İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma yürütüyor. Ancak İstanbul’da neler olup bittiğini, şimdilik sadece basından takip edebiliyoruz. Elimizdeki bilgiler sınırlı olduğu için daha fazlasını söylemek için erken. Fakat bildiğim ve yıllardır yazdığım bir gerçek var: Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan yolsuzluklar artık saklanamaz boyuttadır!

On yıldır kaleme aldığım gerçekler hiç değişmedi. Yıllardır yazıyorum: Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde usulsüzlük var, jet zenginleşen bürokratlar var! Bugün İstanbul için konuşulanlar, yıllardır Aydın’da yaşananların adeta bir kopyası. Bu yüzden artık zaman kaybetmeden Belediye Kanunu ve İhale Kanunu’nda köklü ve kapsamlı değişiklikler yapılması gerekiyor. Daha ne bekleniyor?

Aydın, güneşiyle, zeytiniyle, tarih kokan sokaklarıyla bilinir. Ama bugünlerde Aydın’ın güneşi, kentin üzerine çöken karanlık gölgeleri aydınlatmaya yetmiyor! Çünkü yıllardır “Topuklu Efe” söylemiyle algı yaratan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve ekibinin sicili kabarık! Sütten çıkmış ak kaşık değiller, olmadılar da!

Kamuoyunun bilmesi gereken gerçek şu: Aydın Büyükşehir Belediyesi dışarıdan parlak bir vitrin gibi görünebilir ama arka odalarda dönen dolaplar, ağır ceza mahkemelerinde taşınan dosyalar bunun tam tersini söylüyor!

Düşünün; bir belediye başkanı hakkında yıllardır süren davalar var. İddialar; ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik… Üstelik bu dosyalar kapanmıyor, sürekli erteleniyor. Kim duruşmalara gelmiyor? Kim yargıyı oyalıyor? Her şey ortada! Aydın 1. ve 3. Ağır Ceza Mahkemeleri dosyaları birleştiriyor, çark dönüyor, dava sürüyor. Hesap belli: Zaman aşımı!

Özlem Çerçioğlu’nun başkan olmadan önceki ailesine ait şirketin mali gücü ile bugünkü servetleri arasındaki uçurum artık ayyuka çıkmış durumda. Peki, neden hâlâ çıkıp “alnı açık” bir açıklama yapmıyor?

Aydınlılar soruyor:

Jantsa’nın gücü neydi, şimdi ne oldu Sayın Çerçioğlu?

Çevrenizdeki hızlı zenginleşen bürokratlarınız hangi kaynaktan besleniyor? Halkın cebinden mi, adrese teslim ihalelerden mi?

Aydın halkının ödediği vergilerle dönen o belediye çarkında; ballı ihaleler, özel şirketler ve jet hızıyla zenginleşen bürokratlar var. Başkan Çerçioğlu’nun en yakınındaki isimlere bakalım: Ertuğrul Yamen, Önder Yeğen, Ozan ve Gökçen Çavuşoğlu, Hakan Olkaç, Nermin Canyurt… Kimine göre sadece bürokrat, kimine göre Aydın’da adeta krallık kurmuşlar. Bu isimlerin ve yakınlarının mal varlıkları mutlaka incelenmeli! Hayatın olağan akışına aykırı bir zenginleşmeyi hangi vicdan kabul eder?

Artık sürekli “Topuklu Efe” algısıyla sahaya çıkmak işe yaramıyor! Çünkü efelik, halka hesap vermekle olur! Efelik, adalet önünde boyun eğmeden, aklanarak olur! Ama siz, yıllardır yargı önüne çıkmaktan kaçıyorsunuz. Davalar birleşiyor, savcılar iddianameleri hazırlıyor ama siz zaman kazanmaya devam ediyorsunuz. Hukukun peşinden koşan Aydın halkını oyalıyorsunuz!

Şunu unutmayın:
İhaleye fesat karıştırma iddialarıyla, görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla, belgede sahtecilik ithamlarıyla lekelenmiş bir yönetimin maskesi düşmüştür!

Ve daha da önemlisi;
Gerçekler, er ya da geç ortaya çıkar!
Günü geldiğinde bu millet, hesabını sorar. Sandıkta da sorar, meydanda da sorar, adliyede de sorar!

10 yıldır süren davaların hâlâ sonuçlanmaması, kamuoyunda “bir şey olmuyor, yapanın yanına kâr kalıyor” algısı yaratıyor ve başka belediye başkanlarına cesaret veriyor.
Ama unutulmasın:
Adaletin en kötüsü, geç tecelli edenidir!
Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet, adalet değildir.
Orhan Gazi’nin asırlardır kulağımıza küpe olan sözüyle bitirelim:

“Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.”

Selam ve saygıyla...