
Metin AKOĞLU
DEAŞ ve PKK’ya sefer görev emri verildi!
Suriye’de şehit düşen vatan evlatlarımıza rahmet, yaralı askerlerimize de şifa diliyorum.
Aziz Milletimizin başı sağ olsun!
Gazze’de beklemedikleri bir direniş ile karşılaşan İsrail ve Amerikalı teorisyenler, yüksek teknoloji ürünü tank, silah, mühimmat ve teçhizatlı İsrail ve Amerikalı paralı askerleri ve onların güttüğü dağ keçilerini, meskûn mahal (sokak) savaşlarına yönlendirdiler.
Gazze’de yaşayan insanlara uygulanan soykırımın dozu arttıkça, İsrail’in kayıpları da artıyordu.
Başlangıçta İsrail ve Amerika’ya verilen uluslararası destek, gittikçe irtifa kaybederken Gazze’deki direnişin, tüm dünyada sokak gösterilerine ve arkasından da siyasi desteğe dönüştüğünü gördük.
Bu destekler sayesindedir ki Netanyahu’nun, uluslararası ceza mahkemesinde yargılanması gündemde;
ABD ve dünya kamuoyundaki tepkilerden, Beyaz Saray da etkilenmiş görünüyor.
Bu işler zaten öyledir.
Bazan durumu kurtarmak için halkın tarafını tutuyormuş gibi tavır sergilerler.
Kaybı gören bütün taraflar, taktik ve stratejide değişikliğe giderek, bölgeye yönelik olarak yeni oyun planlarını sahaya yansıttığını görüyoruz.
Şimdi Eski defterler açıldı ve Küresel güçler ve onların organizasyonundaki EL KAİDE (DEAŞ) gibi mobil teröristler ve küresel güçlerin kol kanat gerdiği PKK/YPG gibi mahalli örgütlerin, her birisinin başlatacağı veya müdahil olup katkıda bulunacağı yeni bir yıkım dönemine geçiliyor (bu konuyu gelecek hafta detaylandıracağım)!
2011 Suriye’sinde olduğu gibi;
İsrail’in üzerindeki yeniliyor muyuz baskısı ile aleyhine işleyen sürecin tersine çevrilmesi; oyunun bölgeye yayılması ile mümkün olabilecektir.
Bu nedenledir ki 7 Ekim’den bu yana, bölgede yaşananları iyi okumamız gerekiyor.
2 Ocak günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Hamas’ın siyasi kanadının önemli isimlerinden Salih Aruri öldürüldü.
Yapılan ilk açıklamalarda dron saldırısı dendi ama bu haber henüz doğrulanmadı.
Geçmişte Hamas’ın dini lideri Şeyh Ahmet Yasin ve mühendis lakaplı Yahya Ayyaş’ın ve 1983 yılında 242 ABD askerinin Beyrut’ta öldürülmesinden sorumlu tutulan İmad Mugnıyeh’in öldürülmesi olaylarında olduğu gibi İsrail’in, Arap’tan hain yaratma uygulamasıyla insana dayalı bir eylem olduğunu söylemek mümkündür. Olay sonrası servis edilen dron haberi, hedef şaşırtmaktan ibarettir.
Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah, Dron’u telaffuz ederse eğer haber, doğru olarak değerlendirilmelidir.
Olaydan bir gün sonra, İran’ın Kirman şehrinde DEAŞ eliyle iki bombalı intihar saldırısı düzenlenmiş ve 103 kişi hayatını kaybetmiştir.
DEAŞ üslendi ve İran’da bunu doğruladı.
Fırat’ın Doğusunda özerk bir PKK/YPG oluşumu için ABD ve İsrail’in aparat olarak kullandığı DEAŞ’ın, bu olaylarla birlikte yeniden bölgeye taşındığını görüyoruz.
Onlar için ne demiştik?
Küresel Mobil Teröristler!
İran’da bunlar yaşanırken, ABD destekli PKK/PYD, Türkiye’ye yönelik saldırıların dozunun artırdığı gibi periyotlarını da sıklaştırdığını görüyoruz.
Yirmi günde iki büyük eylem,
ABD ve İsrail, bu iki saldırı ile piyasaların işleme açıldığını ilan ettiler.
Borsanın gongu gibi;
“Duydunuz zilin sesini “
Üç haftada 21 şehit!
Türk Milleti infial içinde.
Her olay sonrası yapılan klişe, rutin ve gaz alma açıklamaları, artık toplumu tatmin etmiyor.
Yanlış giden birden çok şeyler var.
Görememek suç değil ama ısrar varsa da ihanettir!
Çalışılmış, ezberlenmiş uygulamalarla üs yeri baskınları…
Başardıkça dahasının yapılması istenecek ve teşvik edileceklerdir.
Psikolojik üstünlüğü kaybettiğinizde de geçmiş olsun…
Bir defa oldu, ikincisinin olmaması için tedbir geliştirememe hastalığı devam ediyor.
Adamlar, 160 kilometre uzaklıktaki Kandilden gelip Aktütün’ü beş, Dağlıca karakolunu da altı defa saldırmışlardı.
O eylemler, “dostumuz” Barzani bölgesinden geçilerek yapılmıştı!
Kandil ile karakollarımız arasındaki coğrafyada yaşayan Arap, Kürt, Keldani, Asuri insan gruplarından size hizmet edecek, istihbarat sağlayacak mekanizmayı kurabilmiş olsaydık eğer ilkinden sonra yapılan bütün baskınlar önlenebilirdi.
Son iki saldırıda da durum aynıdır.
Siparişle bu kadar olur.
O sistemi kendin kurduğunda ancak sağlıklı sonuçlar elde edilebilecektir.
Girmiş olduğunuz topraklarda; Arap’tan, Kürt’ten hain yaratmadan bunu başarmak mümkün değildir.
Bölgedeki dilleri konuşan ve çok meziyetli insan sayınızla orantılıdır bu işler,
“Lisan amaç mı, araç mı” diyen çok saygın bir devlet büyüğümüzün sözü, hala belleğimde durur.
Ankara’da değişen yeni bir şey yok;
Hamaset, şov ve algı operasyonları ile itibarımızı koruyamayız.
Irak, Cezayir, Libya ve Suriye’deki yıkım projeleri, İsrail ve Amerika için ara hedeflerdi.
Yıllar içinde başardılar.
Gazze ile birlikte yıkımın, İran ve Türkiye’ye döndürüldüğünü gördük.
Akdeniz ve Yunanistan’daki ABD gücünün ne olduğu, ip uçlarını veriyor.
ABD Başkanı Wilson’un Sevr’i için de epeyce bir mesafe alındığını görenlerin sayısı her gün çoğalıyor.
İki türlü kazanmak istiyorlar.
Türkiye ve İran, İsrail için tehdit olmaktan çıkarıldığı gün, Kürdistan’ı kurmak istiyorlar.
Siz, Harita çıkaranlara bakmayın.
Önemli olan, gerçekleştirme şansının olup olmadığıdır.
Onun kararını/mücadelesini, Büyük Türk Milleti verecektir.
Yeter ki ihanet olmasın.
Bu konu İran’da çok derinden hissediliyor.
Bizde ise milli politikalardan uzak, yaşadığımız sürecin önünün ve arkasının kavranamadığı bir ortamda, yine üç aylık bir fetret dönemi ve yine seçimler…
Televizyonlarda haritalar önünde eli sopalı stratejistler, bize olayların hikayesini anlatıyorlar.
Büyük resme bakıp nihai çözümün ne olduğunu söyleyen bir Allah’ın kulu yok ortalarda,
Düşman, ABD değil mi?
ABD’yi Suriye’den çıkarmadan, Türkiye’ye istikrarın gelmeyeceğini dile getiren var mı?
Erdoğan, Reisi ve Esad zirvesinden bahseden bir stratejist gören, duyan var mı?
Bu zirvenin yapılması bölge ve ülkemiz için zararlı mıdır?
Bu zirvenin olmasını kimler ve neden istemiyorlar?
Oysa ki bu zirve, gerçekten bir beka meselesi olarak görülmelidir.
İlan edilmemiş ve kırk yıldır devam eden bir savaştayız.
Muhasebeyi iyi yapmalıyız.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tam dogru ve düşünüləsi bir yazi Hocam. Ellerinize ve zehmetinize saglik.
Yanıtla (0) (0)Yazarımız Sn. Metin Akoğlu ;
Yanıtla (0) (0)" DEAŞ ve PKK'ya sefer görev emri verildi "
Yazısıyla, ülkemiz... Vstanımız... Geleceğimiz ve güvenliğimiz... Konularında bizlere çok önemli uyarılarda bulunmaktadır.
Çevrimiçi ve bölgemizi saran bu ateş sarmalının en az 40 yıllık mücadele hikâyesini, bizzat yapmış olduğu görevler nedeniyle Suriye'de, Şam' İ... İran'da Bağdat, Erbil, Süleymaniye, Musul, Kerkük, Telafer, Lübnan, Beyrut vb. yerleri karış karış bilen ve kelle koltukta pek çok operasyonun içinde bulunan vatan sevdalı bir yürek yazıyor bu satırları, bu yazıları.
Hem mutfağın içinde, ulusal ve bölgesel etnik, din ve mezhep, aşiret vb. Sosyolojisi okuyan bir milyon adamı....
Şimdi de en az 40 yıllık birikimi yazarak, objektif, siyaset üstü bir pencereden bakarak, " Şeytan detaylarda gizlidir. " gerçeğini, farklı sorumlu bir aydın olarak, adeta bir kutup yıldızı görevi ifa etmektedir.
Bu konularla ilgili, televizyon ekranlarında her gün her konu ile ilgili ahkâm kesen ekran cazgırı... Eli sopalı Staretejist lerden, aynı kadro sıralardan gına geldi millete.
Hep hikâye anlatsan... Bilerek veya bilmeyerek aynı sıkıntılı konularla toplumum morali bozuluyor.
Biliyıtum ki, pek çok vatandaş bütün kanallarda aynı programları izlememek için ya kanal değiştiriyor, ya da tv yi kapatıyor.
En başta siyaset kurumu...
Muhalefet ve iktidar.... Basın medya...
Bürokrasi... STK'lar vb... Kurumları... İle özüm ne...?
Sonuç ne?
Çözüm önerilerini de Sühan ve vatanı, milleti için çırpınan... Yanan yaralı bir yürek...!
Şairin dediği gibi ;
" Bu bi çareye bir çare olmazsam ateşlerde yanayım....!
Güzelim, ben bu yareyi ateşle yakmaktan yanayım..!
" Güzelim ben " deyu aşkını suya yazanlar..!
Duysun ki, suyun kıymetini ne kış anlar, ne yaz anlar.
Aşk şu değil gözyaşıdır, her mevsim sıcak ve yakıcı.
Lâkin aşk acısı çekmeyen, yanmaktan
Ne kış anlar, ne yaz anlar....?
.......
İşte ;
Her mevsim, her dem, her an... her yerde, her zaman ömrü boyunca " Vatan... Vatan... Bayrak.. Bayrak.... Devlet... Devlet...! "
Diyen ve bu ateşle yanan yürekler....
Tebrikler... Tebrikler.
Eline kalemime, yüreğine sağlık.
Selam saygı ve sevgiler sunarım.
Ürkütücü bir gündem yaşıyoruz, anlaşılan daha da yaşayacağız. Tvlerde eli sopalılar öykü anlattıkları gerçeği.
Yanıtla (0) (0)Kaleminize sağlık üstadım...
Metin kardeşim yanlış diplomasinin zararını görüyoruz. Seninde dediğin gibi . 1.SURIYE' NIN TOPRAK BUTUNLUĞUNU KABUL EDECEGIZ.2.ESAT'LA VE RUSYA. ILE ORTAK DAVRANICAGIZ .3.FILISTIN ICIN HIC BIR MUSLUMAN DEVLET KILINI KIPIRDATMIYOR BIZ ISRAIL VE ABD YE VERIP VERISTIRIYORUZ O FILISTIN BIZI HICBIR ZAMAN DESTEKLEMEDI.5.MUSLUMAN KARDESLER GURUBUNU DESTEKLEMEKTEN VAZGECMELIYIZ .6.ICTE BARIŞI TEMIN ETMELIYIZ. NACIZne GORUSLERIM.SEVGILER KALEMINE SAGLIK
Yanıtla (0) (0)Öncelikle önemli gördüğüm bir konuya değinmek istiyorum.
Yanıtla (0) (0)" Yazıya Yorum Kat " bölümünü , yazarların kendisine ayrılan bölüm içerisine alırsanız daha iyi olur , sanırım . Çünkü , yorumu hangi yazar için yapacağımız konusunda ikilemde kalıyorum.
Çok Değerli Yazar , Sayın Metin AKOĞLU , çok önemli güncel konulara değinerek, toplumumuzu bilgilendirmek , uyarmak ve gittikçe daralan ateş çemberi içerisinde yanmaktan kurtarmak istemektedir.
Ancak , Osmanlı'dan bu yana cahil bırakılmış , itelenmiş , ötelenmiş ve ihmal edilmiş ,asıl unsur olan Türk Ulusu ' nun bu uyarılara kulak vermesi ve giderek hızla yaklaşan korkunç tehlikeleri görmesi ve dikkatli ve hassas olması gerekmektedir .
Bunun için de çok okuması ve okuduklarını anlayabilmesi icin de ,okuduğu her satır üzerinde düşünmesi gerekir .
İster doğal ,ister yapay olsun; her olgu ve olay mutlaka bir nedene ve amaca dayanır. Nedensiz ve amaçsız hiçbir olay gerçekleşmez.
Yaşadığımız coğrafyada da bazı olaylar meydana gelmektedir . Bu olayların da birden fazla neden ve amaçları vardır .
Bu nedenler ve amaçlar , 5 - 6 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Önemli olanlar , bu olayların neden ve amaçlarının ne oldugunu , senaryolarının kimler tarafından nerede yazıldığını , oyunun oynanacağı ülkedeki taşeronların , başrol aktörlerinin ve figüranların kimler olduğunu doğru görmek ve doğru anlamak , için kimin kim ; neyin ne olduğunu çok iyi bilmek gerekir.
Oyunun , istendiği gibi oynanabilmesi ve beklenen en büyük ve geniş etkiyi gösterebilmesi için , tüm olasılıklar gözönünde bulundurularak, her şey en ince ayrıntısına kadar hassasiyetle planlanmış ve hiç aralık kapı bırakılmamıştır. Gene de , gözden kaçması muhtemel olaylara karşı çeşitli planlar hazırlanmıştır . Uygulanan " A ": Planında ,ters giden hir durum karşısında derhal " B " Planı ve müteakip planlar devreye sokulur.
İşin ve olayların temelinde , 6 bin yıllık Siyonist Emeller vardır. Asla , en küçük bir aksaklığa meydan verilmeden, kuşaktan kuşağa miras bırakılan bu siyonist emeller , artık amacına ulaşmak üzeredir.
Türk Toplumunun , dalmış olduğu derin kış uykusundan bir an önce uyanması ge gerçekleri görmesi , daralan ateş çemberinin farkına varması gerekir .
Değerli Yazar Metin AKOĞLU, bunu yapmak istemektedir.
Değerli yazıları ve katkıları nedeni ile , Güzel Türkiyemizi karşılıksız Seven Sayın Metin AKOĞLU. ' nu yürekten kutlar , başarılarının devamını diler saygı ve sevgilerimi sunarım .