
Ali AKSÜT
Dün akşam ne vardı?
Ne yoktu ki..
Sevgi vardı.
Hasret vardı, muhabbet vardı.
Gönül dostları vardı.
Dün akşam, gönül dostlarının Ramazan iftar buluşması vardı.
Sanat vardı, musikinin ruhları kaynaştırma nağmeleri vardı.
Tasavvuf müziği, ilahiler, Türk Sanat müziğinden eserler, şarkılar vardı.
Dün akşam;
Dostlar meclisinde Mevlana'nın Mesnevisinden şiirler vardı.
Neyin, kamışın, ilahi yaratılıştaki insan misyonumuza; nefes nefes üflenişi vardı.
Sevda vardı, aşk vardı.
Yunus Emre'nin engin sevgisi, hoşgörüsü vardı.
Anadolu topraklarında yeşeren, döneminde yaşanan fetret devrini Sevgi ve şefkat medeniyeti içinde, Anadolu irfanının ateşini yakan, gönüller Sultanı Yunus 'un, Hacı Bektaşi Veli' nin, Hacı Bayram Veli'nin, 12 İmamın, Türkistan diyarı Orta Asya'daki Ahmet Yesevi diyarından muhabbet aşıkları Horasan Derviş Gazilerinin ruhları vardı bu gönül sofrasında.
Sofrada kimler yoktu ki..?
Üniversiteden hocalar, eğitim sevdalıları, tıp, sağlık alanında meslek erbapları, emekli bürokratlar, iş adamları....
Sanat ve musiki icra eden sanatçı dostlar...!
Her yere yetişen Aydın 24 haber de heyecanla görev başında.
Fotoğrafın karesi içinde genç, orta yaşlı ve hiç yaşanmayan delikanlılar...
Sanki memuru, bürokratı, iş adamı, teknik adamı, sağlık, serbest meslek, yerel öz kültürümüz...
Yörük boyları ve tarihsel süreç içinde verdikleri yaşam mücadelesi hikayesi..
Ağıtlar... Yürek yakan sevda türküleri...
Ve günümüz toplumunun hali...!
Hiçte hak etmediğimiz son yaşanan olaylar...
Neden? Niçin?
Bu toplumu bıçakla karpuzu yarar gibi iki bölüme ayrılmış, kutuplaşma bir tablonun herkesten rahatsızlıkları vardı.
Tabi ülke, bir günde, bir yılda bu hale gelmedi.
Ülkeyi bugüne kadar kim getirmişse, kişisel siyasi çıkarlar uğruna toplumu birbirine düşürmek isteyen çirkin siyasetçilere fatura çıkarıldı.
Bu millet, bugüne kadar demokrasi yolunda çok bedeller ödedi.
Gene aynı oyunlara, halkın tahammül edecek ne gücü kaldı, ne de insanca yaşam şartları için geçinecek kazancı, parası kaldı...?
Yazık oluyor bu ülkeye..
Yazık oluyor yarınlar için umut olacak gençlere...!
Son yaşanan olaylar, herkesi çok tedirgin ettiğini ve çok üzdüğüne tanık oldum.
Ama her şeye rağmen umudumuzu kaybetmemek ve gayret etmek üzerine de moral verici konuşmalar da geçti.
Bir değerli hocamız;
"Kimileri " Z " kuşağı gençler için kayıp kuşak yakıştırması yaptıklarını biliyoruz.
Ama Kadir Has Üniversitesindeki 13 yaş ve 25 yaş arası okuyan gençlik üzerinde yapılan bir bilimsel araştırmaya göre ;
Gençlerimizin yüzde 67 oranında, ülkesinin ve milletinin kültürü, milli değerlerine bağlı, çağın bilim, teknoloji ve yeniliklerine çok ilgili, araştıran, okuyan ve çağın teknoloji dilini kullanan çok bilinçli bir nesiliz de yetiştiğini vurgu yaptılar.
İyi yetişmiş, ülkesi için hedefleri olan bu donanımlı kuşak... Bizim yaş kuşağından çok farklı birikimdeler.
Biz, onları anlamalıyız, aradaki mesafeleri kapatmak için biz kuşaklar arası kültür köprüsü olmalıyız diye ifade ettiler.
Herkes sofradan kalkarken, hem mübarek Ramazan ayının rahmet, bereket ve feyzinden nasip almakla beraber dün akşam iftarlarını açarken, mideleriyle birlikte ruhları da, gönülleri de huzur buldu, mutmain oldu.
Gönül dostları sofrasında, herkesin mutluluğu gülen yüzlerde ve ışıldayan gözlerden okunuyordu.
Bir avuç can....İnsan..!
Samimi, güzel insan..
İhlaslı yürekler;
Bizi doyurdu. Ruhlarımızı ihya etti.
Belki de Sanat ve kültürün yeni sevda ateşlerini yaktı. Torosların Türkmen obasında
Duman tütüyorsa... Aydın Madran dağında Yörük çadırında
Ateş yanıyorsa, belki orada bir hayat vardı.
Orada yaşayan insanlar vardı.
Akşam, iftar sofrasını şereflendiren sevdalı yürekler vardı!
Baharın müjdesi; yeni bir diriliş ve uyanışı müjdesi Türk'ün kadim kültürümüzdeki, geleneğimiz olan Nevruz Bayramı sevinci vardı.
Kalın sağlıcakla.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.