Mehmet KIZILASLAN
Devlet Hata Yapmamalı
Günümüz yaşananlarını eğer sadece bu gün gördüklerimizle değerlendirmeye kalkarsanız; “İyi oluyor kökünden temizleniyor. Bir yıl da olda sokağa çıkma yasağı sürse etse devam etmeli” diyenleriniz çoğunlukta olacaktır.
Ama eğer birde, taaa geçmişlerden, hatırlayabildiğiniz yada hatırlayamayacak kadar öncesinden alarak inceleyecek olursanız; Güneydoğu’daki savaşa dur demek için yola çıkmak zorunda olduğunuzu düşünürsünüz.
Yazılarımın çoğunda sebep, sonuç ilişkilerini kurmaya ve elimden geldiği kadar empati yapmaya çalışarak düşüncelerimi aktarırım.
Toplum psikolojisine ve sanal medyada, daha çok beğeni almak için yüzeysel bakanların hoşuna gidecek paylaşımlar ve yazılar yazmamaya çalışırım. Bu yüzden acımasız eleştirilerde aldığım çok olur.
Çok iyi biliyorum ki çoğunlukların alkışlarına kapılan yöneticiler genellikle yanlış yapmaktadırlar. Önemli olan az da olsa eleştirel bakanların sözlerine ve yazılarına kulak vermenin gerekliliğini görenler; hem daha isabetli kararlar alırlar, hem de ileriki dönemlerde aşağılanarak hatırlanmak şöyle dursun. Birçokları hayatlarını kurtarmış olurlar.
Günümüzde kefenimizle geziyoruz ölümden korkmuyoruz edebiyatı yapanların bir çokları, ölümlerin müsebbibi olduklarını bile, bilemezler.
Devlet hata yapmamalı diye başladığım yazıma. Aslında ileride, dünya kamuoyunda suçlu duruma düşecek deliller vermekte benim ülkem..
Nasıl mı veriyor? Hatırlayınız yıllardır sözde ermeni soy kırımına karşı belgeler, yazılar, resimler ortaya atıldı. Karşılığında tarafımızdan da yüzlerce belge, bulgu ve resim ortaya koyarak asılsızlığını iddia ettik. İspatlamaya çalıştık.
Dünya istihbarat birimlerinin her biri bilirler ki, Türkiye’nin başına bela olan Terör örgütünü; MİT in, ne olduğu, kimden taraf olduğu belirsiz, birimleri tarafından kurdurulmuştur.
Devlet burada hata mı yapmıştır suç mu işlemiştir?
Buna izin vermekte muradı nedir?
Güneydoğu illerine batıda görev yaparken, suç işlemiş, rüşvet almış, memurlar atanmışlar. Orada ki vatandaşımıza, Devletin rüşvetçi ve kötü acımasız yüzü gösterilmiştir.
Dürüst ve namuslu memurlarımızı tenzih ediyorum. Ama görevden atılmaları gerekenler genellikle ceza olarak o bölgelere gönderilmişlerdir. Cezalandırılan oradaki masum insanlar olmuştur. Terör örgütü de buradaki vatandaşlarımızın ezilmişliğinden yararlanmış taban bulmuşlardır.
Her zaman söylediğim gibi Samimi olarak Çözüm sürecinin yanında oldum. Yine de hep samimi olan çözüm süreçlerini destekleyeceğim. Ama ne yazık ki çözüm süreci boyunca, terör örgütünün, Güneydoğu’da silah yığınağı yapmasına izin veren Devletin muradı neydi?
Bu bir hatamıydı suç muydu?
Şimdi yapılan temizlik harekatında tankla, topla, delik deşik edilen harabeye çevrilen şehirler. O şehirlerde öldürülen insanlar, çocuklar. Bunların dünya kamuoyuna sunulan resimleri. Boşaltılan şehirler. Seneler sonra yüzümüze bir şamar gibi, Kürt tehciri, Kürtlere yapılan mezalim, olarak önümüze gelmeyecek mi?
Acaba o zaman bunun altından nasıl kalkacağız?
Bize söyler misiniz o bölgede etkisiz hale getirilen terörist sayısı 500’ü buldu mu?
Bu beş yüz kişinin orada yuvalanmasına neden izin verdik?
MİT’imiz neredeydi?
Gerçekten sadece beş yüz kişi idiyseler, koca şehirlerde yüz binlerce kişinin tahliyesine neden sebep olduk?
Korkum şu ki, boşaltılan Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerle, Güneydoğu’daki şehirlerimiz; Büyük İsrail projesi için mi boşaltılıyor?
Bana söyler misiniz oradan can güvenliği korkusu ile boşaltılan evler, bundan üç ay önce 50-60 Bin TL eder iken şimdi kaç paraya alıcı bulur?
Ben söyleyeyim, 10-15 Bin lira ya alıcı bulur.
Bu topraklara kimler talip olurlar?
Yine ben söyleyeyim, İsrailliler.
Efendiler biliyor musunuz, Sivas’ın öbür tarafında yaşayan birçok aile mallarını mülklerini satarak, batıdaki illerimize yerleşmeye başladılar.
Bunun suçlusu kim?
Boşaltılan, terk edilen, Güneydoğu illeri kimlere peşkeş çekilecek?
Bu soruların cevabını bulduğumuz gün. Açtığımız yaranın ne kadar büyük olduğunu göreceğiz.
Şimdi sizlere sesleniyorum: Ey halkım, ey devletim, bu savaş durmalı.
O iller yeniden imar edilmeli.
Yatırımlar yeniden yapılmalı. İşsizlik önlenmeli. Geri göç sağlanmalı.
Aksi halde, Büyük İsrail projesinin mimarları bizler oluruz.
Ha şunu da biliniz ki, anlımızdaki katil lekesi biraz zor silinir.
Çünkü Emperyalist güçlerin, üç adım sonraki oyunu nu göremediğimiz için insanlarımızın ölümlerine, silahlı güçlerimizin şehit olmalarına sebep olduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.