birçok sorunla yüzleşen Efeler Belediye Başkanı Sayın Anıl Yetişkin’e destek olmak, her aydının görevidir.

Kendisine başarılar diliyor ve tüm bu zorlukları aşacağına olan inancımı bir kez daha ifade ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.