Nevzat ARSLAN
Donduran Köyü ve Malgaç Baskını
Yenipazar’a bağlı yoğun nüfusu ile dikkat çeken bir yerleşim yeri olan Donduran, Madran Dağının eteğinde, önü ova, sırtını dağa yaslamış bir köydür. Fakiri ve zengininin çalışkanlığından söz edilir. Köyün üst yamacında Osmanlı döneminde Vergi tahsildarlarının kaldığı, bir ara serdengeçtilerce de kullanılan, öncesinde gözetleme görevi de yapılan, tarihi “Donduran Kulesi” de dikkat çekmektedir.
20 Mayıs 1919 Tarihinde Aydın’ı işgal eden, Yunan kuvvetlerine karşı Çine’de oluşturulan “KuvayıMilliye”kuvvetlerinin, asker, zeybek ve sivil halkın birlikte düzenlediği ilk başkaldırının, işgale karşı ilk gerilla tipi saldırının hazırlandığı yer, karargâh olarak Donduran köyü ve insanları tarihsel bir dönemeçten haklı bir gurur duymalıdırlar. Hiç şüphesiz burada emeği geçen savaşçılar kadar işin lojistik desteğini sağlayan köylüler ve son Yörük beyimiz Bekir Beydir.
Bekir Bey, (1869-1919) 3 gün beylik yapan Hacı Yusuf’tan sonra, 1890 yıllarında Karaçakal Yörüklerinin Yörük beyi olunca dağdaki Bey Yurdu denilen yerden deve kervanıyla Donduran köyüne göçerek beyliği buradan sürdürmeye başlar.Dört kadından hakkaniyetle, beşerden 20 çocuk sahibidir. 1903 yılında Karaçakal Yörükleri aynı adla köy statüsüne kavuşması ile Bekir Beyin Yörük beyliği de düşer.
5 Haziran günü Çine’den yola çıkan, 10 Haziran günü Dalama nahiyesinden hareket ederek Yenipazar nahiyesine bağlı Donduran köyüne katılımlarla 100 kişiye varan Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu zeybek ve kızanları ile Kuvvayı Milliye kadrosunu iki katlı konağında Bekir Bey ve Donduran halkı Malgaç baskını öncesinde yaklaşık bir hafta ağırlamıştır. Yokluk döneminde köylünün iliği, kemiği sömürülüyor diyen köylü ve zabitler, efeleri bir an önce harekete geçmesi konusunda uyarmaktadır. Baskın için savaşçı sayısı 50 kişiye indirilir. Köy halkı, milis kuvvetlerini dualar eşliğinde Büyük Menderes nehrine kadar uğurlar.
16 Haziran 1919 Pazartesi tan vaktinde 2 sal ile sessizce nehirden karşıya geçen Kuvayı Milliye Kuvvetleri, Atça yönündeki Malgaç Köprüsü ve tren yolu kıyısındaki işgalci yunan kuvvetlerine ani bir baskın düzenleyerek yaklaşık 33 işgalci askeri etkisiz hale getirerek, köprüyü de dinamitle tahrip ederek gerilla tipi bir saldırı düzenlerler. Öyle ki, şaşıran Yunan kuvvetlerinde büyük bir infial oluşur, sonrasında Yunan Mezalimi yaşanır. “Keşke Yunan kazansaydı” diyenlerin görüp de yaşasaydı diyeceğimiz bir mezalim ve vahşet dönemi başlar.
Malgaç Baskını, tarih yazan efeler, asker ve sivil halkın birlikte başardığı bir baskın olup Türk halkının kurtuluş yolunda bir umut yaşamasının ilk nişanesidir. Kıllıoğlu Hüseyin ilk ateş edendir. Bir tek Çine İbrahim Kavağı köyünden Memiş, serseri bir kurşunla yaralanmıştır. Kozalaklı Efe de saldırıda önemli bir görev üstlenmiş, Mergemeli Ali Efe içinse övgüyle söz edilir.
Yörük Ali Efe, milis albay olarak yaşamına haklı bir gururla devam eder. Mergemeli Ali Efe, Yenipazar kasabasında iki oğlu ile birlikte çiftine, çubuğuna bakar. Kozalaklı Mehmet Efe sonrasında yanlışlıklar yapar, “Su testisi suyolunda kırılır” misali yargılanır, İzmir Piçhane semtinde idam edilir. Kıllıoğlu Hüseyin de mağrurlanır, anlatılanlara göre Çine kaymakamını yaralar, 11 kızanı ile birlikte Bozdoğan kasabasında davul-zurna ile karşılanarak ağırlanır, Hükümet konağında gece vakti uykuda zaptiye kuvvetlerince ve bir ifadeye göre Demirci Mehmet Efe tarafından öldürülür. Kaymakam Damları semtine gömüldüklerinden de söz edilir.
Gündemde Donduran köyü kulesinin restore edileceğinden söz edilmektedir. Kurtuluş Savaşı yolunda ilk adım olan Malgaç Baskının burada planlandığının, adı geçen kahramanların isimlerinin de köy halkı adına haklı bir gurur olarak kule önünde bir yazıtta belirtilmesi, gelecek nesillere aktarımı yerinde bir adım olacaktır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.